Ana içeriğe atla

POLİTİKA VE KİŞİLİK


 

POLİTİKA VE  KİŞİLİK 


Sevgili dostlar,

Kendi psikolojik sağlığım için çok fazla gelişmeleri takip etmem ve haber izlemem.

Aynı şekilde sosyal medyada yazı ve videolarımı paylaşmak dışında başkaları ne yapmış ne etmiş diye bakmam.

Ancak öyle bir dönemde yaşıyoruz ki her gün  bir çok önemli olay ve tartışma oluyor ve istemeseniz de bunlar gündeminize düşüyorlar.

Gözümün ucuyla baktığım siyasi tartışmalarda gördüğüm şu.

Ilımlı ve merkez siyasi düşünceler güç kaybediyor. Kamplaşma tüm dünyada artmakta.

Bilimsel görüşler değil birbirinden saçma komplo teorilerine ilgi gösterilmekte ve işin fenası yaşamla ilgili kararlar bu teorilere göre alınmakta.

Kısacası tam bir "herc ü merc" içinde gibiyiz ama moralleri bozmayalım her tür kargaşa bir şekilde düzene gider tabi düzende kargaşaya doğru ilerler. Evrenin temel kurallarından biri sürekli durumdan duruma değişmesidir. (Neyse şimdi felsefi işlere girmeyelim yazının konusu bu değil)

Peki bu siyasi çekişmelerde kendi taraflarını ölümüne savunan insanların psikolojik yapılarıyla seçtikleri ideoloji veya siyasi görüşün bir alakası olabilir mi ?

Yani bir insan neden solcu olur. Ya da neden muhafazakar sağcı olur. Ya da hangi psikolojik durum onu aşırı milliyetçi yapar.

Bu konuda ilginç çalışmalar var.

Örneğin 2003 senesinde Amerikan Virgina Üniversitesinden Jack Glaser 22 farklı ülkede yaptığı araştırmada insanlar korktuğu ve gelecekle alakalı belirsizlikler yaşadığı zaman istisnasız hep muhafazakar ve otoriter siyasi hareketlere destek verdiklerini gösterdi.

11 Eylül sonrası Amerikada sağ oyların patlamasına benzer şekilde insanlar kontrol edemeyeceklerini düşündükleri durumlarda hep otorite ve güçlü olma mesajları veren hareketleri tercih ediyorlardı.

Kısacası otoriter ve muhafazakar bir partiyseniz insanların gelecekten sürekli korkması oldukça iyi bir şey. 

Daha da merak uyandırıcı bir bilimsel araştırmada benzer sonuçları veriyor.

2013 senesinde bilim insanı Darren Schreiber oturdu yüzlerce insana siyasi görüşlerini sordu daha sonrada bunların beyinlerini tarama cihazlarında inceledi. 

Buna göre muhafazakarım ve tutucuyum diyenlerin beyinlerinin sağ Amygdala bölgesi normalden daha büyük ve daha aktifmiş. 

Ee ne olmuş diyorsanız beynin bu bölgesinin korku duygusuyla alakalı olduğu bilgisini size vereyim.

Kendini muhafazakar ve tutucu olarak tanımlayan denekler diğer insanlara göre daha kolay korkuyorlar, yaşama korkuyla bakıyorlar ve korku onları daha hızlı öfkelendiriyor.

Yani hocam Amerika'da deney yapılan muhafazakar sağcılar diğer insanlara göre daha mı korkak demek mi istiyorsun diye sorarsanız, yaşama daha çok korku üstünden bakıyorlar demek daha doğru. 

Bu durum risk alma konusunda sorun yaşadıklarını da gösterir. 

Örneğin yaşama daha rahat ve özgür bakabilmenin sırrı riskleri fazla abartmamak ve güven duygusu yüksek olmaktır. Eğer siz her olayda ve kişide tehdit görürseniz tüm çevrenizi kontrol etmeye çalışarak çoğu hayali bu riskleri engellemeye çalışırsınız. 

Tam da bununla alakalı Yale üniversitesinden profesör John Bargh yaptığı başka bir araştırmada benzer sonuçlara ulaştı. 

Örneğin kendilerine hiç bir şeyin zarar veremeyeceğini düşünmeleri istenen denekler tam bu hayale kendilerini kaptırmışken "eğer gerçekten böyle biri olsaydınız hangi siyasi görüşü desteklerdiniz" sorusu onlara soruldu ve ilginç şekilde bu kişiler daha liberal ve özgürlükçü olurdum cevabı verdiler.

Kısacası kendinizi güvende hissettikçe siyasi görüşler daha bir liberalleşiyor gibi.

Sürekli kendini tehdit altında hisseden ve gelecekten korkan insanların özgürlükçü ve liberal olmaları da oldukça zor. 

Tercihlerini sürekli güç ve güven mesajları veren liderlere kullanacaklardır diyebiliriz.

2018 senesinde çok acayip başka bir deney daha yapılmış.

Olay şu.

Benjamin Oosterhoff  isimli bilim insanı deneklere siyasi görüşlerini sormuş 

Sonrada bu insanları başka bir odaya alıp kan, dışkı ve kusmuk gibi tatsız resimler göstermiş.

Ardından hangi deneklerin bu resimlerden ne kadar iğrendiklerini ve ne kadar süreyle bunlara bakabildiklerini ölçümlemiş.

Sonuçlar çok ilginç.

Buna göre kendini muhafazakar ve tutucu olarak tanımlayanlar rahatsız edici resimlere en az dayanabilenler. Hızlı şekilde iğrenmişler ve resimlere çok bakamamışlar. Hatta aşırı derecede rahatsız olup sert tepki göstermişler.

Kendilerini liberal ve özgürlükçü olarak tanımlayanlar bu rahatsız edici resimlere hem daha uzun süre bakmışlar hem de çok fazla iğrenme hissi yaşamamışlar.

Şimdi buradan bazı sonuçlar çıkartılabilir aslında ama genel olarak muhafazakarların daha steril ve kontrollü bir çevre istedikleri söylenebilir. 

Amerikalı muhafazakarların ve tutucuların özellikle yabancı göçmenlere yönelik "hepsini kovalım" tutumunda bu psikolojik durumun bir etkisi var mı onun da araştırılması lazım.

Tüm bu sonuçların üstüne bilim insanı Carola Salvi arkadaşımız Chicago Northwestern üniversitesinden konuya dahil olmuş ve işi daha da heyecanlı hale getirmiş.

Carola'da deneklere siyasi görüşlerini sormuş ardından da çözmeleri için onlara mantık problemleri ve bilmeceler vermiş. Sonrada denekler bu problemleri hangi düşünce sistemiyle çözüyorlar analiz etmiş.

Sonuçlara göre muhafazakar ve tutucuyum diyenler problemleri adım adım ve klasik yöntemlerle çözmeye eğilimli. Bilmedikleri durumda da genelde sıkışıp kalıyorlar ve risk almıyorlar. 

Ancak ben liberalim diyenler sorunlara daha özgün yöntemlerle yaklaşıyor ve takıldıkları yerlerde içgüdülerine daha fazla güvenerek karar veriyorlar.

Şu ana kadar yazdıklarıma dikkat ederseniz beyin yapısından, zihnin konulara yaklaşma şekline kadar pek çok faktör siyasi görüşleri etkiliyor.

Tabi uyarayım bu çalışmaların hepsi Amerika'dan bize sesleniyorlar ve o toplumun şartlarına göre sonuçlar alınmış olabilir. 

Ancak çalışmaları şöyle bir özetlersem ve basite indirgersem

Gelecek korkusu yaşayan ve olayları kontrol edemediğini düşünenler otoriter muhafazakar

Geleceğe daha umutla bakan ve olayları kontrol edebileceğini düşünenler liberal

Hayata korku ve tehdit üzerinden bakan, dolayısıyla beyinlerinin o bölümü daha aktif olanlar tutucu ve muhafazakar

Hayata fırsatlar üzerinden bakan ve her şeyden tehdit algılamayanlar liberal

Rahatsız edici görüntülerden çabuk iğrenenenler tutucu

Bu tür görüntülerden fazla etkilenmeyip doğal karşılayanlar liberal

Sorunları bildik ve denenmiş yöntemlerle çözmeye çalışanlar tutucu

Yeni çözümlere şans veren ve içgüdülerine güvenenler liberal

türünden ilginç bir manzara var karşımızda

Kısacası galiba siyasi görüşlerimiz sadece beğeniyle veya ekonomik durumla açıklanamayacak kadar karmaşık.

Yani aslında nasılsak öyle oy veriyor olabiliriz.

İnsan karakteri konusunda aşağıdaki videomu da izlemeniz faydalı olabilir

https://www.youtube.com/watch?v=7MkwzPLE2Lo&t=4s


Sevgilerimle

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?

  KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?  İyilik ve kötülük dünyaya ilk fırlatıldığımız günden bu güne önümüze konan bir seçenek. İlk olarak masallarla başlar annemizin bize anlattığı. Masalda mutlaka kötü bir karakter vardır. Kırmızı Başlıklı kızı yemeye kalkan kötü kurt, pamuk prensesi zehirleyen üvey anne gibi ve bizim yanımız her zaman iyilerin yanıdır. Daha sonra çizgi filmler girer yaşam hanemize. Örneğin Tom ve Jerry kedi fare masalında biz hep ufak minik fareyi tutarız, Kötü kalpli Gargamele karşı mavicik Şirinlerin yanındayızdır. Sonra görüntülü masallar olan filmler girer hayatımıza Star Wars evreninde Jedi olmak isteriz ve Yoda manevi babamız olsun diye iç geçiririz. Süpermen'in yanında Lex Luthora karşı savaşırız. Sonra yıllar geçer hayatın daha da içine gireriz çünkü artık bedenimiz büyümüştür ve masallar arkamızda kalmıştır ancak aynen o masallarda okuduğumuz çelik gibi net iyi ve kötü ayrımını ararız hayatta. Tüm dünya içinde kendimizin de olduğu iyile...

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ

 GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ Sevgili Dostlar, Sizin de başınıza hiç gelmiş midir ? Hani hayatınızın bir döneminde iş ortamında veya özel hayatınızda biriyle tanışırsınız. Bu kişi son derece kibar, alçakgönüllü, iyiliksever bir insandır. Böylesi düzgün bir insanla karşılaşmaktan sevinç duyarsınız. O dönemler o kişi sıradan bir vatandaştır makamı mevkisi hatta parası yoktur ama karakteri vardır.  Bu kişi öyle bir insandır ki zor zamanınızda gözünüzü kapatıp güveneceğiniz biridir. Sonra zaman geçer hayatta çoğu zaman olduğu zaman yollarınız ayrılır ve o kişi anılarınızda tatlı bir hayal olarak kalır. Sonra bir gün bir şekilde yollarınız yeniden kesişir. Bu kişiyi tekrar gördüğünüze çok sevinirsiniz. Ama bir bakarsınız yıllar önce bıraktığınız kişi gitmiş yerine bambaşka bir insan gelmiştir. Yeni kişi son derece kaba, kibirli ve türlü hileler kötülükler peşinde olan birine dönüşmüştür. Bir zamanlar iş yerinde kendi çıkarına A4 kağıt bile kullanmaktan korkan kişinin yerine nereden...