Ana içeriğe atla

GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ



 GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ

Sevgili Dostlar,

Sizin de başınıza hiç gelmiş midir ? Hani hayatınızın bir döneminde iş ortamında veya özel hayatınızda biriyle tanışırsınız. Bu kişi son derece kibar, alçakgönüllü, iyiliksever bir insandır. Böylesi düzgün bir insanla karşılaşmaktan sevinç duyarsınız. O dönemler o kişi sıradan bir vatandaştır makamı mevkisi hatta parası yoktur ama karakteri vardır. 

Bu kişi öyle bir insandır ki zor zamanınızda gözünüzü kapatıp güveneceğiniz biridir.

Sonra zaman geçer hayatta çoğu zaman olduğu zaman yollarınız ayrılır ve o kişi anılarınızda tatlı bir hayal olarak kalır.

Sonra bir gün bir şekilde yollarınız yeniden kesişir. Bu kişiyi tekrar gördüğünüze çok sevinirsiniz. Ama bir bakarsınız yıllar önce bıraktığınız kişi gitmiş yerine bambaşka bir insan gelmiştir. Yeni kişi son derece kaba, kibirli ve türlü hileler kötülükler peşinde olan birine dönüşmüştür. Bir zamanlar iş yerinde kendi çıkarına A4 kağıt bile kullanmaktan korkan kişinin yerine nereden geldiği belli olmayan paraları lüks bir değirmen içinde öğüten birisi gelmiştir. Artık taktığı bir kravat bile eskiden bir yılda kazandığı para kadardır ve onun için insanlar sadece kullanılması gereken hamam böcekleridir.

Önce şaşkınlık duyar sonra öfkelenir en sonunda da iğrenerek bu kişiden uzak durursunuz. 

Peki bir insan ufacık da olsa bir güç kazandığı zaman nasıl bu kadar değişebilir ve bunun psikolojik sebepleri nelerdir. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bir bakalım duruma


1) Güçsüzlük Kompleksinin Güçle Alevlenmesi

Bu kişi aslında hiç bir zaman alçakgönüllü değildi içi "görünmezlik" ve "değersizlik" duygularıyla alev alev yanıyordu. İyi olmak onun için bir karakter değil sadece gücü olmadığı zaman kullandığı bir stratejiydi sadece. Gücü olmadığı dönemde çalıştığı yerde kendisinden üstün gördüğü herkese büyük bir nefret besliyor ama onların korkusunda yüzlerine en sıcak sahte gülümsemelerini takınıyordu.  İçinde öfke ve intikam arzusu o sevecen yüzünün ardında her gün onu daha da zehirliyordu. İçindeki zehirlenmiş çocuk yavaş yavaş bir canavara dönüşmekteydi. Bir gün gelip de gücü ele geçirdiği anda bilinçdışına sıkıştırdığı o acılar içindeki çocuk ona fısıldamaya başladı "Artık güç bizde herkes yıllardır saklı kapılar ardında çektiğimiz acıları tadacak dostum". Yani kısacası o kişi hiç bir zaman "iyi biri" değildi sadece "güçsüz biriydi". Tüm söyledikleri ve tüm oynadığı roller hep gücü ele geçirmek içindi. İnsanlar genelde hep gördüklerine ve duyduklarına göre karar verdikleri için süslü pastanın içindeki jileti göremezler. Çalıştığı firmada veya kurumda öğlen tatillerinde insanlara çay ısmarlarken aslında içinden o çayın içine zehir koymayı düşünüyordu çünkü onun için diğer insanlar ya kullanılacak ya da kurtulunacak varlıklardı sadece. Kısacası insanların dış yüzüne çok güvenme dostum


2) Ahlaki Ayrılma (Ben Artık Farklıyım)

Makam ve güç kazanan kişi kendisini artık farklı ve üstün insan kategorisinde görmeye başlar. Buna göre artık eskisi gibi kurallara uymak zorunda değildir. Kurallar onun görüşünce "zayıflar" ve "güçsüzler" için vardır. Güce sahip olan hiç bir kurala uymak zorunda değildir. Onun yaptığı her tür hile, kötülük aslında çoğunluğun faydası için yapılan bir "stratejidir" ama bunları güçsüzler yaparsa o "kötülüktür. Bu kafaya göre başında bulunduğu firmadan yüzlerce insanı işten atmaktan veya ürettiği ürünlerin insan sağlığına zararlı olmasından gocunmaz. Örneğin rakiplerinin önüne geçmek için zehirli plastikten ucuza ürün üretmesi ve bu ürünlerin çocukları hasta atması onun için sadece "akıllı bir strateji" olmuştur. Kısacası makamları artanlar kendilerine insanüstü bir paye vermeyi severler zaten yaptıklarını da böylece yapabilirler. Tek bir emriyle çoluk çocuğun üstüne bomba yağdıranlar konuyu sadece "askeri strateji" açısından değerlendirir ve ölen masumlar onlar için sadece "yan hasardır". Yazı yazarken tükenmez kalemin bitmesi gibi düşünürler. Önemli olan yazının yazılmasıdır ve tükenmez kalem zaten önemsizdir.

3) Ayna eksikliği

Bu kişi güçsüzken etrafında başta ailesi ve arkadaşları. İş yerinde diğer çalışanlar ve amirleri ona türlü nasihatler verebilecek durumdaydılar. Bu nasihatler o kişiye bazen bir ayna görevi de görürdü ve belki onu içindeki kötücül güçlerin kontrolüne geçmesini engel olabilirlerdi. Bu sebeple yüzündeki canavar çehresini "etraf ne der" diyerek sürekli saklamak zorundaydı. Fakat gücü arttıkça  artık etrafındaki nasihat verebileceklerin sayısı giderek azalır. Bunun ilk sebebi zaten çoğunu kendinden aşağı gördüğü için onları dinlemez "benim kadar akıllı olsalar zaten koltuğumda onlar otururdu ne dinleyeceğim aptalları" der. Diğer taraftan da zaten etrafında ona nasihat verebilecek veya eleştirebilecek kimseyi bırakmaz. Bu sebeple bir süre sonra etrafı onun her dediğini öven dalkavuklar tarafından sarılır. Yavaş yavaş bir karikatüre dönüştüğünü fark etmez çünkü etrafındaki güç asalakları buna izin vermez. Örneğin hapşırsa "efendim sizin hapşırmanız bile bilgece" derler. Tutup elindeki bardağı duvara fırlatsa "o bardağı size veren suçludur efendim" diye eğilirler. Bu kişiler bir yerden sonra kendi ailelerini bile dinlemez hale dönüşür çünkü sürekli övülmeye alışmıştır ve en ufak bir eleştiri bile ona "düşmanca" gözükür. Artık etrafında tek bir ayna olmayan ve kendini son derece fit zanneden 190 kilo ağırlığında bir şişkodur ama kimse ona "şişko" demeye cesaret edemez. 

4) Kimlik bulaşması

Her makam bir kimlik verir. Falan filan müdürü, CEO veya Uzay Stratejileri Başkanı. Bu kişi artık kendini normalde yiyip içen ve tuvalete giden bir insan olarak görmez. O artık insanüstü bir makamdır sadece. Artık kendisinden "ben" olarak değil "biz" olarak bahsetmeye başlar. Bu şuna benzer bir sınıfta zeka testi yapılsın ve otuz kişi arasında bir çocuk birinci seçilsin. Ona da "sınıfın en zekisi" payesi verilsin. Bir yerden sonra çocuk artık kendini "en zeki insan" olarak görmeye başlar ve her yaptığının zekice olduğunu düşünür. Otuz kişilik bir grup içinde zeki olduğuna değil tüm şehirde hatta ülkede hatta ve hatta dünyadadaki en zeki insan kendisidir artık. Burnunu bile karıştırsa bunun zekice bir strateji olduğuna inanır. Hele bir de etrafında "evet sen çok zekisin" diyen birileri varsa artık o bir insan değil kendine verilen payedir. Buna emekli albay sendromu da denir. Örneğin askerlikten emekli bir albay emekli olduktan sonra bir türlü titrini bırakamaz. Apartman komşularının, arabasına bindiği taksicinin hatta kafedeki garsonun bile ona "albay" gibi davranmasını ister. Bilmediği hiç bir konu yoktur. Telefonunu kullanmasını bile bilmez ama teknoloji konusunda fikri sorulduğu zaman "eh ben tabi albayım biz zamanında ne teknolojiler kullandık bak bu işler şöyle şöyle olur" diye bilgisayar mühendisine akıl öğretir. Kısacası eğer bu kişinin kendisine ait bir kişiliği yoksa sadece makamıyla anılmak ister o sebeple bazen çok acayip yerlerde kapısında "yüksek mühendis" veya "doktor" yazan apartman zilleri görürsünüz. Sıradan bir insan olmadıklarını herkes görmelidir.

5) Rövanş Psikolojisi

Güç zehirlenmesine uğramış kişiler kendi kafalarında hep mağdurdur ve haksızlığa uğramışlardır. Güçsüz oldukları dönemde her tür olayı kendilerine bir haksızlık olarak görmüşlerdir çünkü onlara göre dünyanın en üstün insanı kendileridir ve yıllarca onlara verilmemiş her şey aslında bir haksızlıktır. Örneğin çocukken silgisi olmadığı zaman birinden silgi istemiş ve alamamıştır bu onda travmaya dönüşür ve eğer çalıştığı şirkette kendisine bir terfi verilmezse bunu yapan kişiyi can düşmanı olarak görmeye başlar. Burada mantık aramaz örneğin kendisi lise mezunudur ve makine mühendisinin yapabileceği bir pozisyon kendine verilmemiştir. Bütün mühendislere düşman olur ve kendisi başa gelirse tek bir mühendisin bile sözünü dinlemez. 

Gençken bir kız ona yüz vermemiştir bundan kırk sene sonra başına geçtiği firmada emri altındaki tüm kadınlara tacizde bulunmayı hakkı olarak görür çünkü hep o "yüz vermeyen" kızın intikamı alınmaktadır. Çocukken ailesinin arabası yoktur bunu saklar ve otuz sene sonra kendine makam aracı olarak dünyanın en pahalı arabasını hak olarak görür.

Bu kişiler galaktik imparator bile olsalar hep eskiden uğradıkları mağduriyetlerden bahsederler. Örneğin Adolf Hitler Avrupa'nın tamamını ele geçirdiği zaman bile gençken kendisini kabul etmeyen Viyana Güzel Sanatlar Akademisinden hınçla bahsediyordu. Richard Nixon Amerika'nın en güçlü başkanı olmuştu ve buna rağmen hileyle seçimleri kazanmaya çalışmıştı olay ortaya çıkınca yaptığı konuşmalarda çocukken ne kadar fakir olduklarından bahsediyordu. Kısacası bu kişiler için mağduriyet bir yakıttır.

İşin tehlikeli kısmı siz bu insanların "çok iyi" olduklarını zan ettiğiniz dönemlerde yaptığınız basit bir hareket örneğin ona arabanızı bir günlüğüne ödünç vermemeniz beş sonra o kişi başa geçtiği zaman o şirketten sebepsiz yere kovulmanıza sebep olabilir. Çünkü sizin için unutulacak kadar önemsiz bir olay o kişi için sizi her gördüğünde aklına gelen bir "aşağılanma" ve "mağduriyettir" 


Evet kısacası güç zehirlenmesi tüm dünyada gerek özel sektör gerek kamuda sıkça karşımıza çıkan bir patolojidir ve bu patalojiye sahip insanlara karşı çok ama çok dikkatli olmanız lazımdır.

Sevgiler

Aydın Serdar Kuru You Tube Kanalı

https://www.youtube.com/c/AydinSerdarKuru







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MANİPÜLATÖR KİŞİLİKLERİN TİPİK DAVRANIŞLARI

  MANİPÜLATÖR KİŞİLİKLERİN TİPİK DAVRANIŞLARI  Sevgili dostlar, Ailenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak, hayatınızı zehir eden manipülatör insansıların bazı tipik davranışlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Böylece kendinizi koruyabilir ve midenizi delinmekten, saçınızı ağarmaktan kurtarabilirsiniz. Manipülatif kişiliklerin tipik davranışları, genellikle kontrol etmek, kendi çıkarlarına hizmet etmek amacıyla başkalarının duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını acımasızca etkilemeye yöneliktir. Bu tür kişiler, başkalarını manipüle etmek için çeşitli psikolojik taktikler kullanırlar. Bu taktikleri bilmezseniz, oltaya takılmış balık gibi kıvranır durursunuz. İşte manipülatif kişiliklerin tipik davranışlarını psikolojik maddeler şeklinde açıklıyorum; vatana millete hediyem olsun: 1. Ana Manipülasyon Taktikleri Gaslighting: Kişinin gerçeklik algısını sorgulamasına neden olacak şekilde yanlış bilgi verme veya olayları çarpıtma. Örneğin, "Bu olayı hiç hatırlamıyorum, sen uyduruy...

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

İNSANLARIN KÖTÜ NİYETİNİ ANLAMANIN 5 PSİKOLOJİK YOLU

İnsanların Kötü Niyetini Nasıl Anlarsınız? Hayatta karşımıza çıkan her insan iyi niyetli olmayabilir. Peki, kötü niyetleri anlamanın yollarını biliyor musunuz? Bu videoda, beden dilinden mikro ifadelere, empati eksikliğinden manipülatif davranışlara kadar insanların gerçek niyetlerini anlamanızı sağlayacak 5 psikolojik yöntemi paylaştım. 🔍 Videoda Neler Var? Sözel ve beden dili arasındaki tutarsızlıkları nasıl tespit edersiniz? Empati eksikliği olan kişiler kendilerini nasıl ele verir? Manipülasyon ve aşırı kontrolün kötü niyetle ilişkisi nedir? Sürekli başkalarını suçlayan veya küçümseyen kişilere dikkat etmenin önemi. Çıkarcı ilişkileri fark etmenin yolları. Sezgilerinizi Güçlendirin, Kendinizi Koruyun: Bu videoyu izledikten sonra, insanların niyetlerini daha iyi anlayacak ve toksik ilişkilerden kendinizi nasıl koruyacağınızı öğrenmiş olacaksınız.