Ana içeriğe atla

BEYİN ÇALIŞTIRMAK İÇİN 7 BASİT EGZERSİZ



BEYİN ÇALIŞTIRMAK İÇİN 7 BASİT EGZERSİZ.

Sevgili dostlar,

Bilumum teknoloji ve sosyal medya, üstüne susmayan televizyonlar ve okunmayan kitaplar yüzünden herkesin beyni şekersiz hoşafa döndü.

Bazen bakıyorum ilkokul çocuğunun anlayacağı bir şey söylediğim kişi yüzüme hayatında ilk defa devekuşu görmüş insan gibi hayretle bakıyor.

Milletin konuşmalarına bakıyorum neredeyse ortalama yirmi kelimeyle konuşulur hale gelindi .
Sadece Evet, Hayır ve Aynen kelimelerini kullanarak koca bir günü geçirebilirsiniz.

Tabi tüm bu durumlar hoşafa dönmüş beyinlere sahip insanların yakın zamanda ciddi problemler çıkarabileceğini göstermekte.

O sebeple şuraya 7 tane eğlenceli beyin egzersizi bırakıyorum. 

Lütfen bunları sık sık yapın ve yaptırın. Ömrümün geri kalanını dört kelimeyle konuşarak geçirmek istemiyorum. Egzersizler özellikle son derece basit hatta ana okulu seviyesinde verilmiştir. Ancak hepsi bilimseldir. 

Egzersiz 1 

İzlediğin filmler veya dizilerden ya da eğer kitap okuyorsan okuduğun kitaplardan özlü sözler ezberlemeye ve bunları konuşmalarında kullanmaya çalış. Böylece beyninin bilgi saklama ve saklanan bilgiyi kullanma yeteneği korunacaktır. Mesela Kurtlar Vadisinden veya Kırmızı Odadan duyduğun güzel lafları ezberleyip aralarda tekrarlaman hem sohbetlerde karizmanı arttıracak hem de beynine güzel bir egzersiz olacaktır.

Egzersiz 2

Güzel bir tablo veya harika bir masa üstü manzarasını karşına al, ya da fanatiği olduğun takımın şampiyonluk kutlamasından dev bir resmi kullan. Sonra kendini o resmin içine girmiş hayal et.
Örneğin orman resminin içine gir ve ormanda yürüdüğünü hayal et. Deniz sahili resmine bak ve o sahilde püfür püfür güneşlendiğini düşün. Takımının kutlamaları resminde kendini sevinçten delirmiş futbolcularla beraber şampiyonluk kupasını kaldırırken düşün. Böyle hayallenmeler hem sana keyif verir hem de soyut düşünme becerini arttırır. Soyut düşünmen ne kadar güçlüyse zekan da o ölçüde güçlüdür demektir.

Egzersiz 3

İlkokuldaki ilk günün veya geçmişte yaşanmış önemli bir hatıranı aklına getir. O günü tüm detaylarıyla yeniden yaşamaya çalış ( tabii bu hatıran güzel bir hatıra olsun gidip küçükken düşüp kafanı kırdığın günü hatırlama). O gün hangi kıyafetleri giyiyordun, etrafında kimler vardı. Neleri konuşuyordun. Aklında kalan bir ses veya koku var mıydı ? Ne kadar detay hatırlamaya çalışırsan beynin o oranda antreman yapar.

Egzersiz 4

Telefon rehberini aç ve oradaki insanların isimlerini tek tek hatırlamaya çalış. Önce yüzlerini hatırla, sonra tam olarak en son nerede gördüğünü ve o gün ne yaptığını aklına getirmeye çalış. (Tatsız insanlar varsa rehberinde onları geç). Bu çalışma hem keyifli olacaktır hem de uzun zamandır görmediğin dostlarını hatırlamana ve onları aramana sebep olabilir.

Egzersiz 5

Hafta sonunu ve senelik iznini ince ince planla. Ne kadar detaylı planlarsan beynin o kadar çalışır. Örneğin saat kaçta hangi kafeye gideceksin ve orada ne yiyip içeceksin. Oradan çıktıktan sonra hangi mağazaya gidip hangi ürünlere bakacaksın. En basit şeyleri bile detaylı planlarsan beynin o kadar güzel çalışır. 

Egzersiz 6

Eğer evde yemeklerini kendin yapıyorsan haftalık menünü en ince ayrıntısına kadar planla. Eğer dışarıda yiyorsan bunu da planla. Planı ne kadar detaylı yaparsan beynin o oranda çalışır. Sadece her gün içeceğin çorbaları bile düşünmek beynini çalıştıracaktır.

Egzersiz 7 

Her bulunduğun yerde beynini boşta tutma. Evinin merdivenlerini say. Dişçide beklerken tavandaki süslerin detaylarını incele. Kafede otururken önünden geçen sarışın kadınların sayısını tut. Deniz kıyısında çakıl taşlarını toplayıp renklerine ve boylarına göre sırala. Kısacası her durumda ve yerde beynini sürekli detaylara yönlendirerek boşta bırakma. Unutma işleyen beyin ışıldar.

Evet bu basit görünen ama oldukça etkili egzersizleri düzenli şekilde uygularsan beynin şekersiz hoşaf olma tehlikesinden oldukça süre uzak kalabilir. Şöyle bir kendine gelip "oh bee beyin olduğumu anladım der"

Not: Eh madem beynin artık keskin ve güçlü, bunun üstüne You Tube kanalımdaki birbirinden zihin açıcı videolarımı izlersen, hele bir de abone olup bunu alışkanlık haline getirirsen değme beyninin keyfine.


Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru




  








 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni