Ana içeriğe atla

GECELERİ YAPTIKLARIN HAYATINA ŞEKİL VERİR.



GECELERİ YAPTIKLARIN HAYATINA ŞEKİL VERİR.


Sevgili dostlar,

Hepimizin gün içinde türlü türlü işleri ve uğraşları vardır.

Kimimiz okullarda dirsek çürütür, kimimiz işlerinde ter akıtır.
Kimimiz evinde yorucu ev işlerinde,kimimiz bir şantiyede tozun toprağın içinde debelenir.
Kısacası çoğumuzun günü tamamen kendine ait değildir.

Ancak gecelerimiz öyle değil.

Gün içinde ne yaparsak yapalım, güneş batıp ayın beyaz ışıkları kendini gösterdiği ve eller ayaklar sokaklardan çekildiği zaman evimizin rahat ortamına çekiliriz .

(Bu nimetin kıymetini bil çünkü asker koğuşlarında,hastane odalarında,cezaevi ranzalarında ve sokakta geceye merhaba diyenlerde vardır)

Giysilerini çıkarıp,duşunu alıp,güzel bir yemek yedikten sonra artık gecenin belli bir saatinde uyku çağırana kadar tamamen sana ait bir zamanın var. Tabi her şeyde olduğu gibi bunun kıymetini bilirsen.

İşte başarılı insanla, başarısız insanı ayıran saatler tam da bu saatlerdir.

Bu sana verilmiş özel saatleri ne kadar değerini bilerek kullanırsan hayatın da o kadar güzelleşir.

Ama bu özel saatlere, önüne nefis bir yemek konulmuş insanın o yemeğe tükürüp sonra da çöpe atması gibi davranırsan hayatın  da o ölçüde tükürük hokkasına döner.

Elinden bu değerli saatleri almak ve senin sırtından para kazanmak isteyenler de vardır. Dikkat et.

Televizyonlar senin bu boş zamanlarını elinden almak için her türlü numaralarını bu saatlerde ortaya çıkartırlar ve buna "Prime Time" yani televizyonun en çok izlendiği saatler adını verirler.

Türlü duygularını gıdıklayan film ve diziler bu saatlerde karşına çıkartılır, en güzel yarışma programları bu saatlerde arzı endam ederler yani senin dikkatini çekmek için ellerinden geleni yaparlar.

Sadece televizyonun değil telefonun ve bilgisayarın da seni tavlamak için yanı başından sana sürekli göz kırpar.

Saatlerce oynanan boş beleş oyunlar, dakikalarca süren WhatsApp geyikleri, sezon sezon izlenen bir çoğunu üç gün sonra unutacağın soytarımsı diziler.

Hep bu saatlerini ele geçirmeye uğraşır.

Kahvedeki arkadaşların bu saatlerde seni oyuna çağırır,

"Hadi ortam çok güzel, gel bir içelim" diyen birakolik kankan bu saatlerde aklını çeler,

Boş boş muhabbet etmeyi arkadaş olmak zanneden kişi bu saatlerde sana gün içinde yaptıklarını ayakkabısını nasıl bağladığına kadar anlatır,

Dedikodu ve fitnecilik zamanları bu saatlerdir.

Yağlı yemekler,bitmeyen şişeler ve sabahlara kadar süren sevişmeler hep bu saatlerin baş rolleridir.

Kısacası değerli dostum tüm dünya zevkleri, hazine kapısını hafif aralamış ve seni içeri davet eden bir sihirbaz edasıyla bu saatlerini elinden almak için sıraya girerler.

İşte burada insanlar ikiye ayrılır.

Büyük bir kısım insan "Tüm gün çalıştım ve yoruldum akşam eğlenmek ve dinlenmek hakkımdır" diyerek kendini her tür zevkin ve boş işin kucağına atar.

Hatta sırf zevk olsun diye pijamalarını saat dokuzda giyip yatakta keyif yapan acayip tipler bile vardır.

Az bir kesim insansa kendine verilmiş gece saatlerinin kıymetini bilir.

Kitap okur,öğretici belgeseller ve eğitim videoları izler, kendisini geliştiren bir hobiyle ilgilenir ama en önemlisi düşünüp tefekkür eder.

Bu insanlar geceleri az uyur ve çok çalışır.

İşte tam da bu sebeple gecelerini çöpe atan akılsızların önüne geçerler.

Bir yarışta koşan bir grup atlet düşünün.

Atletler aynı zamanda yarışa başlıyor ama bir kaç dakika sonra büyük kısmı çok yorulmaya gerek yok biraz dinlenelim diye yere oturuyor.

Böyle bir durumda diğerleri otururken koşmaya devam edenin yarışı kazanacağını bilmek için atletizm uzmanı olmaya gerek yoktur.

Yani sevgili dostum gecelerinin kıymetini bil.

Büyük hedefler ve büyük işler peşindeysen senin gecelerin herkesin gecesi gibi olamaz.

Sağlıklı ve dertsiz ulaştığın  her geceyi dünyanın en büyük nimeti gibi gör.

Bu gecelerini sakın bozuk para gibi harcama

Yaşamdaki hedefin her neyse o konularda seni geliştirecek her şeyi oku, izle ve yaz.

Öğren ve öğret.

Tefekkür ve Dua et.

Hem zihnini, hem ruhunu besle çünkü bu ikisinin beslenebileceği en uygun zaman gecenin sakin zamanlarıdır.

Hadi bu yazıyı okuduktan sonra şimdi güçlü bir karar ver.

Bu gece dahil hiç bir gecemi boş işlerle harcamayacağım diye kendine kesin bir söz ver.

Hatta bunu aile ve arkadaşlarına ilan edersen çok iyi, sosyal medya sayfandan tüm ülkeye duyurursan harika  olur.

Çünkü insanlar başkalarının önünde ilan ettikleri kararlardan zor dönerler.

Kendi kendine sessizce bir karar verdiğin zaman ertesi gün gene kendi kendine vazgeçebilirsin.

Ama sevip saygı duyduğun insanlar önünde bu kararını açıklar ve kesinlikle yapacağını söylersen üzerinde oluşacak psikolojik baskı ve tutarlı gözükme arzun sana kararını korumakta yardımcı olur.

Eğer bu yazımı zaten geceleri kendini geliştiren biri olarak, gece okuyorsan da seni özellikle tebrik ederim.

Ne mutlu tüm etrafı mışıl mışıl uyurken gecelerini ilim,bilgi ve faydayla dolduranlara.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru

Not: Yazıda kullanılan resim Norman Rockwell "Reading at Night" tablosudur. 


 









Yorumlar

  1. sizden danışmanlık almak değil de, sizi tanımak isterim. dostane. aklımdakileri yazıya dökebiliyorsunuz. ne mutlu size. geceleri en verimli zamandır derim hep. sevmem de aptal saptal flimleri. arkadaş bir şey öğrenmeli benden ve bana bişiler öğretmeli. kardeşiniz ve sizi takip ediyorum. hatta kısa bir zarafet bilgilendirmesi sonrası bana dönüş yapmıştı. nerden tanıdıysa onca katılımcı arasından.. demek ki bir şey gördü. ama sizin yazdıklarınız en çok beni etkiledi. yüreğiniz pek bir yorgun.. siz de 9999 köyden kovulmuşsunuz. bilginiz lanet gibi diğerlerine. saçmaladıklarını dilmeden yaşayan sıradan insanlar..
    kendinize iyi bakın.. yayınlamayın.. size erişim lsun diye ilettim. anonim kalsın isterim..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni