Ana içeriğe atla

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN PSİKOLOJİK NEDENLERİ.



KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN PSİKOLOJİK NEDENLERİ.

Sevgili dostlar,

Ülkemizde görmezden gelemeyeceğimiz en büyük sorunlardan bir tanesi erkeklerin kadınlara yönelik uyguladıkları şiddettir. Bu yazıyı okuduğunuz kısa dakikalar içinde bile ülkemizde yüzlerce kadın erkekler tarafından sözlü ve cinsel tacizlere uğramakta,baskı altına alınmakta,dövülmekte, yaralanmakta ve hatta öldürülmektedir. Şöhretli şahsiyetlerin karıştığı şiddet olayları olduğu zaman bu konu gündeme gelmekte ama sonrasında hemen unutulup derin bir sessizlik denizinde boğulmaktadır.

Bugünkü yazımda kadınlara yönelik şiddetin bazı psikolojik nedenleri konusunda bilgi paylaşmak istiyorum. Umarım faydası olur.

1) Ekonomik durum aynı zamanda psikolojik bir faktördür. Para kazanma imkanı olmayan, eğitimsiz kadınlar şiddete daha fazla uğramaktadır çünkü kaçabilecek durumları yoktur. Bir ülkede ekonomik şartlar ağırlaştıkça bu durumdaki kadınların kaçabilme şansları daha da azalacağı için bu tür olaylar sıklaşacaktır. Ekonomik krizler insanlarda gelecek korkusu ve güçsüzlük duyguları üretir. Bu tür duyguları artan şiddete meyilli bir erkeğin korku, güçsüzlük duygularını dengeleyebilmek için en yakınında bulunan ve zayıf gördüğü kadınlar üzerindeki şiddetin dozunu arttırabileceğinin bilinmesi lazımdır.

2) Şiddet gösteren erkekleri buna iten motivasyonlardan bir tanesi bir türlü susturamadıkları "eleştirel iç sestir". "Kadınını kontrol edemezsen erkek sayılmazsın" veya "Seni enayi yerine koymasına izin verme" türü iç konuşmalar güçsüzlük duygusu yaşamak istemeyen problemli erkeği şiddete iter. Bu tür durumlarda görülen diğer bir psikolojik faktör "hayali bağ" faktörüdür. Buna göre erkek kadını "kendisini tamamlayan" ve "onsuz hayatını sürdüremeyeceği" hayali bir konumda görür. Kadını "kaybetmenin" kendi yaşamına direkt bir tehdit olacağını düşünerek büyük bir gelecek korkusu yaşamaya başlar. Bu sebeple kadınla kendi arasında var olduğunu düşündüğü "hayali bağın" tehdit altında olduğunu hissettiği her durumda son derece aşırı ve vahşi bir tepki gösterir. Ufacık bir sebep bile bu erkekte "hayatta kalma" ve "bağını koruma" güdüsünü tetikleyerek sonradan kendisinin de pişman olacağı "aşırı tepkiler" vermesine sebep olur.

3) Ataerkil toplum yapısı insanların ve özellikle erkeklerin bilinçaltına çocukluk yaşlarından itibaren yerleştirilir ve belli bir "kültürel rolü" oynaması gerektiği öğretilir. Buna göre "erkek adam" güçlü,erkeksi ve kadından daha güçlü olmalıdır. Bu rolü tehdit altında olmayan bir erkek son derece normal tepkiler gösterirken rolünü tehdit altında hissettiği anda büyük bir "utanç" duygusu hissetmeye başlayarak kendisini bile şaşırtan tepkiler vermeye başlar. Bunun sebebi güçlü bilinçaltı etkilerdir. Örneğin kadının kendisinden finansal olarak daha güçlü olması hatta böyle bir şeyin olma ihtimali bile "beyni kodlanmış" erkeği ani şiddete itebilir.

4) "Eleştirel İç Ses" kişinin kendisi ve başkaları hakkında olumsuz duygular üretmesine sebep olan "yıkıcı düşünce işlemidir." Bu ses aslında her insanda vardır ve olumsuz duygularımız buradan kaynaklanır. Bu sesi kontrol edemeyen ve tam tersine bu iç sesin kontrolü altına giren insanlar her türlü olumsuz davranışı da sergilemeye başlarlar. Şiddet gösteren erkeğin iç ses konuşmaları şu şekilde olabilir.

" Seni kontrol ediyor. Sakın seni güçsüz göstermesine izin verme"
" Seninle alay ediyor. Kendini kim sanıyor ki sana karşı böyle saygısızlık yapabiliyor"
" Sana böyle muamele etmeye nasıl cüret edebilir. Gerçekten sevseydi böyle yapmazdı,demek seni kandırıyor"
"Seni aldatıyor olabilir. Tam bir enayisin. Hemen harekete geç ve enayi olmadığını göster"

5) "Hayali Bağ" erkeğin sevdiğini söylediği kadını  kendisinin "fiziksel bir parçası" olarak görmesidir. Bu hayali bağın var olduğunu sanan erkek, kadına sözlü veya fiziksel şiddet uygularken aslında "kendini cezalandırdığını" düşünür.  Karşısındaki kadının kendi dışında "başka" bir insan olduğunu düşünemez ve bu sebeple sorumluluk duygusu yaşamaz. "Sen benim canımdan bir parçasın"  türü sözler aslında son derece tehlikeli bir düşünce biçimlerini tetikleyebilir.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru
https://aycakuru.com.tr/













Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

OKUDUĞUNU ANLAMANIN 5 YOLU

  OKUDUĞUNU ANLAMANIN 5 YOLU Sevgili dostlar, Gezip tozmaktan son zamanlarda bir şeyler yazamıyordum. Baktım köreleceğim yazayım dedim. Ele almak istediğim konu son derece önemlidir efendim. Genel olarak baktığımızda insanlarımızın çoğunun ya hiç okumadığını okuyanların da okuduklarını anlamadığını fark ettim.  Sosyal medyaya bir şey yazıyorum örneğin "hayatının kontrolünü eline al" diyorum ama okuyan arkadaş "Hocam neden pazardan bir kilo armut al yazdın ?" diye bana mesaj gönderiyor. Demek ki Galaktik uhrevi imparatorluğumuzun eğitim sistemi bu işi gözden kaçırmış.  Okumayı öğretmiş ama anlamasını öğretmemiş (bilerek mi acaba ?) O zaman ailenizin ve mahallenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak bu işe bir pençe atmamın zamanı gelmiştir. Şimdi size etkili okumanın beş bilimsel tekniğini vereceğim. 1) Aktif Okuma : Dostum okuma sadece gözlerini harfler üzerinden geçirmek değildir. Yani gözlerini harfler üzerinden geçirerek koca bir kitabı okursun ama ne anlatıyor diye sa