Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MODA ÜRETME VE ALGI YÖNETİMİ.

İngiltere kraliçesi Viktorya 1840 senesinde evlenmiş ve düğününde bembeyaz bir gelinlik giymişti. O döneme kadar düğünlerde gelinler zamanın moda renkleri neyse onu giyer ve "beyaz gelinlik" gibisinden bir kavramları bulunmazdı.  Beyaz renk kıyafetin "yas tutma kıyafeti" olarak algılandığı İngiltere'de Kraliçe Viktoryanın bu radikal hareketinden sonra kraliçelerini takip eden aristokratlar kendi düğünlerinde beyaz gelinlikler kullanmaya başlamışlar ve günümüze kadar gelen beyaz gelinlik algısını yaratmışlardır. Bir toplumun yönetici sınıflarının giyim şekli o toplumun moda ve kıyafet algısını da değiştirir. Belli modaları ve giyim şekillerini o toplumda kabul görmüş kişiler üzerinden insanlara kabul ettirmek mümkündür.  Hitap ettiğiniz müşteri segmentinin "sevgi duyduğu" ve "kendisinden üstün gördüğü" şöhretli insanlar üzerinden yapacağınız bir kampanyayla en olmayacak giyim stillerini bile insanlara kabul ettirebilirsiniz.  Dizi

ÇOCUK MODASI VE ALGI YÖNETİMİ

19.Yüzyıla kadar çocuklar için ayrı bir giyim sektörü ve çocuk modası diye bir kavram yoktu. O dönemlerin çocukları büyüklerin giydikleri kıyafetlerin ufaltılmış kopyalarını giyer ve ortalarda ufaltılmış yetişkinler gibi minik takım elbiseler ve minik gece kıyafetleriyle gezerlerdi.  Çocuklar için özel olarak elbiselerin dizayn edilmesi fikri son yüzyılda başladı ve üretici firmaların uygun algı yönetimi uygulamalarıyla insanlara kabul ettirilerek günümüzün anne babaların en çok para harcadığı son derece karlı bir çocuk modası sektörü doğdu. Doğru bir Algı Yönetimi planlamasıyla daha insanların dahan önce ihtiyaç duyduklarını bile hissetmedikleri bambaşka bir moda ihtiyacı oluşturabilirsiniz. Örneğin istenirse hiç bir özelliği olmayan beyaz bir mendili bir kaç aylık bir algı yönetimi çalışması ve uygun tanıtım yatırımıyla yaygın bir moda haline getirmeniz mümkündür.  Önemli olan nerelere dokunacağınızı bilmenizdir. Piyasa şartlarının zorlaştığı dönemlerde yeni algılar ve ye

AÇIK OFİSLERİN SEBEP OLDUĞU SORUNLAR.

https://arstechnica.com/science/2018/07/in-open-offices-workers-chat-70-less-are-less-productive-and-email-more/ Açık Ofisler ilk uygulamaya geçtiği zaman "işyerinde iletişimi" arttıracak reklamıyla şirket ve kurumlara pazarlanmaya başlamıştı. 2009 senesinde "Asia-Pacific Journal of Health Management" yayınında Dr.Vinesh Oommen açık ofislerin çalışanların stres seviyesini arttırdığı ve sağlık sorunlarına sebep olduğunu çok kapsamlı bir araştırmayla ortaya koyduğu zaman konu dikkatimi çekmişti. Paylaştığım yazı açık ofislerin sadece çalışanların sağlığına kötü etkisi olmadığını üstelik ç alışanlarda ciddi ölçüde performans kaybına da sebep olduğunu belirtiyor. Yani yerden tasarruf edeceğim derken çalışanlarınızı hem hasta ediyor hem de performanslarını düşürüyorsunuz. Algı yönetiminde "parazit etkisi" denen durum vardır. Buna göre insanlar çok fazla miktarda dış uyarıcıya maruz kalırlarsa kendilerini zihinsel olarak kapatırlar ve bu kapanma düşünse

PEMBE RENK VE ALGI YÖNETİMİ

Bugün "pembe renk" dediğimiz zaman genelde bayan giyim modası akla gelir. Ancak bu kökü eskiye dayanan bir durum değildir. Pembe rengin bayan kıyafetleriyle ilişkilendirilmesi 20.yüzyılda geniş reklam ve algı yönetimi faaliyetleriyle olmuştur. Walt Disney'in çizgi film ve filmlerindeki "güzel prensesler" bilinçli şekilde sürekli "pembe" renklerle giydirilmiş ve kız çocuklarına yönelik üretilen oyuncak bebeklerde ağırlıklı olarak "pembe kıyafetler" kullanılmıştır. Bu sebeple 1950 sonrası insanların ama  özellikle kadınların zihni çocukluklarından itibaren "pembe" renk algısıyla yoğrulmuştur. Moda ama özellikle giyim, aksesuar ve ayakkabı sektörleri tamamen insanların algısının doğru şekilde yönlendirilmesine dayanır. Bu sektörlerde doğru Algı Yönetimi teknikleri kullanabilirseniz her türlü ürünü bir "çekim odağı" haline getirebilirsiniz. Ancak bunun tam tersi olarak bilmeden kullanacağınız yanlış mesajlarda en

SATIŞA YÖNELİK ALGI YÖNETİMİ.

Satış yapmak, insanları  ürün ve hizmetlerinizi satın almaları konusunda psikolojik olarak ikna etmek demektir.  İkna kavramıysa Algı Yönetiminin sahasına girer. Şimdi size satışlarınızı arttırabilecek yüzlerce Algı Yönetimi tekniğinden sadece üç tanesinden örnekler vermek istiyorum. Algı Yönetimi teknikleri doğru kullanıldığına ve zamanlaması tam olduğunda satış oranlarınızı ciddi anlamda arttıracak güce sahiptirler. 1) Sattığınız ürün veya hizmetin insanların hangi duygularına hitap edip tatmin ettiğine dikkat edin. Ne kadar köklü ve derin duygulara hitap edebiliyorsanız insanların ürün veya hizmetinizi satın alması da o kadar kolay olacaktır. Çünkü insanlar kendilerine keyif veren duyguları tekrar tekrar yaşamak isterler. Unutmayın sattığınız şeyler hiç bir zaman ürünler veya hizmetlerin kendileri değil onların insanlarda oluşturdukları duygulardır. İnsanlarda bilmeden de olsa yanlış duygular uyandırıyorsanız ürününüz veya hizmetinizi satmanız çok zordur. 2) Sat

Kurumsal İmaj ve Algı Yönetimi

İş Yaşamında başkalarının üzerinde bıraktığınız algı imajınızı oluşturur. Eğer kötü bir imajınız varsa bilginiz ve tecrübeniz ne olursa olsun iş ortamında büyük sorunlar yaşar ve normalde ulaşabileceğiniz her imkanın çok daha azıyla yetinmek zorunda kalırsınız. Dünya çok zeki,bilgili,tecrübeli ve çalışkan olmalarına rağmen sadece kötü bir imaj yansıttıkları için sıkıntı çeken insanlarla doludur. Kendinize yapabileceğiniz en büyük yatırım başka insanlara doğru bir algı ve imajı nasıl yansıtacağınızı öğrenmektir. Kurumsal İmaj ve Algı Yönetimi Eğitimleri için Ayça Kuru Akademiyle temasa geçiniz. Ayça Kuru Akademi https://aycakuru.com.tr/ Tel: 0554 280 44 84

Manipülasyondan Korunma Teknikleri Eğitimi

Kötü niyetli örgütler ve dolandırıcılar aynen sizin gibi kendi hayatını süren ve bu tür tehditlere uzak olduğunu düşünen insanları manipüle ederek kandırmak için sürekli kafa yormaktadırlar. Bu tür girişimlere karşı koymanın tek yolu bu konuda kullanılan taktikler konusunda eğitim almanız ve bilinçlenmenizdir. Ayça Kuru Akademi bu konuda Türkiye’nin tek “Manipülasyondan Korunma Teknikleri” eğitimini vermektedir. Kendiniz ve aileniz için yapabileceğiniz en iyi yatırım ve güvenlik önlemi olan bu eğitim için Ayça Kuru Akademi ile temasa geçmenizi tavsiye ederim. Ayça Kuru Akademi https://aycakuru.com.tr/ Tel: 0554 280 44 84 # aycakuruakademi   # manipülasyon   # eğitim   # aile   # algıyönetimi   # güvenlik # kurumsal   # kişiselgelişim

NASIL İKNA USTASI OLUNUR ?

NASIL İKNA USTASI OLUNUR ? Her gün farklı bir ikna tekniğiyle karşı karşıya kalmaktasınız. Tüm dünyadaki reklam medyasını sürekli analiz eden "Media Matters - Medya Önemlidir" kuruluşunun yaptığı analizlere göre yetişkin bir insan tek bir günde ortalama 600 adet reklama maruz kalmakta. Herkes sizi bir şeylere ikna etmeye çalışmaktadır. Gıda üreticileri ürettikleri ürünleri yemenizi, televizyonlar yayınladıkları programları izlemenizi, Oteller odalarında tatil yapmanızı istiyor.Kısacası her firma size bir şey satmayı amaçlamakta ve bu sebeple gün boyu aralıksız şekilde sizi ikna etmeye çalışıyorlar. İkna eylemleri o kadar yaygın ki çoğu zaman bunların farkına bile varamıyorsunuz aynen suyun içinde yaşayan balığın suyu bilmemesi gibi. Ama eğer bir işletmeniz varsa ya da büyük hedefleri olan bir çalışansanız sizin ikna olgusunun önemini unutmak ya da fark etmemek gibi bir lüksünüz yoktur çünkü tüm başarınız insanları ikna edebilmenize bağlıdır. Eğitiminiz ve tecrüb

PSİKOLOJİK İKNA TAKTİKLERİ VE ALGI YÖNETİMİ.

PSİKOLOJİK İKNA TAKTİKLERİ VE ALGI YÖNETİMİ. İkna nedir diye düşündüğünüz zaman herkesin aklına farklı şeyler gelir. Kimi insan için ikna demek her gün gördüğü reklamlar kimisi içinde iş yerinde sorumluluğu altındaki personelini ikna etmek için kullandığı taktiklerdir.  İkna herkesin hayatında farklı bir yere sahiptir ve her insan için farklı bir anlama gelebilir ancak şu bir gerçektir ki ikna dediğimiz unsur hepimizin günlük hayatında son derece önemli bir faktördür. Siyaset, hukuk, medya, haberler ve reklamcılık gibi bir çok alan tamamen ikna psikolojisinin alanına girer.  İş yaşamı dediğimiz şey de esasında ikna etmek veya ikna edilmek üzerine kurulmuş bir yapıdır. Tüm bu alanlarda diğer insanları ikna etmenin gereklerini yerinde uygulayanlar başarılı olurken bunu önemsemeyenler başarısız olur. İnsanların bir kısmı ikna taktiklerine karşı bağışıklıkları olduğunu zanneder ve bu “doğal yetenekleri” sayesinde kendilerini her tür “ikna girişimine” karşı koruyabil