Ana içeriğe atla

KANDIRMAK İÇİN KULLANILAN 5 PSİKOLOJİK NUMARA (2)



KANDIRMAK İÇİN KULLANILAN 5 PSİKOLOJİK NUMARA (2)

Sevgili Dostlar,

Bundan önceki yazımda size kandırmak yani insanları manipüle etmek için kullanılan 5 Psikolojik numaradan bahsetmiş ve sonraki yazımda 5 tane daha anlatacağımı söylemiştim.

İşte şimdi şimdi sözümü tutuyorum. Sahtekarları ifşa etmeye devam edelim.

1) Kişiye Özel Kelimeleri Taklit Etme.

Şimdi her birimiz konuşurken veya yazarken kendimize has kelimeler kullanırız. Kullandığımız bu kelimeler de bizim iç dünyamız ve inanç sistemimiz hakkında ip uçları verir. Kullandığımız bu özel kelimeler karşımızdaki tarafından kullanıldığı zaman da durup dururken ona sempati beslemeye başlarız.

Örneğin siz "maşallah" kelimesini çok seviyorsunuz diyelim. Bir araba almaya gittiniz ve size gösterilen arabayı beğendiğiniz zaman "maşallah çok güzel arabaymış" dediniz. İşte burada boyanmış hurdayı size satmak isteyen satıcı "Maşallah sizde arabadan gerçekten anlıyorsunuz" dediği anda sırf sizinle aynı kelimeyi kullandığı için hokkabaz satıcı size samimi ve inandırıcı gelmeye başlar.

Günlük yaşamda kendinize özgü olarak kullandığınız her kelime hele hele bu kelime belli bir yöreye aitse sizi etkiler.

Pazarda hormonlu ve çürük domatesin görüntüsü hoşuna giden Karadenizli teyze "Uşağum bu domatesler kaç para ?" diye sorduğu zaman karşıdan "Teyzem çok güzel domates bizim uşaklar sana hemen üç kilo tartsın kaçırma" diye bir cevap aldığı anda o hiç tanımadığı pazarcı bir anda dikkatini çeker.

Kullandığınız kelimeleri size karşı kullananlara dikkat edin çünkü bilinçli yapıyor olabilirler.

2) Büyük isteyip Küçük Koparma.

Bu çok bilinen bir numaradır. Amerikalılar buna "kapının arasına ayakkabı sokmak" falan da derler.

Buna göre birinden çok büyük bir şey isteyip hayır cevabı aldıktan sonra daha küçük bir şey isterseniz karşınızdaki psikolojik olarak ikinci hayır cevabını vermekte zorlanır çünkü size borçlu olduğunu düşünür. Mantıksız ama gerçek bir psikolojik açıktır.

Örneğin sahte bir yardım derneği için yardım toplama görüntüsü altında dolandıran bir serseriyi düşünelim. Sen yolda yürürken yanına yaklaşır ve "Depremde yaralanan aileler için yardım topluyoruz, 100 TL'lik bağış çeki almak ister misiniz ?" der. Tabi şimdi çoğu insan durup dururken 100 lirayı uçlanmaz hatta belki istese bile üstünde o kadar para olmayabilir. Cevabın normal olarak hayır olur. 

Zaten dolandırıcının istediği de o "hayır" cevabını vermendir. Hemen ardından seni ayıplıyormuş gibi bir yüz ifadesi takınır ve "Peki o zaman en azından 5 lira karşılığında şu yardım posta kartlarımızdan alsanız, en azından bunu yapabilseniz" der.

İşte bu aşamada biraz önce 100 lirayı veremediğin için yaşadığın pişmanlık karşısında o 5 lira sana bu vicdan azabından kurtulmak için çok ufak bir bedel gibi gelir. Düşünmeden 5 lirayı hokkabaza verirsin. Üstelik kendini "depremzedelere" yardımda bulunduğun için iyi de hissedersin. Bu taktikle günde yüz kişiden 5 lira topladıklarını bir düşün. Tabi ortada dernek falan yoktur tüm verilen paralar hokkabazların cebine girer.

Böyle bir durumda karşındaki iyice sorgula. Kimlik ve dernekle alakalı ek bilgiler iste. Kısacası pişmanlık duygusuyla iş yapma.

3) Hızlı konuşarak kafa karıştırma.

Karşındaki kişi çok hızlı konuştuğu zaman beynin söylediklerini işlemden geçirmekte zorlanır. Çoğu insan da anlayamadığını itiraf etmek istemez ve "evet,evet" diyerek anlıyormuş rolü yapar.

Kandırıcı senin tam anlamanı istemediği durumlarda konuşma vitesini bilinçli olarak yükseltir. Bunu en çok da çağrı merkezleri yapar. Örneğin bir firmanın çağrı merkezi seni aradı ve dışarıdan çok güzel gözüken bir teklif getirdi. Sana ek bilgi vermesi gerektiği zaman bilinçli olarak çok hızlı konuşmaya başlarlar. Sen de sürekli anlamadım falan demekten çekindiğin için anlıyormuş numarası yaparsın. En sonunda karşıdan dinlediğin konuşma şöyle bir şey olur "Kampanya kapsamında ******* size tanımlanacak ve ödemeniz gereken ********* bedelleri ******** yansıtılacaktır. Onaylıyormusunuz ?" Bir çok insan burada "anlamadım yavaşça tekrar eder misiniz ?" demek yerine "Onaylıyorum" diyerek kurtulmak ister çünkü zihni aşırı yüklemeden rahatsız olmuştur.

Kısacası sevgili dostum birisi seni ışık hızında konuşarak laf kalabalığına getirmek isterse hemen onu durdur,yavaş ve tane tane konuşmasını iste. Anlamadım demekten de çekinme.

4) Fiil yerine sıfat kullanarak soru sorma.

Şimdi bu biraz karışık gelebilir ama değil. İnsanlar kendilerine belli sıfatların verilmesinden hoşlanırlar. Hele bu sıfat olumluysa duygusal duruma geçerler. Peki nasıl kullanılır ?

Diyelim ki sana elektrikli bir süpürge satacaklar. Aslında bırak halıdaki tozları çekmeyi doğru dürüst çalışması bile problemli kolpa bir süpürge markası. Ama böyle süpürgeye uzay gemisi gibi dizayn yapmışlar ismi de "Toz Yok Edici Ultra Temizlik Robotu 2050" falan gibi kolpalık kokan bir isim.

Şimdi bunu sana satmak isteyen uyanık lafa şöyle başlarsa kaybeder. "Evinizde kolayca temizlik yapmak sizin için önemli mi ? ". Bu soruda dikkat ederseniz temizlik yapmak fiilini kullanmış ve bu sebeple çok etkili bir soru değil.

Ama bunun yerine soru şöyle gelirse "Evi pırıl pırıl, temiz bir insan olmak sizin için önemli mi ?"  bak şimdi işler değişti. Sana "temiz bir insan olmak" şeklinde bir sıfat taktı. Her insan temiz olarak bilinmek ister ve kendisine pis denmesinden hoşlanmaz. Şimdi bu soruya vereceğin cevap artık bellidir. Tabii ki ben pis bir insanım demeyeceğin için "evet temiz bir insan olmak benim için önemlidir" diyeceksin.

Hemen ardından ikinci bir soru gelir " O zaman evinizin daha temiz olması için en son teknolojiyi kullanmayı tercih edecek bir insansınız diyebilir miyiz ? " Hadi bakalım şimdi buna hayır de. Buna da evet cevabı verdikten sonra artık sana kolpa süpürgeyi satmak çok da zor olmayacaktır.

Bu sebeple birisi çok hoşuna gitse bile sana bir sıfat takarsa hemen dikkatini ver. Organize bir üç kağıt hedefi olabilirsin.

5) Gülümseme

Gülümseme bulaşıcıdır. Gülümseyen bir insan sende kısa zamanda samimiyet ve dostluk hisleri uyandırabilir. Bu sebeple gülümseyerek yapılan tekliflere ve sorulara karşı kalkanların iner.  Örneğin bir kafeye gittin ve o kafede satılan aslında beş para etmemesine rağmen çok pahalı bir kahve cinsi var. İsmi de diyelim ki "Afrika Kahvesi". Fiyatı da 30 lira.

Sen normalde böyle bir kahve içme niyetinde değilsin. Güzel bir Türk Kahvesi içmek istiyorsun. Masana gelen bir garson sana "Bugünkü özel kahvemiz "Afrika Kahvesi" ve bence siz yeni deneyimlere açık bir insana benziyorsunuz" dese.

Normalde "Yok kalsın bana bir Türk Kahvesi" dersin. Ama sana bu cümleyi söyleyen garson suratına koca ve içten bir gülümseme kondurur, gözlerinin içine bakarak bunu söylerse hele hele güzel bir kız veya yakışıklı bir erkek garsonsa hayır demen o kadar kolay olmaz.

Bazen sırf birisi kendine güzel güzel güldü diye denilen her şeyi kabul edecek kadar sevgi açı insanlar da vardır. Tavsiyem birisi sana gülümserse sen de ters davranma ona gülümse ama gülerken mantığını da çöpe atma.

Evet. Bugün paylaşacağım 5 psikolojik numara bunlar. Umarım sizlere faydalı olur.

Aklınızı ve mantığınızı sürekli açık tuttuğunuz güzel bir gün dileklerimle.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru

Yorumlar

  1. Birine kahve teklifi ederseniz sizi reddedebilir fakat gel oturalım da bir kahve ısmarla yahu derseniz kabul etme şansı daha yüksektir çünkü kendisini cimri veya herhangibir şekilde kötü görünmesini istemez

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni