FANATİKLERİN ŞİFRESİ.

FANATİKLERİN ŞİFRESİ.

Sevgili Dostlar,

Her ne amacın peşinde olursa olsun fanatiklerin ateşi diğer insanları etkiler. Konuştukları zaman gürleyen bir yanardağın ateşiyle konuşurlar. Geri vitesleri hiç yoktur. Her şeyi temizleyip düzelteceklerine ve kendileri sayesinde dünyanın daha iyi bir yer olacağına dair müthiş güvenli vaatler sıralarlar.

Etraflarına gücün ve kendinden emin olmanın çekici ışıklarını yayarlar ve bu yüzden insanlar onları canı gönülden takip eder.

Oyunculuğa yetenekleri vardır ve dikkat çekmeyi iyi bilirler.

Ancak nedense en kritik anlarda umulmadık şekilde tökezleyip başarısız olurlar.

Yanlış zamanda ve olmaması gereken en kritik dönemlerde kararsızlığa düşerler veya enerjilerini tüketip benzini bitmiş uçak gibi kafa üstü çakılmaya başlarlar ya da öyle acaip işler yaparlar ki tüm sistemleri bir anda parçalanır.

Yaptıklarına dışarıdan baktığınız zaman sanki son anda başarısız olmaya karar vermiş gibi kendi kendilerini sabote ettiklerini sanırsınız. Fanatik bir insan trafikte son hızla arabasını sürüp türlü inanılmaz cambazlıklardan sağ salim kurtulduktan sonra sonra evinin önüne arabasını park ederken kaza yapıp arabasını parçalayan şoför gibidir.

Peki neden böyle olur ?

Bunu anlamanız için Fanatik Kişiliklerin zihinsel yapılarını ve şifrelerini biliyor olmanız lazımdır. Genelde tüm dünyadaki her fanatiğin zihinleri benzer şekilde işler ki  bu dazlak bir futbol holiganı da olabilir, uzaylıların yakın zamanda gelip dünyayı ele geçireceklerine inanan ve hayatını buna göre düzenleyen biri de.

Öncelikle hayatlarının ilk yıllarından başlayarak daha minicik bir çocukken edindikleri ciddi güvensizlikleri ve kendinden nefret etme psikozları vardır.

Kendilerinin değeri konusunda sürekli şüphe içindedirler.

Kendilerini hiç bir zaman yeterince seviliyor veya yeterince saygı görüyor hissetmezler. Bu tipleri sevgiye boğsanız veya önlerinde tüm dünya eğilse bile gene de içlerindeki o koca uzay boşluğunu dolduramaz. Hep daha fazlasını isterler. Daha fazla sevgi, daha fazla saygı, daha fazla güç, daha fazla para.

İçlerinde sürekli hissettikleri bu kocaman boşluğu bir amaca,düşünce veya inanca büyük bağlılık gösteriyor numarası yaparak örtmeye çalışırlar. Kendi değersizliklerini o amaç,düşünce ve inanç  sevgisi içinde maskelemek isterler.

Bu kişilerin geçmişinde büyük değişimler bulursunuz. Mesela bir siyasi düşüncenin bir ucundan diğer ucuna savrulabilirler. Örneğin ilk Faşist diktatör Mussolini siyasi hayatına solcu bir fanatik olarak başlamış ama sonradan daha radikal bir şekilde sağa savrulmuştu.

Amerikan başkanı George W. Bush  1985 yılına kadar dinle diyanetle hiç alakası olmadan içki ve kumar peşinde bir hayat sürerken bir anda en fanatik Evangelik Hristiyan oluvermişti.

Bunun sebebi bu kişiler her yaptıklarını son sınırına kadar yapmak zorundadırlar. Örneğin kumar oynayacaksa malını mülkünü kaybedene kadar oynar veya bir siyasi partiye girerse oradaki en militan kişi olur. Bu kişilerde orta yol diye bir şey yoktur çünkü içlerindeki boşluğu ancak bu şekilde örtebilirler.

Bir amaca veya herhangi bir şeye fanatikçe bağlanma onlarda uyuşturucu etkisi yapar. En ufak bir şüphe bu uyuşturucu etkisini azaltacağı için şüphe hissettikleri her durumda daha da fanatikleşirler.

O sebeple bu kişilerin önüne mantıklı deliller koymanız onları düşüncelerinden caydırmayacak tam tersine daha da sertleşip daha da radikalleşmelerine sebep olacaktır.

Mesela kendi yöneticilik kapasitesi ve piyasa hakkındaki fikirlerine fanatikçe inanan bir adamı koca bir şirketin başına getirdiniz diyelim.

Gerçekte doğru dürüst bilgisi,yönetim kapasitesi olmayan ve piyasayla alakalı fikirleri yüz sene öncesinin geçerliliği kalmamış teorileri olan bu adam kendine duyduğu fanatikçe güven yüzünden insanları etkilediği için bu şirketin başına geçirilmiş olsun.

Kısa zamanda dünyanın gerçekleriyle yüzleşecek ve şirketi batırmaya başlayacaktır.

Bu gerçek ve somut durum onun kendisi ve düşünceleriyle ilgili şüpheler duymasını sağlasa da şüphe onda tam tersi etki yaparak daha da sabit fikirli olmasına sebep olur.

Kısa zamanda ortaya çıkan başarısızlıkların sebebi olarak altında çalışanları gösterir ve herkesi işten atmaya başlar. Ancak etrafındaki herkesi suçlayıp işten atsa da başarısızlık süreceği için işin sonu firmanın batmasına kadar gider.

Firma battıktan sonra bu yönetici kendisinin büyük haksızlıklara uğradığını belirterek tüm başarısızlığı etrafına yıkar ve hayatına hiç bir suçluluk duygusu çekmeden aynı fanatizmle devam eder.

Dünya tarihi bu tür yöneticilerin batırdığı şirketlerin örnekleriyle doludur.

Toparlarsam

Her tür fanatikliğin perde arkasında o kişinin kendine duyduğu güvensizlik ve değersizlik hisleri bulunur. Bir türlü mutlu olamama ve etrafındakilerin ona gereken saygıyı göstermedikleri paranoyası kişiyi daha da radikalleştirir. Bu kişileri herhangi bir şekilde ikna etmeniz mümkün değildir. Düşüncelerini değiştirseler bile bu sefer yeni düşüncelerinin fanatiği olurlar.

Kısacası bu kişiler fanatiği oldukları şey her neyse aslında onu yok etmeden rahatlayamazlar.

İçinde bulunduğu geminin aslında denizde değil karada olduğuna inanan ve gemiye bir delik açarsa oradan petrol çıkacağını düşünen birinin gemiyi delip petrol yerine çıkan deniz suyu sayesinde gemi battıktan sonra boğulurken "Hayır bu gemi karada,beni kimse anlamıyor" diye bağırması tam da bir fanatiğin yapacağı iştir.

Etrafınızda bu tür insanlar varsa onlara karşı yapabileceğiniz tek şey mümkün olduğunca uzak durmak ve sizi etkilemelerine izin vermemektir. Onların güçlü ve kendinden emin çekiciliklerine kapılırsanız sizi aptala çevirmeden ve genelde hayatınızı mahvetmeden yakanızı bırakmazlar.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com