Ana içeriğe atla

SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ NEDEN SEVİLMEZ ?


SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ NEDEN SEVİLMEZ ?

Sevgili dostlar,

Sosyal medya denen yaldızlı ve caf caflı alemde milyonlarca kişinin takip ettiği bir çok ilginç karakter var. Bunlara Fenomen veya Influencer gibi acayip acayip isimlerde takılmış gözükmekte.

Peki ama milyonlarca insanın takip ettiği bu kişiler gerçek yaşamda neden pek fazla sevilmez ve ortalama insanlar tarafından burunlar kıvrılarak eleştiri alırlar.

Bugün Algı Yönetimi ve Sosyal Psikoloji açısından bu iş neden böyle oluyor biraz incelemek istiyorum çünkü canım öyle istiyor efendim.

Neden 1 

Sosyal Medya yıldızları ne kadar tanınır olursa normal insanlar tarafından o kadar sevilmez. Insider denen Amerikan dergisi yememiş içmemiş bir anket çalışması yapmış. Bu çalışmaya göre insanların Sosyal Medya yıldızlarını tanıma oranı arttıkça onlardan hoşlanmama ve ayar olma oranları da artıyormuş. Kısacası efendim eğer bir sosyal medya fenomeni olmak istiyorsanız, tanındıkça işiniz zorlaşacak ve mahallenizdeki bakkal bile arkanızdan kötü kötü konuşacak demektir.

Neden 2

Will Storr kardeşimizin yazdığı "Status Game - Statü Oyunu" isimli güzel eserde insan evlatlarının statüsü kendilerinden yüksek kişilere içten içe kin duyma özelliğine sahip oldukları belirtilmiştir. 

Yani bizler her alanda kendimizden yüksek statülü kişilere pek hoş duygular beslemeyiz ve kendimizi önemsiz görürüz. 

Örneğin sen sabahtan akşama zebralar gibi çalışıp üç kuruş maaş alırken elin sosyal medya fenomeni sponsoru olan bir adet rujla iki resim çektirip paraları cukkalıyor. Yani statüsü senden yüksek. Eli mecbur içindeki çocuk başlıyor "amaaaa bu haksızlık" diye zırlamaya.  
Şimdi burada işkembemden atmıyoruz tabii, bahsettiğim kitapta yapılan bir deneyde milletin kafasına takmışlar beyin tarama cihazlarını ve bunlara zengin, başarılı insanların resimlerini göstermişler. 

Denekler bu resimleri görür görmez beyinlerindeki acı merkezi aktif hale gelmiş. Yani işin özü millet zengin ve statüsü yüksek tiplerin resimlerini görünce bir taraflarına diken batmış gibi hissetmişler. 

İşin ilginci bu deneklere resimdeki zengin ve mutlu görünen insanların başlarına gelen bazı kötü olaylar anlatıldığı zaman bu sefer de beyinlerinin keyif merkezi aktivite olmuş. Yani Survivordaki Nagehan bacımızın kendisini eleştirenlere "Kıskanıyorlaaar" diye bağırması pek de boş değil.

Neden 3

1994 senesinde N.T.Feather kardeşimizin yaptığı başka bir ilginç araştırmada (makalenin ismi çok uzun yazmaya üşendim şimdi) denir ki insanların kendilerinden daha başarılı veya daha yüksek statüde olan bir insana kıl olma oranı o kişinin başarılı olduğu alanın kendisinin de başarılı olmak istediği bir alan olmasıyla alakalı artış gösteriyor. Yani daha basitçe söylersem sen bir kitap yazıyorsun ama kimse satın almıyor ama diğer yandan başka birisi sana göre çok gereksiz konuda başka bir kitap yazıyor ve on binlerce satıyor. Böyle bir durumda bu kişiye kıl olma oranın yavaş yavaş nefret boyutlarına ulaşmakta çünkü senin alanında.

Neden 4 

Artık hepimiz ortalama olarak iki saatten aşağı sosyal medyada vakit geçirmiyoruz. (Yoo ben beş dakikada bakıp çıkıyorum diyenler yemesin beni). Burada kıyas etkisi devreye giriyor. Sen sosyal medyada on saat geçirdiğin zaman eline geçen sadece bitmiş şarjın, harcanan zamanın ve kızarmış gözlerin olurken elin fenomeni üç dakikalık video çekip çil çil para kazanıyor. İşte kıyas psikolojisi burada seni önemsiz ve değersiz hissettiriyor. Bu duyguların da genelde son vardığı yer kin ve öfkedir.

Neden 5 

Kendimizden zaten daha üstün gördüğümüz kişilerin ünlü ve başarılı olması bizi hiç rahatsız etmez. 

Örneğin Nobel alan bir bilim insanı veya ünlü bir siyasetçinin çok sayıda takipçisi olmasını doğal karşılıyoruz. Ancak  kendimiz gibi sıradan gördüğümüz birisi çok fazla ünlü olursa kıyamet kopuyor. "Nesi varmış bu kadının" veya "şu heriften ne eksiğim var" diyoruz ve gelsin kin, öfke. 

Kısacası dostum eğer insanlar zaten yaptığın işin değerli olduğunu düşünüyor ve senin faydanı kabul ediyorlarsa problem çıkmıyor. Problem "sıradan" bir imajın varsa oluşuyor.

Evet işte Türkiye ve Dünyada bir çok sosyal medya ünlüsünün günde ortalama bin küfür yemesinin psikolojik sebepleri bence bunlardır.

Not : Bende kendi çapımda bir fenomen olarak sizi You Tube kanalıma davet ediyorum. Töbe haşa çok takipçim yok yani beni sevmeyeceğiniz kadar ünlü değilim. Eh fena videolarda yüklemedim. Algı yönetimi ve Psikoloji gibi konulara ilgi duyuyorsan bir bak derim. 

Kanal şudur :


Sevgilerimle


              



 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

KIŞKIRTMA VE SOSYAL MEDYA

  KIŞKIRTMA VE SOSYAL MEDYA Sevgili dostlar, Sosyal medya hepimizin yaşamına çok önemli faydalar katsa da yüz binlerce insanın aynı zamanda kışkırtılması konusunda kötü niyetlilere büyük imkanlar sunmaktadır. Tarihte daha önce olmayan psikolojik araçlar kullanılarak insan grupları istenen amaçlar doğrultusunda yönlendirilebilmektedir ve eğer bu araçların kullanıldığı insanlar rasyonel olarak gelişmemiş, eğitim seviyesi düşük ve duygusallığa yatkın bir grupsa bu araçlar daha da etkin olmaktadır.  Şimdi uzmanlık alanım olan Algı Yönetimi açısından ne tür araçlar kullanıldığına bir bakalım  Duygusal Tetikleme (Emotional Triggering) Korku ve Öfke: İnsanların korku ve öfke gibi güçlü duygularını harekete geçiren içerikler paylaşılır. Örneğin, tecavüz veya saldırı gibi korkunç olayların detayları abartılarak ya da çarpıtılarak verilir. Burada mesele insanların en temel duygularından birisi olan korku ve buna bağlı olarak öfkeyi tetiklemektir. Öfke duygusu beynin rasyonel düşünc...

MANİPÜLATÖR KİŞİLİKLERİN TİPİK DAVRANIŞLARI

  MANİPÜLATÖR KİŞİLİKLERİN TİPİK DAVRANIŞLARI  Sevgili dostlar, Ailenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak, hayatınızı zehir eden manipülatör insansıların bazı tipik davranışlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Böylece kendinizi koruyabilir ve midenizi delinmekten, saçınızı ağarmaktan kurtarabilirsiniz. Manipülatif kişiliklerin tipik davranışları, genellikle kontrol etmek, kendi çıkarlarına hizmet etmek amacıyla başkalarının duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını acımasızca etkilemeye yöneliktir. Bu tür kişiler, başkalarını manipüle etmek için çeşitli psikolojik taktikler kullanırlar. Bu taktikleri bilmezseniz, oltaya takılmış balık gibi kıvranır durursunuz. İşte manipülatif kişiliklerin tipik davranışlarını psikolojik maddeler şeklinde açıklıyorum; vatana millete hediyem olsun: 1. Ana Manipülasyon Taktikleri Gaslighting: Kişinin gerçeklik algısını sorgulamasına neden olacak şekilde yanlış bilgi verme veya olayları çarpıtma. Örneğin, "Bu olayı hiç hatırlamıyorum, sen uyduruy...