Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aydın Serdar Kuru etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MEDYA MANİPÜLASYONU İLMİNİN İNCELİKLERİ

  MEDYA MANİPÜLASYONU İLMİNİN İNCELİKLERİ Sevgili dostlar, Her gün medya üzerinden beynimize çakılan türlü propaganda ve beyin donduran çiviler yüzünden kah depresyona giren, kah geleceğinden ümidini kesip frenk illerine kapağı atmak isteyen insancıklarımıza "sakin olun bunların hepsi illüzyon" diye bağırıp çağırmamın bir faidesi olmayacağını düşündüğümden bari bu işin ilmini anlatayım da oturup tüm gün sanki çok gerekliymiş gibi başından kalkmadığınız medya namlı yüz başlı canavarın işletim sistemi nasıl çalışmaktadır tanıyın.  Tanıdığınız bildiğiniz canavarın ısırığından kurtulmak daha kolaydır efendim. Şimdi arkadaşlar bu medya denen şirin ahtapotun etkisi yıllar içinde araştırılmış incelenmiş ve neredeyse Korona Virüsün elli milyon misli bilimsel araştırmalara konu olmuştur.  Medya ahtapotu yakın tarihte sıfırdan sosyal hareketler oluşturmuş ya da kendiliğinden yeşeren sosyal hareketlerin köküne betonu dökmüştür. Savaşlar çıkarmış ve bu savaşlarda yüz binlerce insanın...

HABERLER NEDEN HEP MORAL BOZUCU ?

  HABERLER NEDEN HEP MORAL BOZUCU ? Sevgili dostlar, Gün geçmiyor ki hem ülkemizde hem dünyada bir felaket veya trajedi haberiyle uyanmayalım Peki neden böyle ? İşler giderek kötüleşiyor mu ? Tarihin en kötü günlerini mi yaşıyoruz yoksa başka bir faktör mü var ? İşlerin daha iyi veya daha kötü gitmesi konusu yoruma açık ama her yandan üstümüze felaket haberlerinin yağmasının bilimsel sebepleri var. Kanada McGill üniversitesinden araştırmacılar Marc Trussler and Stuart Soroka 2014 senesinde bir araştırma yaptılar. Buna göre bir grup gönüllü deney için üniversiteye çağrıldı.  Önlerine haber siteleri kondu ve ilgilerini çeken haberlerle makaleleri okumaları söylendi.  Deneycilerin tek istekleri ilgilerini çeken haberleri gerçekten de okumalarıydı. Onlar sitedeki haberleri okurken özel bir cihazda göz bebeklerinin hareketlerini ölçüyordu. Deney yüzlerce kişiye uygulandı ve sonuçlar aslında bekleniyordu. Deneye giren kişilerin ezici çoğunluğu haber sitelerindeki en korkun...

NEDEN DAHA AZ OKUYORUZ ?

  NEDEN DAHA AZ OKUYORUZ  ? Sevgili dostlar, Gerek sağlam bir kitap kurdu olarak gerekse de bir yazar olarak kitaplarla özel bir ilişkim var. Bu sebeple de kitaplarla alakalı her tür konu dikkatimi oldukça çekmekte. Şu aralar kitaplar konusunda en çok gündemdeki konu tüm dünyada kitap okuma oranların oldukça düşmesi. Gerek kitap satışlarında gerek kütüphane üyeliklerinde ciddi düşüşler var.  Peki neden ? İlk olarak ihtiyaç meselesi. İnsan dediğimiz varlık bir hikaye anlatma ve hikaye dinleme makinesidir.  İlk çağlarda kabilece ateşin başında oturup avcıların hikayelerini dinlemekten tutun çocukken dinlediğimiz masallara kadar insanlar bilgi birikimlerini sonraki nesillere hikayelerle aktarmış. Kitabın ve yazının olmadığı insan toplulukları edindikleri bilgileri hep hikayelerle gençlerine geçirmiş. Eski toplumlarda şamanların ve yaşlıların esas görevi ortak hikayeleri sonraki nesillere geçirmek olmuş. Sonra yazının ve kitabın yaygınlaşmasıyla hikayecilik mesleği yazar...

Zıt Kutuplar Birbirini Çeker mi ?

Sevgili dostlar, Bir süre ara verdiğim Algı Yönetimi yazılarıma ufaktan vakit buldukça yeniden başlamam galiba iyi olacak. Yazıların kesilmesinin sebebi tüm enerjimi son kitabım "Zihin Tetikçileri - Propaganda ve Algı Yönetimi" kitabına ayırmam oldu. İlk kitabım "Zihin Tetikçileri - Algı Yönetimi" beğenilince bunu bir seri haline getirmeye yayınevimle karar verdik.  İkinci kitap için oldukça uğraştım ama ortaya iyi bir şey çıktı sanıyorum, en azından ilk kitabı okuyup beğenenler ikincisinin ondan daha iyi olduğunu söylüyorlar ki bu son derece sevindirici. Eğer iki kitabı da okumadıysanız bu pandemi döneminde kendinize yapacağınız en iyi yatırımdır diyebilirim. Şimdi gelelim bugünkü yazı konusu nereden çıktı meselesine. Geçenlerde arkadaşlarımdan bir tanesiyle görüntülü konuşma yaparken bana ortak bir erkek tanıdığımızın evlendiğini söyledi.  Arkadaşımın evlendiği hanımefendiyi daha önceden tanıdığım için bu duruma son derece şaşırdım.  Şaşırmamın sebebi değerli hanı...

İNSAN VE SÜRÜ

Kendimize insan diyebilmek için sadece doğmuş olmamış yeter mi ? Sürü psikolojisi adı verilen olgu yaşamımızı nasıl etkiler ? Grup üyesi olmak ve Birey kalabilmek arasındaki denge nasıl olmalıdır ? Sürü psikolojisi kullanarak bizleri yönlendirmek isteyenlerin en sık kullandıkları mesaj nedir ? Instagram Profili https://www.instagram.com/aydinserdarkuruizmir/ Kitap Siparişi için. Zihin Tetikçileri Propaganda ve Algı Yönetimi https://www.kitapyurdu.com/kitap/zihin-tetikcileri-propaganda-ve-algi-yonetimi/578667.html&manufacturer_id=221783 Zihin Tetikçileri Algı Yönetimi ve Gerçekler https://www.kitapyurdu.com/kitap/zihin-tetikcileri-propaganda-ve-algi-yonetimi/578667.html&manufacturer_id=221783

KARARSIZLIKTAN KURTULMANIN YOLLARI.

  KARARSIZLIKTAN KURTULMANIN YOLLARI. Sevgili dostlar, Kararsız kalmak bazen en kötü karardan kötüdür derler. Bazı durumlarda bu doğrudur. Bugün size kararsızlıktan kurtulmak için kullanabileceğiniz bazı tavsiyeler vereceğim. 1 - Öncelikle sakinleşin ve biraz uzaklaşın. Bir karar hakkında ne kadar çok düşünüp kendinizi zorlarsanız o ölçüde işiniz zorlaşır. Karar vereceğiniz zaman kendinize biraz mola verin. Güzel bir duş alın, güzel bir kahve için. Eğlenceli şeyler izleyin ki zihniniz sakinleşsin. Sakin durumunuzda vereceğiniz kararı net ve olumlu şekilde düşünün. Panik ve sıkıntı halinde aklınıza gelmeyen bir çok şeyin sakin durumda zihninize düşeceğini göreceksiniz. 2 - Sürekli aynı şeyleri kendi kendinize düşünmek zihninizin kontrolü kaybetmesine sebep olabilir. Burada en güzel çözüm güvendiğiniz bir dostunuzla kafanızdaki düşüncelerinizi paylaşmaktır. Ona durumu anlatırken ve onun size sorduğu soruları cevaplarken konu hakkında daha netleşebilirsiniz. Bunu yapamıyorsanız bir de...

ARZULAR VE İNSAN.

SÜPERMARKETLER VE ALGI YÖNETİMİ.

  Sevgili dostlar, 7 Şubat 2021 tarihli Takvim gazetesinin manşete çektiği bir haber oldukça ilgimi çekti. "Bu Haberi Okumadan Markete Girmeyin, Çıkarken Üzülmeyin" manşetiyle verilen haberde Süpermarketlerin müşteri satın alma davranışlarını yönlendirmek için uyguladığı bazı Algı Yönetimi Teknikleri haber konusu yapılmış. Algı Yönetimiyle alakalı konular genelde manşetten pek verilmez ve insanlar bilinçlendirilmez bu sebeple Takvim Gazetesi yönetimini kutlarım. Ancak tabi bu haberin kendisinin de güzel bir Algı Yönetimi çalışması olduğu da gözden kaçmamalı.  Yani Ekonomik Sorunlarının sebebini sadece satıcıların bir takım uygulamalarına indirgeyerek dikkatleri merkezi bir takım hatalardan kaçırma çabası da anlaşılıyor.  Problem değil gene de güzel ve faydalı bir manşet. Şimdi önce haberde dikkat çekilen bazı tekniklerin arkasındaki psikolojiler hakkında bir kaç satır yazmak ve haberde değinilmeyen başka hususları da gündeme getirmek isterim. Öncelikle Süpermarketler kar ...

UMUTLAR YENİ YILDA GERÇEK OLUR MU ?

  UMUTLAR YENİ YILDA GERÇEK OLUR MU ? Sevgili dostlar, İşte gene bir yılbaşı yazısıyla karşınızdayım. İnsan gelenekler üretmekte çok iyidir. En basit şeyi bile zaman içerisinde mutlaka yapılması gereken köklü gelenekler haline getirebilir.  Yazarların da her yılın son günü bir yılbaşı yazısı yazması da bu adetlerden biri.  Mantıklı ve faydalı adetlere uymak iyidir. Uyalım bakalım. İnsanın bir başka özelliği de tekrar eden şeyleri kutlama alışkanlığıdır.  Kendisi bir takvim uydurup o takvim üstündeki tekrar eden günleri kutlamasını sever. Örneğin doğduğunuz gün, evlendiğiniz gün veya her yeni yılın ilk günü bu tip tekrarlı kutlama alışkanlıklarına girer. Peki neden böyle ?  Çünkü insan umut eden ve umutlarını kendisine güç sağlayacak şekilde kullanabilen bir varlıktır. Her tür yıl dönümü de insanların sonraki yılın önceki yıldan daha güzel ve iyi geçeceği konusundaki umutlarını çoğaltır.  Yıl dönümlerini kutlamayanlar bile mutlaka kutlayacak başka bir yıldön...

COOL VE KALİTELİ İNSAN NASIL OLUNUR ?

Sevgili dostlar, Toplum önüne "Algı Yönetimi Uzmanı" gibisinden acayip bir ünvanla çıktığınız zaman size bazı acayip soruların gelmesi de doğal oluyor. Bu sorulardan bir tanesi "Sayın hocam ben çok cool ve etkileyici biri olmak istiyorum. Bu konuda bana ipuçları verebilir misiniz ?" sorusu. Tabi böyle bir soruya "Değerli kardeşim ben Cool İnsanlar Türkiye Temsilcisi değilim ki, hoş öyle çok cool biri de sayılmam" cevabını veremiyorsunuz tabi. Bu sebeple bu konu hakkında bir kaç şey yazıp çizmem belki iyi olur diye düşündüm. Öncelikle "Cool" olmak veya etkileyici olmak genelde her dönemin kültürel şartlarına göre değişen bir durumdur. Orta çağlarda çok etkileyici görünen bir şövalye bugüne gelse büyük ihtimal senede bir kez yıkandığı ve demir zırhının elli metre çevresine müthiş bir koku salgılayacağı için hiç de "cool" olmazdı. Ya da 18.yüzyıl Fransasından bayanların hayranlıkla baktığı bir asilzadeyi bugüne ışınlasak yüzündeki elli kar...

ANLAŞMA TAKTİKLERİ

Sevgili dostlar, Amerika’nın ünlü gangsteri Al Capone abimizin güzel bir lafı vardır. “Kibar sözler ve bir adet tabancayla sadece kibar sözlerle alabileceğinden çok daha fazlasını alırsın” demiş zamanında.  Bu söz ilk bakışta tam bir gangster sözü gibi görünse de aslında insanlar arasındaki en ufak alış verişten, koca koca holdinglerin milyar dolarlık anlaşmalarına kadar geçerli temel bir felsefeden bahseder. Bu felsefe her tür anlaşma ve müzakerede işin eninde sonunda sempati ve korku duygularının etkin kullanımına bağlı olduğu gerçeğidir. Peki, hocam bizim ne işimize yarayacak bu taktikler derseniz cevabım her şeyde olduğu gibi aklı olanın çok şeyine, aklı olmayanın da hiçbir şeyine yaramayacaktır diyebiliriz. Anlaşma hayatınızın her alanında önem taşıyan bir olgudur. İşe girmek için iş yeriyle sizi alması için anlaşmanız lazımdır. Terfi etmek, zam almak içinde gene patron ve müdürlerinizle anlaşmanız gerekir. Firma sahibiyseniz başka firmalarla ve müşterilerle karlı anlaşmalar...

BİLİNÇALTI TEMİZLİĞİ.

Sevgili dostlar, Amerika’da 1970’ler sonrasında ülkemizde de son yirmi yıldır gözlemlemeye başladığım ilginç bir kişisel gelişim hizmeti insanlara sunulmakta. Bu büyük hizmetin ismine “Bilinçaltı Temizliği” diyorlar. Google hazretlerinde böyle bir arama yaptığınız zaman hepsi de birbirinden “uzman” arkadaşların bilinçaltınızı temizleyip pırıl pırıl ve mis gibi yapacaklarını iddia eden reklamlarını, sitelerini hatta televizyon programlarını görebilirsiniz (reyting reyting) Bu hepsi de birbirinden değerli “bilinçaltı temizlik uzmanlarının” farklı farklı sanatları var. Kimi Hindistan gezisinde yüz dolar verip katıldığı ve orada sokaktaki dilencilerin bile yaptığı bir takım meditasyon tavsiyelerinde bulunuyor, kimi hipnoz ve telkinle bilinçaltınızı Domestosla temizlenmiş gibi yaparım diyor, kimisi de ciddi şekilde eski transistörlü radyolardan bozulmuşa benzeyen uydurma makinelere sizi kablolarla bağlayarak bu işi çözdüklerini iddia ediyorlar. İşin bence gerçeğini (bak bence dedim)...

İÇİNDEKİ GERÇEK SENİ ORTAYA ÇIKARMANIN YOLLARI.

Sevgili dostlar, Bugünkü yazının başlığı bir çok insanın dikkatini çeken ve Kişisel Gelişim Sektöründe pazarlama amaçlı kullanılan klişe laflardan bir tanesidir. “İçindeki güce ulaş” ,”Kendin Ol”, ”Zirveye Tırman” “Kendini Tanıma Yolculuğuna Çık” gibisinden türlü türlü farklı varyasyonlarda kullanılabilir ve oldukça işe yarar. Şu an tüm dünyada bi rçok abidik gubidik, saçma sapan ve hepsi de birer para tuzağı olan şeylerin bir çoğunun tanıtımında böyle cicili bicili laflar vardır. İşin komiği bu işleri yapıyorum diyenlerin birçoğunun kendileri kimdir nedir o konuda da ne fikirleri ne de merakları bulunur. Bu tip cicili bicili lafların çok tutmasının ve iyi müşteri kazandırmasının sebebi insanların büyük çoğunun kafasının bir köşesinde hep “ben kimim” sorusunun yer almasıdır. Bu “ben kimim” sorusu kafede fal bakan abladan, en çok para kazanan “Quantum Koçuna” kadar birçok insana ekmek kapısı olur, çünkü insanlar kendilerinin kim olduğunu anlamak için bir ton para ve vakit saçmaya hazı...

ALGI YÖNETİMİ VE SEÇİMLERİMİZ

  Sevgili Dostlar, İnsan seçimlerinin yönlendirilmesi Algı Yönetiminin temel uğraşlarından bir tanesidir. Yurtdışında özelikle Siyasi Partiler ve Şirketler bu alanda ciddi yatırımlar yapmakta ve oldukça başarılı sonuçlar almaktadırlar. Tabi ülkemizde daha bu bilinç gelişmedi çünkü hala bana “Algı Yönetimi” eğitiminiz veya alacağımız danışmanlık ne işe yarar diye so rabilen lafta çok iyi eğitimli ve dünyayı takip ettiğini düşünen “profesyoneller” var. Şimdi kısaca seçim yapmak psikolojik olarak ne demektir ve bu süreçler nasıl yönetilir çok basit ve düz bir dille anlatmaya çalışacağım. 1) Tüm yaşamımız aslında binlerce seçenek arasından her an yaptığımız seçimler doğrultusunda devam etmekte. Tarih boyunca hiçbir zaman bu kadar fazla seçenek insanların önüne konulmamıştı. Artık basit bir beyaz peynir almaya bile kalksak önümüze konan onlarca çeşitten birini seçmek zorundayız ama eskiden beyaz peynir sadece beyaz peynir anlamına gelirdi. 2) Seçim yapmak o kadar kolay değildir çünkü...