Ana içeriğe atla

HABERLER NEDEN HEP MORAL BOZUCU ?


 

HABERLER NEDEN HEP MORAL BOZUCU ?


Sevgili dostlar,

Gün geçmiyor ki hem ülkemizde hem dünyada bir felaket veya trajedi haberiyle uyanmayalım

Peki neden böyle ?

İşler giderek kötüleşiyor mu ? Tarihin en kötü günlerini mi yaşıyoruz yoksa başka bir faktör mü var ?

İşlerin daha iyi veya daha kötü gitmesi konusu yoruma açık ama her yandan üstümüze felaket haberlerinin yağmasının bilimsel sebepleri var.

Kanada McGill üniversitesinden araştırmacılar Marc Trussler and Stuart Soroka 2014 senesinde bir araştırma yaptılar.

Buna göre bir grup gönüllü deney için üniversiteye çağrıldı. 

Önlerine haber siteleri kondu ve ilgilerini çeken haberlerle makaleleri okumaları söylendi. 

Deneycilerin tek istekleri ilgilerini çeken haberleri gerçekten de okumalarıydı.

Onlar sitedeki haberleri okurken özel bir cihazda göz bebeklerinin hareketlerini ölçüyordu.

Deney yüzlerce kişiye uygulandı ve sonuçlar aslında bekleniyordu.

Deneye giren kişilerin ezici çoğunluğu haber sitelerindeki en korkunç, dehşetli ve kötü haberlere dikkat kesiliyorlar ama içeriği güzel olan haberlere pek de dikkat etmiyorlardı. 

Bu deneyin dışında yapılan başka çalışmalarda benzer sonuçlar verdi.

Örneğin Amsterdam üniversitesinde 2003 senesinde yapılan bir çalışma buna güzel bir örnek.

Buna göre deneklerin önlerindeki ekranlardan hızla kelimeler geçiriliyor ve kelimeleri algıladıkları anda ellerindeki düğmeye basmaları söyleniyordu.

Denekler gözlerinin önünden geçen yüzlerce kelime arasından "bomba", "kanser" ve "savaş" gibi kötü içerikli kelimeleri son derece hızlı algılarken "bebek", "eğlence" ve "gülmek" gibi kelimeleri çok daha yavaş algılıyorlardı.

Kısacası insanlar yaşamda kalma güdüleri kuvvetli olduğu için dikkatlerini hep tehdit unsurlarına vermekteler.

Medya ve sosyal medyada insanların dikkatini çekmek en önemli olgu olduğu içinde medya tüm gücünü gerek ülkeden gerek dünyadan bulabildiği tüm kötü haberleri manşete çekmek için kullanmakta.

Bunun yanı sıra siyasi propaganda ve algı yönetiminde de ilk amaç insanların dikkatini çekmek olduğu için tüm siyasi gruplar veya insanları kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmek isteyenler de olayları olduğundan çok daha dehşetli ve korkunç göstermeye çalışmakta.

Burada anlatmak istediğim dünyada işlerin kötü olmadığı veya olumsuz olayların gerçekleşmediği değil.

Ancak medya, sosyal medya, siyasi propaganda unsurlarının tamamı aynı anda olumsuz duyguları kullanmaya çalıştığı için yaşananların algısına yükseltici etkisi oluşturuyorlar. 

Gerçekleşen olayın kötülük oranı on üzerinden yediyse yükseltme etkisi sayesinde algılanan kötülük on üzerinden dokuz gibi algılanabilir.

Bu durumun uzun sürmesi de milyonlarca insanda başta çaresizlik ve umutsuzluk. Bunu takiben de depresyon benzeri türlü sıkıntılara sebep olacaktır.

Kısacası çevrenizdeki olayları takip etmenizde sorun yoktur. Ancak şunu bilmeniz gerekir ki size ulaşan ve dikkatinizi çeken her şeyin volümü güçlü hoparlörler üstünden size ulaşmaktadır.

Korkunun en etkili yönlendirme araçlarından bir tanesi olduğunu da hiç unutmamak lazımdır.

Bu konuda "Makyavel ve Güç Kullanmanın Yolları" isimli videomu izlemenizi tavsiye ederim

https://www.youtube.com/watch?v=yIkmT39_Iyo&pp=sAQA


Sevgilerimle




 


Yorumlar

  1. Ellerinize sağlık hocam, severek ve üzülerek okudum. Bugün de tweeter'da yaptığım bir yorumda pollyana olarak eleştirildi, halbuki paraya ben de Allah cezalarını.... Tarzında nahoş sadece öfke kusucu şeyler yazsaydım, "olması gereken" bu olduğu için, normal karşılanacaktı. Hiçbir zaman anlayamayacağım kötülüğü besleyen, büyüten insanları, hiçbir zaman.... Sevgi ve saygı ile. İyi ki varsınız..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?

  KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?  İyilik ve kötülük dünyaya ilk fırlatıldığımız günden bu güne önümüze konan bir seçenek. İlk olarak masallarla başlar annemizin bize anlattığı. Masalda mutlaka kötü bir karakter vardır. Kırmızı Başlıklı kızı yemeye kalkan kötü kurt, pamuk prensesi zehirleyen üvey anne gibi ve bizim yanımız her zaman iyilerin yanıdır. Daha sonra çizgi filmler girer yaşam hanemize. Örneğin Tom ve Jerry kedi fare masalında biz hep ufak minik fareyi tutarız, Kötü kalpli Gargamele karşı mavicik Şirinlerin yanındayızdır. Sonra görüntülü masallar olan filmler girer hayatımıza Star Wars evreninde Jedi olmak isteriz ve Yoda manevi babamız olsun diye iç geçiririz. Süpermen'in yanında Lex Luthora karşı savaşırız. Sonra yıllar geçer hayatın daha da içine gireriz çünkü artık bedenimiz büyümüştür ve masallar arkamızda kalmıştır ancak aynen o masallarda okuduğumuz çelik gibi net iyi ve kötü ayrımını ararız hayatta. Tüm dünya içinde kendimizin de olduğu iyile...

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ

 GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ Sevgili Dostlar, Sizin de başınıza hiç gelmiş midir ? Hani hayatınızın bir döneminde iş ortamında veya özel hayatınızda biriyle tanışırsınız. Bu kişi son derece kibar, alçakgönüllü, iyiliksever bir insandır. Böylesi düzgün bir insanla karşılaşmaktan sevinç duyarsınız. O dönemler o kişi sıradan bir vatandaştır makamı mevkisi hatta parası yoktur ama karakteri vardır.  Bu kişi öyle bir insandır ki zor zamanınızda gözünüzü kapatıp güveneceğiniz biridir. Sonra zaman geçer hayatta çoğu zaman olduğu zaman yollarınız ayrılır ve o kişi anılarınızda tatlı bir hayal olarak kalır. Sonra bir gün bir şekilde yollarınız yeniden kesişir. Bu kişiyi tekrar gördüğünüze çok sevinirsiniz. Ama bir bakarsınız yıllar önce bıraktığınız kişi gitmiş yerine bambaşka bir insan gelmiştir. Yeni kişi son derece kaba, kibirli ve türlü hileler kötülükler peşinde olan birine dönüşmüştür. Bir zamanlar iş yerinde kendi çıkarına A4 kağıt bile kullanmaktan korkan kişinin yerine nereden...