Ana içeriğe atla

HARCADIĞIN ENERJİ MİKTARI ALGILARINI ETKİLER.



HARCADIĞIN ENERJİ MİKTARI ALGILARINI ETKİLER.

Sevgili dostum,

Hayatında bir karar verdikten sonra o karar doğrultusunda harekete geçersin.

O kararı uygulamak için harcadığın enerji ve çaba, senin o karar hakkındaki algılarını da değiştirir.

Bu son derece ilginç bir psikolojik olgudur.

Biraz açıklayayım.

Örneğin bir öğrencisin ve daha önce hiç yapmadığın halde önemli bir sınavda kopya çekmeye karar verdin.

Bir gece öncesinden nasıl kopya çekeceğin konusunda güzel bir plan kurdun. Tüm ihtimalleri tek tek hesapladın. Kopya notlarını müthiş özenerek hazırladın ve en bulunmaz saklama yerlerine yerleştirdin.

Yani kopya çekebilmek için oldukça çaba harcadın. İşte psikolojik olgu burada devreye girer.

Kopya çekmek için harcadığın çaba arttıkça, kopya çekme konusundaki algılarında değişmeye başlar.

Kopya çekmenin aslında o kadar da kötü bir şey olmadığı, zaten kötü eğitim sisteminin seni bunu yapmaya zorladığı ve tüm sınıfta bir kaç ineğin dışında herkesin kopya çektiği benzeri savunma mekanizmalarını ince ince üretmeye başlarsın.

Hatta kopya çekebildiğin için kendini çok becerikli bile hissedersin.

Burada kopya çekmek için harcadığın enerji miktarı, senin algını değiştirmiştir.

Daha iyi anlaman için, kendim üzerinden bir örnek vereyim.

Diyelim ki benim çok saçma bir fikrim var. Mesela hemen uydurayım.

"Eksi yirmi derece ayazlı ve buzlu havada, kısa kollu ve ince yazlık kıyafetler giyerseniz,zeka seviyeniz yükselir"

Şimdi ben bu saçma ve uygulamanız halinde büyük ihtimal hastanelik olacağınız fikri sosyal medya üzerinden paylaşsam ilk tepkiniz "hoca çok ciddi saçmalamış" olurdu.

Burada algınızda bir problem yoktur ve saçmalığı kolayca tespit edebilecek gücünüz vardır.

Algılarınızın etkilenmemiş olmasının sebebi, fikre ulaşmanızın son derece basit olmasıdır.

Sosyal medyanızı açtığınız zaman bu cümle önünüze düşmüş ve cümleyi okumak bir kaç saniyenizi bile almamıştır. Yani bu fikre ulaşmak için harcadığınız enerji minimumdur.

Enerji harcamanız minimum olduğu için de algınız etkilenmemiştir.

Şimdi farklı bir senaryo kuralım ve enerji harcamanızı oldukça arttıralım.

Örneğin benden özel bir Algı Yönetimi eğitimi almaya karar verdiniz.

Bu konuda benimle çalışan firmalardan biriyle temasa geçtiniz.

Size programımın çok yoğun olduğunu ve ancak beş ay sonrası için randevu verebileceklerini söylediler. Üstelik istenilen ücret sizin baştan düşündüğünüz miktarın oldukça üstünde.Paranın da peşin yatırılması lazım.

Düşündünüz taşındınız,hayatınızda bazı değişiklikler yapmak için bu eğitimi almanız gerektiğine ve böyle düşünülürse ücretin çok da fazla olmadığına karar verdiniz.

Ücreti ödediniz ve beş ay sonrası için iki günlük özel eğitim için rezervasyonunuz yapıldı.

Bu arada kurum sekreterleri size doldurmanız gereken bir çok psikolojik test gönderdi ve benim size daha iyi eğitim verebilmem için bu testleri yapmanız gerektiği söylendi.

Yüzlerce sorudan oluşan testleri usanmadan yaptınız ve geri gönderdiniz.

Sonra size ön hazırlık yapmanız için bir görev listesi gönderildi ve yazdığım kitabı okuyup,kanalımdaki videoları izlemeniz istendi.

Bunları da oldukça vakit ayırıp yerine getirdiniz.

Eğitim için beklediğiniz aylar boyunca, eğitim günü hasta olmamak veya acil bir işinizin çıkmaması için dualar ettiniz. Çünkü size imzalatılan sözleşmeye göre hangi sebeple olursa olsun, eğitime katılım göstermezseniz, eğitiminiz iptal ediliyor ve paranız da yanıyor.

Neyse en sonunda benden özel eğitim alacağınız önemli gün geldi çattı.

İstanbul'da son derece şık döşenmiş firmamızda eğitim sabah tam 9.00'da başlıyor. Üstelik gelirken lacivert bir takım elbise giymeniz ve yanınızda farklı boylarda beş adet defterle farklı renklerde on adet kalem getirmeniz de gerekiyor. Telefonunuzu da kesinlikle evde bırakacaksınız.

Sabahın köründe uyandınız. Özenle giyinip hazırlandınız.Sizden istenenleri çantanıza koyup, çok sevdiğiniz telefonunuzu da evinizde bıraktıktan sonra saat tam 8.30'da firmamızda hazır oldunuz.
Erken gittiniz çünkü saat 9.01 de bile oraya ulaşsanız eğitimin kesinlikle iptal edileceği söylendi.

Neyse eğitim başladı.

Size farklı ve oldukça zorlu psikolojik yöntemlerle özel bir eğitim uygulamaya başladım.

Hem bedenen hem de zihnen oldukça çaba harcıyorsunuz. Aralıksız 4 saat eğitim gördükten sonra ufak bir öğle molası verildi.Yarım saat sonra kendinizi gene eğitimde buldunuz.

İşte eğitimin ikinci yarısının hemen başında benim ağzımdan şu sözler döküldü
"Eksi yirmi derece ayazlı ve buzlu bir havada kısa kollu ve ince yazlık kıyafetler giyerseniz, zeka seviyeniz yükselir"

Sizin bu saçma fikrime vereceğiniz tepki büyük bir ihtimal,
"Müthiş bir şey, bunu bilmiyordum demek ki yüksek zekanın sırlarından bir tanesi buymuş. İlk iş tüm kışlık kıyafetlerimi çöpe atacağım" olacaktır.

Şaşırdınız mı ? Peki ne değişti ? Sizin bu saçma lafa bu kadar değer vermenizin sebebi ne?

Cevabı çok basit. Harcadığınız enerji ve çaba arttı bu da algılarınızı değiştirdi.

Eğitime gelip bu saçma lafı duyana kadar maddi ve manevi çok fedakarlık yaptınız.

Eğitimde bulunabilmek için harcadığınız enerji miktarı belki de hayatınızda hiç bir konu için daha önce harcamadığınız kadar fazlaydı.

Harcadığınız emek ve enerji arttıkça algılarınız da değişti.

Peki bu nasıl oldu ? Saçma sözü duyduktan sonraki bir kaç salise içinde beyninizde aşağıdakine benzer bir süreç gerçekleşti.

1)  Hocadan duyduğum söz mantıksız ve geçerliliği yok.

2)  Ama şu ana kadar çok enerji harcadım, eğer bu söz yanlışsa bunu söyleyen hoca enerji harcamaya değmeyecek biri demektir.

3) Eğer hoca aslında yanlış bir seçimse, bu kadar zamandır harcadığım enerji,emek ve para boşa gitmiş olacak.

4) Eğer tüm çabalarımın boşuna olduğuna inanırsam kendimi çok mutsuz ve değersiz hissederim.

5) Kendimi mutsuz ve değersiz hissetmek istemiyorum.

6) Öyleyse, hocanın sözü aslında mantıklı ve geçerlidir. Sorun bende. Zekam onu anlamaya yetmiyor.

7) Böyle bir hocadan özel ders alabilmek benim için büyük bir şans, olumsuz düşüncelerimle bu şansımı şu anda mahvediyorum.Kendimi toparlamalıyım.

8) "Hocanın bu sözü aslında müthiş bir şey, bunu bilmiyordum, demek ki yüksek zekanın sırlarından bir tanesi buymuş. İlk iş tüm kışlık kıyafetlerimi çöpe atacağım"

Evet sevgili dostum. Umarım sana bu psikolojik olgu hakkında ufak bir fikir verebildim.

Toparlarsam :

Bir konu hakkında harcadığın enerjinin miktarı ve yoğunluğu,o konu hakkındaki algılarını da aynı miktarda  değiştirir.

Bu kuralı iyi anlarsan, hem kendi algılarını hem da başka insanların algılarını yönetebilme imkanın vardır.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru


Not: Bu ilginç fenomen hakkında geniş bilgiyi You Tube kanalımda detaylı ve güncel örneklerle anlatacağım.










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni