PSİKOLOJİK KONTROL YÖNTEMLERİ.
Sevgili dostlar,
Ailenizin algı yönetimi hocası ve bin türlü psikolojik hinliklerin öğreticisi olarak yeni psikolojik kontrol yöntemleri konulu yazıma hoş geldiniz.
Psikolojik kontrol yöntemlerini bilmeniz hem başarmak istediklerinizi daha kolay başarmanızı sağlayabileceği gibi hem de kendinizi türlü kandırmaca ve kazıklamasyondan kurtarabilmenize yarayacaktır.
Bu okuyacağınız on binlerce bitcoin değerindeki bilgiler tarafımdan size hassaten hediye edilmektedir ancak bir şartla.
Yazının sonunda ufak bir ricam olacak.
Hocam ricanızı dikkate alırım diyenlerdenseniz buyurunuz.
Ancak ben her şeyi beleşe isterim, senden her şeyi alırım ama hiç bir şey vermem, dağıttığın etli pilavı yerim ama sonra teşekkür bile etmeden tabağı yüzüne fırlatırım diyenlerdenseniz şimdi yazıyı okumayı bırakarak kendi yolunuza gitmenizi tavsiye ederim.
Evet biz dürüst ve hak bilir arkadaşlarımızla başlayalım.
Yöntem Uno :
Bir kafede oturuyorsun diyelim. Yakınlarda oturan ve dikkatini çeken birinin seni gözleriyle devirecekmişçesine izlediğini hissediyorsun ama çok da emin olamıyorsun. Bu işi öyle ustaca yapıyor ki bir türlü sana yakalanmıyor.
Peki bu işin sağlamasını nasıl yapacaksın.
Basit dostum, hemen kendini esnemeye zorla ve ağzını yaya yaya sanki on beş saatlik mışıl mışıl bir uykudan yeni kalkmışçasına tatlı tatlı esne. Biliyorsun esneme bulaşıcıdır. Eğer biri seni oturmuş derin derin full konsantre şekilde izliyorsa sen esnemeye başladığın anda çok büyük ihtimal o da fark etmeden esnemeye başlayacaktır. Tabi sende göz ucunla ona bakacaksın ne yapıyor diye.
Eğer esnemeye başlarsa yakaladın köfteyi çünkü seni tam dikkat izliyor ve gözlüyor demektir.
Yöntem Due :
Birini heyecanlı heyecanlı laflar eşliğinde ikna etmeye çalışıyorsun diyelim.
Bu sigorta poliçesi satmakta olabilir, yeni çıkan zayıflama hapının güzellikleri üstüne verdiğin bir pazarlama nutku da olabilir. Ya da çok beğendiğin birini seninle sinemaya gitmesi için ikna etmeye çalışıyorsun. Şimdi dostum burada psikolojik gücün insanların beden hareketlerinin sinir sistemlerini etkilemesi durumundan kaynaklanıyor.
Bu yöntemde ikna etmek istediğin fikri bir yandan tatlı tatlı anlatırken diğer yandan da kafanı hafifçe sanki anlattıklarını kendin de onaylıyormuş gibi aşağı yukarı sallamaya başla. Ama çok abartma.
Hani birisi sana bir şey anlatırken "hı hı tamam anladım" derken kafanı sallıyorsun ya aynen öyle doğal bir şekilde sallayacaksın.
İmdi sen böyle yaptığın zaman hem daha samimi imaj vereceksin, hem de karşındaki kişi kendi kafasını da fark etmeden sallamaya başlayacak. Çünkü insanlar genelde samimi buldukları insanların beden dillerine uyum sağlarlar.
Anlattığın kişi seninle beraber kendi kafasını da sallamaya başladığı anda tüm konuştukların ona çok mantıklı gelmeye başlayacaktır.
Hadi bakalım geç aynanın karşısına şu kafa sallama işini biraz çalış çünkü doğal olman lazım.
Yöntem Tre :
Kalabalıklarda bazen acayip sıkışırız.
Örneğin bizim İzmirin Kemeraltında o daracık sokaklarda öyle bir durum oluşur ki sanki yüzlerce insan sadece sizin üstünüze geliyor gibidir.
Zaten korona morona var etrafta, üstüne yediğiniz omuzlar ve çantalarda cabası.
Şimdi size öğreteceğim yöntemi doğru bir beden diliyle yaparsanız üstünüze gelen insan kalabalığının Hz.Musanın ikiye böldüğü deniz gibi önünüzde açabilme imkanınız var.
Yöntem basit. Yürürken dik durun ve gitmek istediğiniz yöne doğru kafanızı kaldırıp gideceğiniz yöne odaklanarak sakince yürüyün.
Şimdi bunu doğru yaparsanız insanların önünüzden tır görmüş tavşan gibi çekildiklerine şahit olacaksınız. Peki bu neden böyle olur ? Çünkü insanlar yürürken karşılarından gelenlerin önce gözlerini algılarlar ve gittikleri rotayı otomatik olarak tahmin ederler. Gittiğiniz yön rahat algılanıyorsa bir çok insan daha size yaklaşmadan rotasını bilinçaltı olarak değiştirecektir.
Tabi söylediğimi yaparken benim lafıma çok güvenip dikkati de elden bırakmayın çünkü siz ne yaparsanız yapın bazen elindeki telefona odaklanmış ve kulağında kulaklık olan yüz kiloluk bir ergen irisi sizi altına alabilir.
Yöntem Quattro :
Bu söyleyeceğimi aslında iyi pazarlıkçılar çok iyi bilir ama ben gene de tekrar edeyim.
Efendim birinden bir şey isteyeceğiniz zaman ilk talebiniz mümkün olduğunca uçuk olsun.
Örneğin çok yoğun birinin size sadece yarım saatçiğini ayırmasını istiyorsunuz diyelim.
Bu arkadaştan önce öğle yemeği eşliğinde bir saatlik randevu talebinde bulunun.
Buna cevabı doğal olarak hayır olduğunda öğle yemeğinden vaz geçin ama gene bir saat zamanını isteyin. Buna da hayır dediği zaman önce kırk beş dakikaya ardından yarım saate inin.
Sizin zaten işin başında talep ettiğiniz yarım saatlik talebe gelene kadar bu kişi size en az dört beş kere hayır demek zorunda kalacağı için suçluluk duymaya başlayacak ve yarım saatini size verebilmek konusunda çok direnç göstermeyecektir.
Kısacası ne istiyorsanız önce kesin hayır cevabı alacağınızı bildiğiniz bir kaç uçuk teklif yapın sonra da gerçek isteğinizi masaya sürün.
Yöntem Cinque :
Bugünkü son yöntemimiz akılda kalıcı olmak ve hatırlanmakla ilgili.
Efendim algımız her türlü sürecin başlangıcına ve sonuna odaklanır.
Örneğin bir filmin ilk sahneleri ve son sahneleri daha çok aklınızda kalırken ortaları o kadar kalıcı olmaz. Bir şarkının ilk nağmeleri ve son bitirişi en çok akılda kalır bu sebeple çoğu şarkının sırf giriş kısmını gümbür gümbür söylerken sonra çakılır kalırsınız .
Kısacası her durumda esas numaranızı ve marifetinizi ya işin başında ya da sonunda gösterin.
Örneğin bir konuşma yapacaksanız hitabete giriş kısmınız ve bitirişinize odaklanın.
Bir grup insanla beraber iş mülakatına girecekseniz ya ilk giren siz olun ya da en son çağrılan. Ortalarda olursanız sizi pek kimse hatırlamaz.
Ya da romantik bir buluşmayı günün başı olan kahvaltıya veya günün sonundaki akşam yemeğine planlayın.
Bu özel buluşmanın ilk anıyla, son anında da akılda kalıcı atraksiyonlar yapın.
Kısacası her şeyin başı ve sonu akılda kalır bunu unutmayın.
Eveett sevgili dostlar. Bugünkü hinliklerimiz bu kadar.
Restoranımızdaki yemeklerinizi yediniz, tatlıyı silip süpürdünüz hatta kahvenizi de içtiniz sıra geldi şimdi karşılığını ödemeye.
Hesabı ödemek çok basit. Kazan kazan denklemi var.
Benim şirin You Tube kanalıma abone olacaksınız, benim birbirinden ilim saçan videolarımı hiç atlamadan reklamlar dahil izleyip hem türlü psikolojik bilgilerle zihninizi donatacaksınız hem de bilime destek olacaksınız
Böylece benim abone sayım arttıkça böyle yazıları yazmak için daha motive olacağım ve sizler benim binlerce tekniklik repertuarımdan faydalanabileceksiniz.
Bence güzel anlaşma.
Buyrunuz işte hendek işte kanal. Hadi bakalım tıklama zamanı.
Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru
Yorumlar
Yorum Gönder