Ana içeriğe atla

STRESLE BAŞA ÇIKMA TAVSİYELERİ.




Sevgili dostlar,

Stres tüm modern dünyanın bir gerçeğidir ancak sürekli bir yerlerden patlayıp çatlayan ülkemizin daha da bir gerçeğidir ve dikkatlice kontrol edilmezse insanlarda ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.

Stresle mücadele bu kadar önemliyken ne ilginçtir ki bununla mücadele için gerekli eğitimler kurumlarımızda, okullarımızda ve firmalarımızda doğru dürüst pek verilmiyor, verilenlerin bazılarını da izledim ve izlerken daha çok strese girdim. (Yetersiz ve Ucuz eğitmen Sendromu). Özellikle firmaların bu konuya kendi çıkarları için ciddi yaklaşması gerekir çünkü dünyanın maaşını da verseniz stresli çalışanların size pek bir faydası olmaz tam tersine zararları büyük olur.

Şimdi stresle başa çıkabilmeniz için rahatlıkla uygulayabileceğiniz birkaç çok basit tavsiyeyi sizlerle paylaşmak isterim. Bunların bir veya bir kaçını bile düzenle uygularsanız stres seviyeleriniz oldukça düşebilir. Tabi çok daha gelişmiş teknikler bulunmakta ancak onun için bir zahmet konusunda uzman bir eğitmenden faydalanmaya çalışın veya konuyla alakalı kitapları alıp okuyun. Bu yazacaklarım çok genel tavsiyeler ve ancak uygulanırsa işe yararlar.

1) Hareket edin.
Hareket edin derken gidip lüks spor salonlarında nikelajlı demirleri kaldırıp indirmek için bir yıllık peşin peşin paraları bayılın diye şart koşmuyorum ama bir şekilde vücudunuzu mutlaka hareket ettirin çünkü size verilen o vücut esasında tüm gün sandalyede oturmak için değil hareket etmek için yaratılmıştır. Bulabileceğiniz her tür spor ve hareket imkanından faydalanın. Burada dikkat edilmesi gereken nokta düzenli harekettir. Aylarca sandalye üzerinde patates gibi şişip sonra da halı saha maçında sakatlanıp kalp krizi geçirmek pek akıllıca olmaz. Vaktim yok falan da demeyin çünkü isterseniz her şeye bolca vakit bulabildiğiniz gibi azıcık hareket etmeye de vakit bulabilirsiniz. Hiç bir şey yapamıyorsanız olduğunuz yerde günde bir defa on kez yere çöküp kalkmaya da mı vaktiniz yok ? Buna da yok diyorsanız, stresi kafaya takmayın çünkü siz zaten ölmüşsünüz ama gömülme konusunda aksaklıklar olmuş denilebilir. Bir de ek not. Patates cipsi ve kola tıkınıp televizyonda maç veya at yarışı izlemek sporseverlik falan değildir. Kısacası hareket edin.

2) Kaslarınızı gevşetin.
Streslendiğiniz zaman kaslarınız taş gibi katılaşır. Bu kasları bir şekilde yumuşatmanız lazım. Her gün belli zamanlarda yapacağınız esneme çalışmalarını tavsiye ederim. (bunun nasıl yapıldığını gösteren milyon tane video var internet üzerinde niyeti olan açıp bakar). İsimleri ülkemizde kötüye çıkmasa gidip kaliteli bir masaj yaptırın diyeceğim ama ülkemizde bu işin ucu başka başka yerlere gidiyor bu sebeple demeyeceğim bunun yerine baktınız kaslar stresten sıkıntıdan taş gibi oldu sıcak buharlı bir banyo yapın ve üstüne de güzelce bir uyuyun. (Banyo demişken bazı insanların streslerinin kaynağının haftada bir kez yıkanmaları olduğunu düşünmekteyim yani hem kendilerine hem de başkalarına büyük stres oluyorlar. İmkanı olup da her gün duş almayan insanlara bu devirde diyecek lafım yok.)

3) Derin Nefes alın.
Stresli durumlarda derin nefes almak oldukça işe yarar. Bu nefes işinin çok faydası ve farklı teknikleri vardır, şarlatan olmayan bir nefes terapisi uzmanı bulabiliyorsanız gidin öğrenin. Ancak ben en temelini gene de anlatayım. Streslendiğiniz zaman gidip rahat bir koltuğa oturun ellerinizi de dizlerinizin üstüne rahatça yerleştirin. Tabi imkanı olan uzanabilir de. Gözlerinizi kapayın. Kendinizi rahat bir yerde hayal edin. Bu ister bir deniz kıyısı olur ister ormanlık bir yer. Kendinize neresi rahat geliyorsa orayı hayal edin. Çok derin ve yavaşça bir nefes alın ve gene yavaş yavaş verin. Beş veya On dakika bu nefes almayı tekrarlayın. Farkı hemen göreceksiniz.

4) Sağlam ve Tam beslenin
Kötü beslenen insanlar kolay streslenir. Cips, gofret, plastikten üretilmiş hamburger ve nugget benzeri saçma sapan gıda katkılı uydurma besinleri tıkınmak beslenmek değildir. O besin diye yediklerinizin tamamına yakınını kediler bile önlerine koysanız patilerini bile sürmezler çünkü hayvanlar neyin gerçek besin olup olmadığını çok iyi anlarlar. Organik besleneceğim diye saplantı falan yapıp şehir merkezinden kilometrelerce uzakta yetiştirilmiş pırasa bulacağım diye saatlerce yol tepme gibi havalara da girmeyin o da ayrı stres yaratır. Düzenli ve mantıklı besinler yiyin yeterli. Ne yiyeceğinizi bilmiyorsanız gidip annenize sorun genelde onlar bu işleri çok iyi bilir.

5) Yavaşlayın
Modern yaşam bizi sürekli hızlı olmaya zorluyor. Sürekli bipleyen, zırlayan telefonlar ve bitmek tükenmek bilmeyen sorumluluklar sayesinde bir çok insan kafesinde ter kan içinde koşturan hamster faresi gibi yaşamaktadır. Bunun üstüne birde bizim insanlarımızın anlamsız geride kalma korkusu ve telaşını da eklerseniz sürekli ortalarda nefes nefese koşturup, birbirinin üstüne çıkanları ve on metrelik yolda hız yapmaya çalışan şoförleri görmekteyiz.
İlk olarak kolunuzdaki veya telefonunuzdaki saati kullanmasını öğrenin. Randevularınıza son dakikada yetişmeye çalışmak yerine biraz daha önce varmaya çalışırsanız böyle her yere koşturmak zorunda kalmazsınız.

Her şeyi aynı anda yapmaya uğraşmayın çünkü insan beyni öyle her şeyi bir arada yapacak şekilde dizayn edilmemiştir. Mesela aynı anda size gelen yüz maili ve mesajı aynı anda cevaplamaya kalkmayın. En önemlilerini cevaplayıp gerisini zamana yayın.
Aralarda kendinize durup düşünecek ve kendinizi dinleyecek zamanlar ayırmaya çalışın. Bu özel zamanlarınızda namaz mı kılarsınız, dua mı edersiniz yoga mı yaparsınız yoksa sadece oturup kendinizi mi dinlersiniz bu sizin bileceğiniz iş ancak gün içinde mutlaka kendinize ayırdığınız özel bir zamanınız olsun.
Tabii güzel ülkemde bu tür uhrevi faaliyetler bile ele yüze bulaştırıldığı için başarı biraz zor oluyor. Namaz kılarken aceleden ter kan içinde kalıp cami çıkışında birbirini ezenler, eşe dosta hava olsun diye yoga selfiesi çekilirken sakatlananlar veya beş dakika kendini dinlemeye bir köşeye çekilip bir anda sessizlik ortamında kalınca korkup televizyonun sesini açanlar gibi ilginç örneklere şahit olmuşumdur. Elinizden geleni yapın işte ne diyeyim.

6) Bir hobi edinin
Televizyonda bir yandan dizi izleyip diğer yandan dolma yemek hobi değildir, insanlarla bir araya gelip dedikodu yapmakta hobi değildir ve cinsellik hobi değildir. Maket uçak yapmak hobidir, Balık avlamak hobidir, Zeka oyunları oynamak hobidir. Kısacası kendinize gerçekten gerçek bir hobi bulmaya çalışın derim. Şimdi tabi biri çıkıp “Hoca sen ne diyorsun sabahtan akşama kadar üç kuruş para için çalışmaktan hobi veya bobi için zaman mı kalıyor” derse ona karşı diyecek bir lafımız yok kafamızı öne eğer susarız çünkü haklıdır.

7) Sorunlarınızı insanlarla paylaşın
Stresli durumları sizi gerçekten dinleyecek, güvendiğiniz ve sizden duyduklarını hemen etrafa yaymayacak gerçek insanlarla paylaşmak stres seviyenizi düşürür.

Tabi burada birahanede arkadaşlarla oturup karşılıklı yirmi bardak bira içip ağlaşarak efkar dağıtın demiyorum o sadece geçici bir rahatlama hissi verir. Bir terapist veya koçun yardımını da alabilirsiniz ancak insanlarımızın büyük kısmının terapistleri “deli doktoru” olarak isimlendirdiği ve mümkünse gitmemeye çalıştığı bir gerçek. Koç desek zaten ortada doğru dürüst eğitimli koç yok ama madrabaz çok. O sebeple gene en iyisi güvenilir arkadaş diyoruz.

Toparlarsak hareket edip, kaslarınızı gevşetmek ve derin nefesler almak iyidir bir de bunların üstüne doğru beslenip yavaşlamayı becerirseniz harika, hele güzel bir de hobi edinip, sorunlarınızı içtenlikle yakın dostlarınızla paylaşırsanız stres seviyeniz oldukça düzelecektir.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com
https://www.facebook.com/algiyonetimi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni