Ana içeriğe atla

YAŞAMINA KEYİF KATACAK ZİHİN KONTROL TEKNİKLERİ.


 YAŞAMINA KEYİF KATACAK ZİHİN KONTROL TEKNİKLERİ.


Sevgili dostlar,

Acayip işler ülkesi Acayipistan topraklarının TSE onaylı ailenizin Algı Yönetimi uzmanı bendenizin vatan görevi bildiği halkımızı Zihin Kontrol ve Algı Taktikleri konusunda bilinçlendirme çabalarımın bir diğer aşaması olan yazımla karşınızdayım.

Bugünkü yazımda 9 milyon 345 adet psikolojik teknik bulunan repertuarımdan yaşamınızı daha kolaylaştıracak ve keyif katacak bazı zihin kontrol sırlarını sizinle bedelsiz ve ücretsiz paylaşacağım. Tabi ufak bir ricamı yerine getirmeniz karşılığında.

Yaşamda bedava çorba olmaz ve bedava peynir ancak fare kapanında bulunur felsefesi gereği bu değerli bilgilerin de bir zahmeti olacak tabii.

Evet hocam zahmete de külfete de razıyız ver şu gizli sırları da hayatıma renk gelsin diyen dostları aşağıya alalım.


Teknik Uno 

Kendinizi beğendirmek istediğiniz biri var diyelim. Size karşı heyecanlı duygular beslesin ve ilk buluşmada ayaklarını yerden keseyim diyorsunuz. Bu teknik daha duygusal yapıları olan kadınlarda işe yaradığı gibi yumuşak kalpli romantik erkeklerde de çokça işe yarar. 

Efendim ilk buluşmada etkilemek istediğiniz kişiyi bolca adrenalin hormonu salgılayacağı bir yere götürün. Örneğin acayip heyecanlı veya komik bir filme gidin ya da daha iyisi türlü heyecanlar yaşanabilecek bir lunaparka götürün. Kısacası adrenalin duyguları salgılanabilecek bir yerler tercih edin. İnsanlar heyecanlandıklarında adrenalin hormonu salgılar. Bu heyecan çok aşırı değilse hemen mutluluk hormonu serotonin kardeşini de tetikler ve insanlar kendini çok iyi hissederler. 

İşin püf noktası bu duyguları beraber yaşadığı her kimse mutluluğun kaynağını o kişi gibi algılarlar. Örneğin güzel bir kardeşimizin lunaparkta çok güzel zaman geçirmesinin sebebi oradaki ortamdır ama onun beyni "Bugün falan filanla çok iyi vakit geçirdik, beni çok mutlu etti" der. 

Kısacası ilk buluşmalarda gideceğiniz yeri çok iyi ayarlayın. Sıkıcı ve boğucu bir kafeye giderseniz ağzınızla balık bile tutsanız işiniz biter.


Teknik Deux 

Konuşurken ve dinlerken göz teması çok önemlidir sevgili dostum. Eğer doğru göz teması kuramazsan ağzından bal damlasa önemi yoktur.  

Gözlerini sürekli karşındakinden kaçırman veya tam tersine kokain çekmiş seri katil gibi dik dik bakmanda yanlıştır. Burada mesele işin dengesini doğru kurmaktır. İşte sana püf noktası. 

Konuştuğun insanların göz rengini anlayabilecek kadar gözlerini kaçırma, sonra azıcık sağa veya sola kaçır sakın aşağıya doğru kaçırma bu eziklik sinyali verir. 

Bu teknik sana doğru zamanlama kazandıracak. 

Eğer birinin gözüne bakmak seni rahatsız ediyorsa onun da kolayı var, gözünün içine değil her iki gözünün arasında ve burnunun başladığı üçgen bölgeye bak. Bu hem seni rahatsız etmez hem de karşındaki göz teması kurduğunu düşünür. Böylece sen de Al Pacino, Robert De Niro ve benim gibi karizmatik olabilirsin.


Teknik Trois

Yeni bir ortama girdin diyelim. Örneğin bir işyerine yeni başladın veya birbirlerini tanıyan ama senin tanımadığın bir grupla yemeğe gittin. Grup içinde kim kiminle kankadır, kim kimi sevmez acayip merak ediyorsun çünkü pot kırmamak için grup dengelerini bir an önce çözmen lazımdır. 

Aslında doğru bakmasını bilirsen bu iş çok kolaydır. Hocam ben Sherlock Holmes falan mıyım nasıl öyle hemen çözeyim deme. Ben sana şimdi hemen bir püf noktası vereceğim. 

Grubun tamamını görebileceğin güzel bir pozisyon al ve onları izlemeye başla. Konuşmalar esnasında mutlaka ama mutlaka biri çıkıp tüm grubu güldürecek bir şaka yapacaktır. Ha bu şakayı sen yaparsan o en muhteşemi olur. 

Tüm grup gülmeye başladığı zaman gözlerini dört aç ve hemen şuna bak. Gülerken kim kiminle göz teması kuruyor. Çünkü dostum insanlar bir grup içinde gülüp kahkaha atarken genelde en sevdikleri arkadaşlarına dönüp bakarak onlarla bu güzel anı paylaşmak isterler. Burada dikkatlice bakarsan şıp gibi grup içinde kimler birbiriyle kanka ve gruplaşmalar nasıldır anlarsın. 

Peki hocam baktım ama aralarında kimseye dönüp bakmayan ve kimsenin de ona bakmadığı biri var üstelik pek de gülmüyor dersen, aman evladım derim. 

O kişi ya senin gibi gruba yeni girmiştir, ya grup tarafından dışlanmıştır ya da daha beteri grubun psikopatıdır. O arkadaşı iyice bir takibe al derim. (Hocam o kişi benim diyorsan şaka şaka olabilir yani her şeye gülmek zorunda değilsin, sakin ol)


Teknik Quatre

İnsanlar söyledikleri dinlendiği zaman kendilerini değerli hissederler. O sebeple insanları dinlemek güzel bir beceridir. Böylece hem o insan hakkında daha çok bilgi edinirsiniz hem de sempati oluşturursunuz. Bazı durumlarda karşınızdakini gerçekten dinlendiğinizi ona daha iyi göstermeniz gerekebilir bu sizin çabucak sempati oluşturmanızı sağlayacaktır. Burada şöyle yapın. 

Karşı tarafı iyice dinleyin ve konuşması bittikten sonra anladıklarınızı ona tekrar edin. Örneğin size tatilini anlatırken "Üç tane şezlong için beş yüz lira verdik ailece, olaya bak dostum" dedi siz de ona "Demek üç şezlong için beş yüz lira verdiniz, vay canına" diyerek topu geri yollayın. 

Bu karşı tarafı oldukça keyiflendirecek ve size daha da açılacaktır. Yalnız dikkat edin bunu abartmayın. Robot gibi her şeyi tekrar ederseniz de olmaz. Denge bak gene denge önemli.

Teknik Cinq

Birilerine nasihat vermek istiyorsunuz veya bir konuda bilgi paylaşacaksınız. Örneğin sunum yapıyorsunuz ve orada can alıcı bir bilgi vermeniz lazım. 

Örneğin "Konuşurken insanlardan bakışlarınızı sık kaçırmayın" bilgisini şu şekilde verin. 

"Babam derdi ki, insanlarla konuşurken sakın gözlerini dansöz gibi sağa sola kaçırıp durma sonra seni kimse ciddiye almaz". 

İçinde baba olan cümle acayip etkilidir çünkü özellikle bizim gibi ataerkil toplumlarda baba figürü önemlidir ve baba nasihatları ayrıca bir ihtimamla beyinde saklanır. İçine babanızı katacağınız her tür bilgi karşı tarafa müthiş etki edecektir. Ancak uyarı, bu bilgiyi yalan dolan için kullanmayın, biraz düşünürseniz babanızın konu hakkında gerçekten de söylediği benzer şeyler bulabilirsiniz. 


Eveet sevgili dostlar. Bugünkü taktikler bu kadar. Umarım anlattıklarım size faydalı oluyordur.

Şimdi gelelim ricama.

Siz sözünüzün eri ve dürüst insanlar olduğunuz için bu ricamı görmezden gelmeyeceğinize inanıyorum.

Efendim hem toplum daha bilinçlensin hem de meşhur olayım diye açtığım bir You Tube kanalım var.

Bu kanalıma girip abone olursanız ve videolarımı da izlerseniz hem ciddi şekilde bilgi sahibi olacak hem de şu hocanızın ünlü bir You Tube fenomeni olmasına yardımcı olacaksınız.

Benim neyim eksik efendim, on beş yaşında çocuklar oyun videosu çekerek fenomen oluyorlar. 

Hadi hocanıza bir el atın da böyle bir kafede otururken birileri gelip "ooo hocamız da buradaymış sizin You Tube hayranlarıyız bizler diyerekten benle selfie çekilmek için sıraya girsinler. 

Ben de ne önemli insanım yahu diye keyiflenip içimden keh keh keh  güleyim ve diğer hocalara nispet yapayım.

Hadi dostlar abone tıklarınızı bekliyorum. 

Aboneler geldikçe yazılar da devam edecek daha yazacak bir milyon teknik var. Abone gelmezse satarım köyü ha.

Buyrunuz işte dünyanın en müthiş kanalı.

https://www.youtube.com/c/AydınSerdarKuru

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru

 

Yorumlar

  1. Hocam mini İstanbul buluşması yapın biz geliriz sıkıntı yapmayın kabuk kadro değil kemik kadro sağlam olsun finale çıkarız

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni