Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRK SAMURAYI

Sevgili dostlar, Yazının beraberinde gördüğünüz bu resim Japonların bin yıllık savaş tarihinin günümüze ulaşan savaş sanatlarından en etkilisi ve en gizemlisi olan Daito Ryu Aikijujutsu sanatının Garyuzen okulunun Japonyadaki resmi internet sitesinden alınmıştır. http://www.garyu-zen.sakura.ne.jp/schedule.html Resim Japonyanın en saygıdeğer Savaş sanatı organizasyonlarından birinde çekilmiştir. Bu organizasyonda Japonyanın dört bir yanından gelen hepsininde geçmişi yüzlerce yıla dayanan geleneksel savaş sanatı yani samuray okulları çeşitli gösteriler yaparlar. Bu organizasyonlarda gösteri yapabilmek için çok üst seviyede bir hoca olmanız ve tabi doğal olarak Japon olmanız gerekir. Yalnız resme dikkatli bakarsanız bileğinin basit bir hareketiyle karşısındaki insanı yere doğru dikey bir uçuşa kaldıran samuray kıyafetli kişi bir Japon değil. Kimdir derseniz hemen cevaplayayım. Kendisi benim 27 yılllık dostum ve kardeşim İbrahim İlkay İtkü'dür. Türkiyededir. İzmir

BALON VE İĞNE

Büyüklenen insan bir hayal dünyasında yaşar. İçine sürekli hava dolduran ve şişip genişledikçe kendisini daha da yenilmez zanneden naylon bir balondur kendisi. Yalanlar söyler,planlar kurar,insanların yüzüne gülüp onları överken arkasından türlü tuzaklar kurmaya çalışır. Bu yaptıkları kısa vadede ona başarı getirdikçe kendisine daha da güvenir cüreti daha da artar. En sonunda yoluna minicik ve ufacık gözüken bir toplu iğne çıkar. Dev gibi şişmiş naylon balon minicik toplu iğneyi görünce "ben bunu ezer geçerim aklı varsa yolumdan çekilir" der. Minik toplu iğne ufacıktır ama çelikten üretilmiştir ve ucu sivridir. Kimseye karışmaz ve kendi halinde yaşamını sürdürür. Kocaman balonun kendi üzerine gelmesine anlam veremez çünkü o balonun aslında ne olduğunun ve kendisiyle çarpışırsa başına ne geleceğinin farkındadır. Balonun bu basit gerçeği göremiyor olmasına şaşırır. En sonunda balon minik toplu iğneyi ezip geçmeye karar verir. Onun üzerine atlar ve kaçınılmaz bir son olarak

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN PSİKOLOJİK NEDENLERİ.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN PSİKOLOJİK NEDENLERİ. Sevgili dostlar, Ülkemizde görmezden gelemeyeceğimiz en büyük sorunlardan bir tanesi erkeklerin kadınlara yönelik uyguladıkları şiddettir. Bu yazıyı okuduğunuz kısa dakikalar içinde bile ülkemizde yüzlerce kadın erkekler tarafından sözlü ve cinsel tacizlere uğramakta,baskı altına alınmakta,dövülmekte, yaralanmakta ve hatta öldürülmektedir. Şöhretli şahsiyetlerin karıştığı şiddet olayları olduğu zaman bu konu gündeme gelmekte ama sonrasında hemen unutulup derin bir sessizlik denizinde boğulmaktadır. Bugünkü yazımda kadınlara yönelik şiddetin bazı psikolojik nedenleri konusunda bilgi paylaşmak istiyorum. Umarım faydası olur. 1) Ekonomik durum aynı zamanda psikolojik bir faktördür. Para kazanma imkanı olmayan, eğitimsiz kadınlar şiddete daha fazla uğramaktadır çünkü kaçabilecek durumları yoktur. Bir ülkede ekonomik şartlar ağırlaştıkça bu durumdaki kadınların kaçabilme şansları daha da azalacağı için bu tür olaylar sıklaşacaktır.

KORUNMANIZ GEREKEN 20 MANİPÜLASYON TEKNİĞİ

Sevgili dostlar, Hayatınız boyunca türlü odaklar tarafından sürekli yönlendirilirsiniz. Kötü niyetli yönlendirme tekniklerinin gücü gizliliklerinde yatar. Size karşı yapılan bir manipülasyon girişimini fark ettiğiniz anda üzerinizdeki gücü kaybolur. Bu yazımda insanları yönlendirme ve manipüle etme amaçlı olarak kullanılan 20 manipülasyon tekniğini farkındalığınızı arttırmak amacıyla sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım faydası dokunur. 1) Yalan : "Askerdeyken piyade erdim ama herkes benden korkardı. Bir gün Albayın odasının kapısına tekmeyi vurdum girdim ve nedir bu yemeklerin hali dedim" 2) Eksik anlatım : Direksiyon başında telefonla konuşurken önündeki yayayı görmeyen ve aniden fren yapmak zorunda kaldığı için arkasındaki araba tarafından çarpılan adam "Yolda gidiyordum bir anda önüme yaşlı bir adam atladı ona çarpmayayım derken arkamdaki salak herif bana çarptı. Durup dururken masraf çıkardılar bana" 3) Duygusal dengesizlik üretmek: "İşten ev

TÜKETİCİ KARARLARINI YÖNLENDİRMENİN 5 YOLU.

TÜKETİCİ KARARLARINI YÖNLENDİRMENİN 5 YOLU. Sevgili dostlar, Hayatımız dediğimiz şey bir kararlar bütünüdür. Şu an bu yazıyı okuduğunuz yer, nasıl bir cihazdan okuduğunuz,okurken üzerinize giydiğiniz kıyafetler ve hatta bu yazıyı okumak istemeniz gibi tüm aşamalar daha önce aldığınız kararların sonucudur. Karar psikolojik bir süreçtir ve Algı Yönetimi alanına girer. İnsanların çoğunluğu verdikleri kararları "kendi özgür iradeleriyle"aldıklarına inansalar da aslında bu kararları "dış psikolojik telkinler" yoluyla verirler. Ekonomiler düzgünken ve insanların ceplerinde harcayacakları bol bol para varken firmalar nedense tüketicilerin kararlarını yönlendirmeye pek önem vermezler ancak işler terse gittiği ve payınıza düşen pasta dilimi ufaldığı zaman her kırıntının bir değeri olur. Bugün sizlerle tüketici davranışlarının psikolojik araçlarla nasıl yönlendirildiğinin 5 yolunu paylaşacağım. Eğer ticaretle uğraşıyorsanız buradaki araçlar ürünlerinizi daha iyi

KENDİNİZİ MOTİVE ETMENİN 3 YOLU.

KENDİNİZİ MOTİVE ETMENİN 3 YOLU. Sevgili Dostlar, Zorlu ve stresli dönemlerde kendi kendinizi motive edebilmeniz ekmek yemek ve su içmek kadar yaşamsal öneme sahiptir. Moralleri bozularak motivasyonlarını kaybeden insanlar pili bitmiş telefona dönerler. En son model telefonun her şeyi sapsağlam olmasına rağmen eğer enerjisini tüketmişse hiç bir işe yaramaz. İnsanlarda motivasyonlarını kaybettikleri ve enerjilerini tükettikleri zaman tüm bilgi ve becerileri yok hükmüne geçer. Motivasyon eksikliği insanların hayatlarını tüketir,şirketleri batırır,orduları bozguna uğratır ve ülkeleri çökertir. Bu sebeple motivasyon ve özellikle kendi kendinizi motive edebilme, önemli becerilerden biridir. Bugün sizlerle kendi kendinizi motive edebilmenin 3 bilimsel yolunu paylaşacağım. 1) OLUMLU DÜŞÜNÜN İnsanlar olumsuz düşündükleri zaman tembelleşmeye başlar ve benzini bitmiş araba gibi yalpalayıp dururlar. Tüm bilimsel araştırmalar olumlu ve mutlu insanların daha üretken olduklarını ve ne

İNSANLARI ANALİZ EDİP OKUMANIN 3 YÖNTEMİ.

İNSANLARI ANALİZ EDİP OKUMANIN 3 YÖNTEMİ. Sevgili dostlar, Belli teknikleri kullanarak başka insanları okuyabilmek ve onlar hakkında genel bir fikir edinebilmek için kullanabileceğiniz bir çok bilimsel yöntem vardır. Bugün sizlerle bunlardan kolay uygulayabileceğiniz üç tanesini paylaşacağım. 1) GENEL GÖRÜNÜŞÜ İNCELEME İnsanların görünüşleri sözlerinden çok daha fazlasını anlatır. Kıyafetlerine dikkat edin. Şık iş kıyafetleri giymesi başarı hırsına,kot pantolonu rahatlık düşkünlüğüne ve vücudu gösteren kıyafetler dikkat çekici olma güdüsüne bağlanabilir. Taktığı takılara dikkat edin. Bu takılarda kullandığı semboller o kişinin dünya görüşüne yönelik pek çok ipucu verir. Duruşuna dikkat edin. Dik bir kafa ve duruş kendine güveni gösterirken öne eğilmiş kafa ve gövde kendine güvensizliğe bağlı korunma ihtiyacına delil olabilir. Bedenini nasıl hareket ettiriyor inceleyin. İnsanlar ilgi duydukları şeylere kendileri bile farketmeden eğilirler ve beğenmedikleri şeylerden de bed

KENDİNE GÜVENLİ GÖRÜNMENİZİ SAĞLAYACAK 5 BEDEN DİLİ TAKTİĞİ.

KENDİNE GÜVENLİ GÖRÜNMENİZİ SAĞLAYACAK 5 BEDEN DİLİ TAKTİĞİ. Sevgili dostlar, Ne yazık ki dünyamızda kitaplar kapaklarına ve insanlarda dış görünüşlerine bakılarak değerlendirilir. Bu durum adil değildir ama gerçek budur. Eğer kendinize güvenli bir dış görünüşünüz yoksa hem iş hemde özel hayatınızda pek çok problem yaşarsınız. Kendine güvenli olmak içsel bir durumdur ve bunu hemen kazanabilmek mümkün değildir ancak bu işin bilinen tek kolay yolu beden dilinizi bilinçli olarak değiştirerek kendine güvenli bir imajı dış dünyaya verebilmektir. Bedeninizin şekli iç dünyanıza da yansır ve doğru beden dili kullanırsanız hem dışarıya verdiğiniz algıyı düzeltebilir hemde kendinizi giderek daha güvenli hissedersiniz. Bugün bu yazıyı okuduktan hemen sonra kolayca kullanabileceğiniz beş özel beden dili taktiğini sizlerle paylaşacağım. Bu taktikleri sadece okumakla kalmayın ve hemen uygulamaya başlayın. 1) Göz teması. Dünyanın en iyi dinleyicisi ve hoş sohbet insanı olsanız bile doğr

İŞİNİZDE SİZE SÜPER GÜÇLER KAZANDIRACAK 5 İKNA TEKNİĞİ.

  İŞİNİZDE SİZE SÜPER GÜÇLER KAZANDIRACAK 5 İKNA TEKNİĞİ. Sevgili dostlar, İş hayatınızda ister asık suratlı patronunuzdan zam istemek için veya ceplerinde akrep besleyen müşterilerinizin mal veya hizmet satın almalarını sağlamak için olsun pek çok durumda sürekli başka insanları ikna etmek zorundasınız. Tabi nasıl ki en basitinden bir omlet yapmanın bile püf noktaları varsa başka insanları ikna etmenin de çeşitli teknikleri vardır. Bugün sizlerle bu tekniklerden bazılarını paylaşacağım. Dikkatli okuyun derim. 1) Çerçeveleme Metodu. Olayları ve durumları karşınızdaki insanı yönlendirebilmek için onun hoşuna gidecek şekilde şekillendirmeye çerçeveleme denir. Örneğin elinizde bitirmeniz gereken bir iş var ve bunun içinde üç saate ihtiyacınız var. Müdürünüz size bu işi ne kadar zamanda bitireceğinizi sorduğu zaman normal cevap "Üç saat içinde bitiririm" olabileceği gibi çerçevelenmiş cevap "Sadece üç saat içinde kolayca üstesinden gelirim" şeklinde de olabili

SUNUM BECERİLERİNİZİ GELİŞTİRMENİN 20 YOLU.

SUNUM BECERİLERİNİZİ GELİŞTİRMENİN 20 YOLU. Sevgili dostlar, İş hayatında sıklıkla sunum yapmak zorunda kalırsınız çünkü genelde kurumsal dünyada insanlar bir şeyler hakkında renkli tablolar ve süslü kelimeler yazılı slaytlara bakmadan konuyu anlamazlar. Dünyanın en güzel fikrini bile gidip samimice anlatsanız "sen genede bize bir sunum yap" denir. Kurumsal dünya sunum bağımlısıdır. Bu sebeple sadece işinizi iyi yapmanız değil güzel ve etkileyici sunumlarda yapmanız sizden beklenir. Bu yazımda sizlere etkili,insanları sandalyelerine yapışık ve ağızları açık bir şekilde hayranlıkla sizi izleyecekleri sunumları nasıl yapabileceğinizin sırlarını açıklayacağım. Bu konuda hiç bir eğitim falan almanıza gerek yok yazının en sonuna ekleyeceğim reklam kısmını da dikkate almayın hiç gerek yok. Her şeyin bedavası güzeldir. 1) Her ne kadar siz kendinizi müthiş ve konusunda hakim bir hatip sansanız da bu hayaliniz çalışmadan gittiğiniz bir sunumun ilk on saniyesinde yok olur.

İŞ ETİKETİNİN 10 KURALI.

İŞ ETİKETİNİN   10 KURALI. Sevgili Dostlar, İş etiketinin temeli iş hayatında güçlü iletişim yöntemleriyle etkili bir imajı oluşturabilmektir. İş etiketi kültürel alanda ülkeden ülkeye çeşitlilikler gösterse bile temel kuralları değişmez. İş etiketinin bazı kuralları şunlardır. 1) Randevularınıza zamanında gidin mümkünse her randevunuzdan on dakika önce görüşme yerinde olmaya kendinizi alıştırın. Bu size kendinize çeki düzen verecek, soluklanacak ve düşüncelerinizi sakinleştirip odaklanacak süreyi verecektir. Ter kan içine batmış ve nefes nefese gittiğiniz her randevu karşı tarafa zamanını planlamayan, disiplinsiz ve saygısız bir imaj yansıtmanıza sebep olur. 2) Giymeniz gereken kıyafetin şekli, rengi ve stili duruma göre değişiklikler gösterir ancak temiz, ütülü ve pırıl pırıl olmanız gereksinimi değişmez. Her durumda içinde bulunduğunuz çalışma pozisyonundan birkaç kademe üstünüzdeki insanlar nasıl giyiniyorsa öyle giyinmeye çalışın. Örneğin elemansanız müdür

PROFESYONEL İMAJINIZI GELİŞTİRMENİN YOLLARI.

PROFESYONEL İMAJINIZI GELİŞTİRMENİN YOLLARI. Sevgili dostlar, İş dünyasında dışarıya yansıttığınız profesyonel imaj çoğu zaman yaptığınız işin algılanma şeklini etkiler. Siz istediğiniz kadar başarılı, tecrübeli ve çalışkan olun eğer dışarıya profesyonel bir imaj veremiyorsanız kariyer basamaklarında hak ettiğiniz yere ulaşmanız çok zor olacaktır. Üstelik yönetici konumundaysanız durumunuz çok daha zorlaşır. Bu sebeple profesyonel imajınızı güçlendirmek son derece önemlidir. Bu konuda üst düzey yöneticilere ve kurumsal çalışanlara verdiğimiz “ Profesyonel İmaj” eğitimlerinin içeriğinde katılımcılara sorduğumuz ve cevaplarını birlikte bulduğumuz sorulardan bir kısmını sizlerle paylaşmak isterim. Umarım faydalı olur. GİYİM: İşe giydiğiniz kıyafetleri tarafsız şekilde değerlendirin. Bu kıyafetler gerçekten sizin profesyonellik seviyenizi yansıtıyor mu? Rahat giyineceğim derken aşırı rahat giyiniyor olabilir misiniz? Müşterilerinizle görüşürken giydiğiniz kıyafe

DUYGUSAL ZEKA VE LİDERLİK

DUYGUSAL ZEKA VE LİDERLİK Sevgili Dostlar, Mükemmel yönetici ve lider denildiği anda her insanın aklında farklı bir imge oluşur. Bu kimisi için kolay iletişim kurulan ve çalışanlarını dinleyen bir yönetici kimisi içinde ne kadar stresli bir durum olursa olsun sakinliğini ve soğukkanlılığını koruyabilen birisidir. Aslında bize böyle bir soru sorulduğu zaman aklımıza gelen ideal lider tipi genelde “Duygusal Zekası Gelişmiş Lider” tipidir. Bu yazımda liderlikte duygusal zekanın önemini ve duygusal zeka becerilerinizi nasıl geliştirebileceğiniz üzerinde duracağım. Duygusal Zeka Nedir ? Duygusal Zeka yani EI (Emotional Intelligence) kendisinin ve çevresindeki insanların duygularının farkında olma ve onları etkin şekilde kontrol edebilme becerisi demektir. Yüksek seviyede Duygusal Zekaya sahip insanlar hissettikleri duyguları doğru tanımlar, bunların ne anlama geldiğini bilir ve içinde bulunduğu duygusal durumun diğer insanlarda ne tür etkilerde bulunabileceğini öngörür

KRİZ DÖNEMLERİNDE LİDERLİK İLETİŞİMİ.

KRİZ DÖNEMLERİNDE LİDERLİK İLETİŞİMİ. Sevgili dostlar, Hayat hiçbir zaman tamamen sakin sularda yapılan keyifli bir yolculuk değildir. Hayat okyanusunda gemimizi yüzdürürken zaman zaman karşımıza haşin fırtınalar da çıkar, öfkeli kasırgalar da. Burada yapılması gereken yolumuzun üstüne çıkan fırtınaya kızmak veya umutsuzluğa kapılıp dümeni bırakarak batmayı beklemek değildir. Yapılması gereken usta hareketlerle ve akılcı planlarla gemimizi azgın sulardan en az hasarla kurtarıp sakin denizlere yeniden çıkmaktır. Bu durum insanlar, şirketler ve devletler için aynıdır. Kriz dönemlerinde yöneticilik sorumluluğu bulunan insanların senaryoları normal çalışanlardan çok daha farklıdır. Çünkü bir yönetici hem krizin olumsuz psikolojik etkilerinden kendisini şahsen korumak hem de sakin kalarak çalışanlarını motive etmek zorundadır. Kısacası her şey düzgünken yöneticilik yapmak kolaydır gerçek yönetici azgın fırtınalar çıktığı zaman dümeni tutuşundan belli olur ve kimin ger