5 GİZLİ ALGI YÖNETİMİ TAKTİĞİ.
Sevgili dostlar,
Dünya simülasyonunun Türkiye oyun odasında kendini halkımıza türlü Psikolojik Algı Yönetimi teknikleri öğretmeyi görev bilmiş hocanızın yeni bir yazısı huzurlarınızda.
Her yazımdan artık alıştığınız gibi bu yazı kazan ve kazan alışverişine dayalıdır. Yazının sonundaki ricamı yerine getireceklere yazı helaldir.
Ricamı "başlarım senin ricana" diye cevaplayıp ama gene de yazıyı okuyarak leziz bilgilere konacaklara bu yazı mekruhtur efendim.
Evet sözünün eri ve emeğe saygılı arkadaşlarla bugünkü gizli taktiklerimizi içeren yazımıza başlayalım.
TAKTİK EINS.
Yeni insanlarla tanıştığın zaman bunalıyor ve elini ayağını koyacak yer bulamıyor musun ? İki laf edebilmek için zorlanıp duruyor musun ? Hele hele topluluk önünde konuşma yapmak yerine idam mangası önünde durmayı mı yeğlersin ? Yani kısacası böyle durumlarda problem yaşıyorsan işte sana beynini kandıracak bir numara. Yeni biriyle tanıştığında veya konuşma yapman gerektiğinde rol yapmaya geçiş yap.
Sanki herkesle hemen muhabbet açabilecek veya binlerce insan önünde rahat rahat konuşma yapabilecek hayali birinin rolünü oynadığını düşün. Eğer bu zaten özendiğin bir dizi veya film karakteriyse sanki oymuş gibi rol yapmaya başla. Beynin rol ve gerçek arasındaki farkı anlamayacağı için bu role hızlı şekilde alışacaktır. Ya da yeni tanıştığın birinin on yıllık arkadaşın olduğunu hayal et. Bu hayali kurduğun zaman ilginç şekilde her türlü sinirlilik ve utangaçlık halin de bir anda ortadan kaybolacaktır. Ancak role kendini cidden vermen ve bu ben değilim sadece rol yapıyorum demen gerekli. Bak bir dene. Doğru mu yanlış mı kendin karar ver.
TAKTİK ZWEI.
Kendi aralarında ayakta konuşan bir grup insanın yanına giderek konuşmaya dahil olmaya giriştin diyelim. Grubun yanında durup ilk merhabanı ve selamını çaktıktan sonra ayaklarına yoğunlaş. Eğer ayak uçları sana dönükse gruptaki insanlar senin muhabbetlerine katılmana eyvallah diyorlar demektir. Ancak yüzleri ve bedenleri sana dönük olmasına rağmen ayak uçları başka yerleri gösteriyorsa senin gelmeni pek hoş karşılamamışlar ve gitse de muhabbete devam etsek düşünceleri içindeler anlamına gelir. Yavaştan voltanı alsan çok yerinde olur.
TAKTİK DREI
Eski zamanlarda yani insanların vahşi doğada yaşadığı ilkel dönemlerde ancak son derece güvende olduğunuz yerlerde yemek yerdiniz. Örneğin ormanın göbeğinde elinizdeki et parçasına yumulmak etraftaki türlü vahşi ve etobur avcı hayvana davetiye çıkaracağı için elinizdeki etle beraber sizin de yenme tehlikeniz olabilirdi.
Bunun dışında karnı guruldayan rakip kabileden iri yarı bir arkadaş sizin herkesin önünde hapur hupur yemenize alınabilir ve sorunu sizi öldürüp elinizdeki eti alarak çözebilirdi. Bu sebeple atalarımız hep en güvenli olduklarını hissettikleri yerlerde ağızlarına lokma koyarlardı.
İşte beynimizin bu antik dönemlerden edindiği binlerce yıllık tecrübe sayesinde ağzımıza bir şeyler attığımız zaman sakinleşmeye başlarız çünkü beyin "güvendeyim" durumuna girer.
Uçaklarda yiyecek ve içecek ikramının sebeplerinden bir tanesi de uçaktan korkan arkadaşları sakinleştirmek içindir. Tabi bunu parayla satan hava yolları korkan insanların yeme güdülerini paraya çeviriyorlar diyebiliriz. Uçak hava boşluğuna düştükten on dakika sonra normalde hayatta kazıklanmam dediğiniz paralı ikramlara yumulma ihtimaliniz büyüktür.
Şimdi bu özelliği şöyle kullanın. Evhamlandığınız ve streslendiğiniz zaman çok abartmadan bir şeyler yiyin veya bir sakız çiğneyin. Tabi eğer önemli bir görüşmeye gidiyorsanız sakızı dışarıda çiğneyip sakinleştikten sonra görüşmeye girmenizde faydalar vardır. Kısacası ağzın hareket ettikçe stresin düşmeye başlar. Burada problem sakinleşmek için yemek yönteminin seni şirin bir obeze dönüştürme tehlikesidir.
TAKTİK VIER
Her şeyin farklı sembolik ve psikolojik etkileri vardır. Örneğin benim gibi şişe dibi camlı gözlük ve kalın çerçeve takıyorsan "hoca" imajına uygunsundur. Her şişe dibi gözlük takan çok mu bilgilidir tabii ki değil ama kalın gözlüklerin böyle bir etkisi vardır. Ya da sapsarı renkli bir kıyafet giyersen insanlar seni olduğundan daha havai ve gayri ciddi algılayabilir. Kitaplarda böyledir. Örneğin elinde kalın ve ciddi görünüşlü bir kitap taşıyıp durursan insanlar üstünde akıllı ve bilgili imajı bırakırsın. Tabi o kitabı okumanı da tavsiye ederim böylece hem imajını verirsin hem de bir şeyler öğrenmiş olursun. Hatta bir ufak tavsiye daha vereyim. İşe alınma mülakatına gittiğin zaman bekleme odasında çantandan kitabını çıkarıp okumaya başla. Bu kitap benim kitabım gibi ciddi ve karizmatik bir kitapsa daha da iyi olur. Bu sayede yanında oturan ve telefonundan bik bik oyun oynama gafletinde bulunan diğer adayların fersah fersah önüne geçeceksin. Çünkü o bekleme odaları gözlenir sen hiç merak etme.
TAKTİK FÜNF
Ani şekilde kendine güvenli hissetmen gereken bir durum olursa vereceğim şu taktik işe yarayacaktır.
Diyelim çok önemli bir görüşmeye gittin veya stresli bir sunum yapacaksın. Burada kendine müthiş güvenli bir hava vermen çok önemli ama içten içe korkudan dizlerin titriyor ve kendine güvenin Türk Lirası gibi hızla eriyor. Hemen şunu yap. Geçmişinden çok iyi hatırladığın ve başkaları önünde müthiş güvenli hissettiğin bir olayı düşün.
Örneğin önemli bir ödül almıştın ve herkes seni alkışlıyordu. Ya da zamanında seni ezmek isteyen birine öyle bir cevap vermiştin ki sana bulaştığına pişman olmuştu ve o an kendini çok güçlü hissetmiştin. Yani geçmişinde kendini çok güçlü ve güvenli hissettiğin bir olay hatırla.
Şimdi olayı hafızanda iyice netleştir ve bir daha yaşıyormuş gibi iyice hafızandan çağır. Eğer bunu iyi yaparsan beynin olay on sene önce olmuş bile olsa eski kayıtları oynatmaya başlayacak ve o gün hissettiğin güven ve güç duygusunu aynen sana yaşatacaktır. Sende bu konserve kendine güven hissini alıp o an içinde bulunduğun durumda kullanacaksın. Bu kadar basit. Hemen şimdi dene istersen oldukça ilginç olacaktır.
Evet bugünkü teknik taktiklerin de sonuna geldik. Umarım size faydalı oluyordur bu yazılar.
Şimdi sıra işin rica kısmına.
Dostum çok önem verdiğim ve çok fazla sayıda insana önemli bilgileri ulaştırmasını amaçladığım bir You Tube kanalım var. Senden ricam kanala gidip bir incelemen. Zaten bu yazıdaki gibi konuların faydalı olacağına inanıyorsan tam yerimi buldum diyeceksin. Eğer kanala abone olursan çok sevinirim çünkü You Tube amca ancak abone sayısı artarsa bu kanalı daha geniş kitlelere gösteriyor.
Kısacası hem sen kazan hem de başka insanların da güzel bilgilere ulaşabilmesine aracı ol derim.
İşte buyurunuz mekanım burada. Hoş geldiniz ve şerefler getirdiniz. Kanalda görüşmek üzere.
https://www.youtube.com/c/AydınSerdarKuru
Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru
Varolun🙋
YanıtlaSil