SENİ KULLANANLAR GELİŞMENİ İSTEMEZ
Sevgili dostum,
Şimdi her yerde sürekli yazıyorum, çiziyorum, konuşuyorum ve
temel olarak sizlere değişin ve gelişin, deyip duruyorum.
Ama tabi bu işler gül bahçesi değil, faydalı bir değişime
girmek istediğinde etrafındaki insanların çoğunun heyecanlanıp "aman ne
güzel" demeyeceklerini tahmin edebiliyorum.
Gerçekten samimi ve iyi niyetli arkadaşların seni
destekliyor, hayatındaki başka bir kısım insansa sen ne yaparsan yap görmezden
geliyor çünkü kendi hayatlarına odaklanmış durumdalar.
Peki hocam nasıl oluyor bu işler dersen aşağıda vereceğim
senaryo gibi oluyor.
Diyelim ki sen her akşam yirmi sayfa kitap okumaya karar
verdin.
Artık düzenli şekilde akşamları yemekten sonra köşene
çekilip en az yirmi sayfa okumaya da başladın.
Bir gün gene kitap okurken telefonun çaldı ve bir
arkadaşın aradı.
Arama sebebi boş muhabbet sadece. Sende ona artık akşamları
belli bir saatte kitap okuduğunu ve okuman bittikten sonra onu geri arayacağını
söyledin.
Tabi biraz önce karşıdan sana muhabbetle yaklaşan konuşma bir
anda bozularak "Peki, oku sen bakalım o çok önemli kitabını,alim olacaksın
sanki başımıza" laf sokmasıyla sonuçlandı.
Sen tekrar kitabına dönmeye çalıştın ama zihnine sokulan bu
sinsi laf seni rahatsız etti.
En sonunda dayanamadın ve arkadaşını tekrar aradın ve
"kusura bakma ya, kırıldın mı ?" diye gönlünü almaya çalıştın.
Arkadaşın da "Evet biraz bozuldum ama boş ver, ama yahu
kardeşim sen de bırak bu boş işleri, hayat okumakla değil yaşamakla öğrenilir.
Bak bizim mahalledeki Arif amcaya, adam ilkokul mezunu ama profesörlere taş
çıkarır" diyerek yeni bir muhabbete kanat açtı ve ilkokul mezunu Arif
abinin meziyetlerinden dem vurmaya başladı.
Yirmi dört dakika süren koca bir boş telefon muhabbeti
seansından sonra arkadaşın sonunda
telefonu kapattı. Saatine baktın ve artık yatman gerektiğini düşündün.
Biraz önce okuduğun kitabı da masanın üstüne koydun ve
"yarın daha fazla okurum" şeklinde kendine sözler vererek yatağının
yolunu tuttun.
Ertesi gün gene akşam
yemeğini yedin, köşene çekildin ve tam okumaya başlamışken telefonun yeniden
çaldı.
Arayan gene aynı arkadaşındı.
"Yahu bilgiç efendi ne yapıyorsun, gene kitap mı
okuyorsun ? Oku,oku aferin. Biz arkadaşlarla kafede oturuyoruz, hadi gel sana
güzel bir kahve ısmarlayayım, üstelik acayip dedikoduklarım var duyunca
havalara zıplayacaksın. Hadi gel bekliyoruz . O sıkıcı kitabını da yarın
okursun" dedi.
Güzel bir kahve ve ilginç bir haber duyma isteğin,kitap
okuma isteğine galip geldi ve kendini kafede buldun.
Saatlerce havadan sudan konuştunuz, arkadaşın vereceği çok
önemli haberde tuttuğun takımın yeni transferi yıldız futbolcuyu geçen haftaki
maçtan bir gece önce gece kulübünden
çıkarken görmesi çıktı.
Tabi senin kitap gene masada kaldı ve artık ondan sonrada
kitap okuma hevesin geçti.
Şimdi bu senaryoda arkadaşın seni bilerek ve isteyerek kitap
okumaktan caydırmıştır. İyi de bunu neden yaptı ?
Bunun sebebi eğer sen kitap okursan onun yapamadığı bir şeyi
yapıyor olacaktın ve kendisini kötü hissedecekti.
Senin gelişip,değişmen seninle kurduğu sosyal ilişkileri ve
duygusal olarak senden kazandıklarını tehlikeye atacaktı.
Kısacası seni bir şekilde kullanıyordu ve değişmen
kesinlikle onun çıkarına değildi.
Bu formül her yerde geçerlidir.
Şu zamana kadar değişip,gelişeceğin her türlü plan ve
atılımına karşı çıkanları,sana inanmayanları, seni vazgeçirmeye uğraşanları bir
düşün.
Hepsinin senden öyle yada böyle bir çıkarı olduğunu ve
değişmenin onların işine gelmeyeceğini göreceksin.
Bu formül daha büyük boyutlarda da böyledir.
Bir firmada yıllardır sürdürülen ve artık geçerliliği
kalmayan iş yapma şeklinin değişmesine en çok muhalefet edenler, değiştirilmek
istenen o köhne sistemden en çok çıkarı olanlardır.
Bir ülkede her türlü reform ve olumlu değişime türlü
sebeplerle karşı çıkanlarda eski statükodan en çok kazananlardır.
Peygamberlere karşı taştan,tahtadan putları canhıraşça
savunanlar bile o cansız heykelleri değil onların üzerinden sağladıkları maddi
ve manevi çıkarları savunuyorlardı.
Kısacası değerli dostum, olumlu değişim yani gelişime
muhalefet edenlerin temel meselesinin çıkar olduğunu ve çıkar miktarı arttıkça
muhalefetinde o oranda sertleşeceğini bil.
Bunu bilirsen,tatlı ve sempatik maskeler takarak gelişmeni
sabote etmek isteyenleri hemen deşifre edersin.
Bunu bilirsen, neden bir çok konuda değişim gerekliliği
bilinmesine rağmen gerçekleştirilemediğinin sebebini daha iyi anlarsın.
Bunu bilirsen ülke ile alakalı faydalı değişimlerin üzerine
yapılan bitmez tükenmez tartışmalarda tarafların tutumlarını ideallerinin değil
çıkarlarının belirlediğini görmeye başlarsın.
Maskeler artık sana işlemez olur.
Sürekli şekilde faydalı anlamda değişemeyenler,eskiyip yok
olurlar.
Hayat öğrenmek ve öğrendiklerinle değişip dönüşmek üzerine
kuruludur.
İşte şimdi bir şeyler öğrendin. Değişim zamanın şimdidir.
Not: Bu konuda seni
en çok zorlayacak “Başkaları Ne der Korkusudur” bundan kurtulmak içinde şu
videomu izlersen kendine büyük iyilik etmiş olursun.
Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru
Yorumlar
Yorum Gönder