Ana içeriğe atla

KİBİRDEN KORUNMANIN YOLLARI.



KİBİRDEN KORUNMANIN YOLLARI.

Sevgili dostlar,

Şöyle bir etrafıma baktığım zaman ciddi bir yanlış anlaşılma meselesi yüzünden hayatı hem kendilerine hem de etraflarındaki insanlara cehenneme çeviren oldukça yüklü sayıda insan görüyorum.

Bu yanlış anlaşılma kibirli olmayı kendine güvenli olma sanma meselesidir.

İçi havayla dolmuş market poşetleri gibi salına salına burunları havada gezen milyonlarca insandan biri olmamanız için buraya bir kaç tavsiye bırakmak isterim çünkü sizde kendine güven sandığınız kibrin pençesinde yaşam süren ve başı dertten kurtulmayan bir market poşeti olabilirsiniz. Ya da böyle bir tanıdığınız vardır. Ama hocam ben poşet olarak gezmek istiyorum diyorsan sen bilirsin tabi.

YOL 1

Hatanı kabul etmeyi öğren.

Kibirli insanları anlamanın en kolay yolu bunların asla hatalarını kabul etmemeleridir. Çünkü kafalarındaki sahte kral ve kraliçe imajlarıyla hata yapma kavramını bağdaştıramazlar. İnsan doğası gereği bolca hata yapar çünkü hata yapmadan öğrenemez. Ben hiç hata yapmıyorum diyenler ya ölüdür ya da yalancıdır.  Bu sebeple bir hata veya yanlış yaptığın zaman güzelce kabullen ve bundan bir şeyler öğrenmeye çalış.

YOL 2

Sürekli savunma halinde olma.

Kibirli insanların en büyük korkusu başka insanların gözünde küçük düşmek ve eleştirilmektir. Çünkü bu gariplerimin o kadar kırılgan bir kişilikleri vardır ki gözünde çapak var deseniz onlar için mahşer kopmuş ve hayatları sonsuza kadar lanetlenmiş anlamına gelir. Bu sebeple her durumda ve her şartta sürekli savunma halindedirler. Bunu yapma. Bunun yerine sana yapılan eleştiriyi gerçekten dinle ve farklı bir bakış açısı olarak algıla. Her eleştiriden bir şeyler öğrenebilirsin. Tabi eleştiri derken hakaret veya laf sokmaktan bahsetmiyorum ancak gidip arabanı birinin garaj çıkışına park ettiysen ve sana da bu konuda bir uyarı geldiyse kendini savunmak yerine uyarıyı kabullenmek insan olmanın gereğidir.

YOL 3

Alevlenmeden önce sakince düşünmeyi öğren.

Sakince düşünme olayına şimdilerde "mindfulness" yani farkında olmak diyorlar. Mesela bir arkadaşın iş yerinde senden daha başarılı veya senin beceremediğin bir şeyi yapıyor diyelim. Burada egon kendini tehdit altında hissedip seni gazlamaya ufaktan başladığında dur ve düşün. Neden böyle rahatsız oldum ve tam olarak hangi duyguları hissediyorum diye kendini sorgula. Bunu güzelce yaparsan hem kendini geliştirme fırsatın olur hem de alıngan kendine güvensiz aksi bir şirin olmaktan kurtulursun. 

YOL 4

Başkalarıyla kendini kıyaslamaktan vazgeç.

Bak dostum şu dünya üzerinden ne kadar insan varsa ve daha önce yaşadıysa bunların hepsi birbirinden farklıdır. Hatta çift yumurta ikizleri bile birbirlerinin kopyası değildir. Bu sebeple kendini diğer insanlarla acımasızca kıyaslamanın hiç bir manası yok. Başka insanların başarılarından ilham alabilirsin bu güzel bir şeydir. Ancak etrafındaki herkesi kamera gibi kayda alıp "onun var benim yok" denklemlerine girersen bu denklemin sonu karanlık yerlere çıkar.  En iyi arkadaşın senden fazla mı para kazanıyor buna yoğunlaşmak yerine, kazandığın parayı ne kadar doğru kullanıyorsun buna yoğunlaş. Sürekli etrafına tedirgin ve gizli bakışlar atan ürkek sincaplar gibi yaşama arkadaşım.

YOL 5

Kendini ve düşüncelerini sürekli sorgula. 

Kibirli insanlar her şeyi tamamen bildiklerini ve her şeyin en doğrusunu düşündüklerini zannederler. Bu sebeple hiç bir düşüncelerini ve kararlarını sorgulamazlar, başkalarının da sorgulamasına ayar olurlar. Bu garip düşünce şekli de onların genelde kendi bindikleri dalı kesmelerine sebep olur. Her zaman görüşünün ve anlayışının kısıtlı olduğunu bil. Bol bol kendi kendine sorular sor, hatta güvendiğin arkadaşlarına bol bol danış. Her şeyi ben bilirim diyenler genelde hiç bir halt bilmeyenlerdir.

YOL 6

Alçakgönüllü olmaya çalış ve bunu bol bol pratik yap. 

Bunun en güzel yolu ufak tefek eksikliklerini  ve sakarlıklarını başka insanlarla esprili şekilde paylaşmaya çalışmaktır.  Örneğin matematiğe kafan basmıyorsa bunu saklamaya çalışmak yerine "dostum hesap işinde bana güvenmeyin, bazen beş artı beş on beş eder sonucunu bile hemen hesaplayamıyorum" yollu ifadelerde bulun. Bil ki insanların ezici çoğunluğu mükemmel gözüken insanları sevmezler ama bir kaç ufak tefek eksikliğinin olması seni gereksiz nefret saldırılarından korur. 

YOL 7

Dinlemeyi öğren. 

Bak arkadaşım kibirli insanların alameti farikası bunların dinlemekten nefret etmesi ve hep konuşmak istemesidir. Bu sebeple de hem insanlar tarafından sevilmez hem de hiç bir şey öğrenemezler. Dinlemeyen bir insan ne iletişim kurabilir ne de başarılı olabilir. Dinlemeyi şu ana kadar öğrenemediysen bunu öğrenmeye başlamanda büyük faydalar var. Gerçekten dinlediğin zaman etrafındaki insanların her birinin ne kadar farklı fikirleri ve nasıl ilginç hikayeleri olduğunu fark edersin. Üstelik sevilirsin. 

Bir taşla iki kuş.

YOL 8

Kibirli modeller sadece eleştirmeyi bilir. Bu insanların yaşamlarında "aferin", "teşekkür ederim", "çok iyi iş başarmışsın", "çok yeteneklisin" gibi sözcükler bulunmaz. Bunları söylemek yerine bir meydanda kazığa bağlanıp odun ateşinde yakılmayı tercih ederler. Bunu yapmalarını da "karakterli olmaya" veya "yalaka olmamaya" bağlarlar.  Bu nankör arkadaşlar bu sebeple hiç bir zaman gerçek dostlara sahip olmaz, insanlar tarafından sevilmez ve dışlanırlar. Bunun bütün sebebini de "insanların onun değerini bilmemesine" bağlarlar. Lütfen böyle acayip bir insan olmamaya çalış.

YOL 9

Kibirli insanların başka bir fobileri de yardım istemektir. Bir gemiden denize düşseler ve güvertede elinde can simidi olan birisi bulunsa ondan yardım istemek yerine boğulmayı tercih edebilirler. Çünkü o kadar gerçek dışı bir benlik algıları vardır ve kendilerini yarı tanrı (hatta tanrı) şeklinde görmektedirler ki birilerinin yardımını almayı "muhtaç olmak" şeklinde yorumlarlar. Tek bir kişiye yol sormadıkları için saatlerce kaybolabilen şaşkın tipler genelde bunlardan çıkar.

YOL 10

Kibir abidelerinin bir başka ilginç özelliği de kimseye zırnık vermemeleri ve kimseye yardım etmemeleridir. Nasıl ki kendileri yardım istemeyi zayıflık olarak görüyorlarsa kendilerinden yardım isteyenleri de zayıf ve aşağı görürler. Kibirli insanlar çöplerini bile paylaşmak istemez. Kazandıkları tüm parayı tamamen kendilerinin hakkı sanırlar. Paylaşmak ve hizmet etmek onlar için en büyük işkencedir ancak tam tersine başkalarının kendilerine vermesi ve hizmet etmelerinin onların görevi olduğunu düşünürler. Bir kafede garsonlara en kötü davranan ve bir lira bile bahşiş vermemeyi akıllı olmak zanneden bu akılsız robotlardır. Bu sebeple dostum paylaşmaktan ve başkalarına yardım etmekten zevk almayı öğrenebilirsen (tabi kendini kullandırtmamak şartıyla) yaşamın çok keyifli ve bolluk içinde geçecektir inan bana. Çünkü evren sisteminde verene daha çok verilmesi gibi çok güzel bir özellik vardır.

Evet dostlar. Bugün kibirli insanlardan bahsettik. Umarım faydalı olabilmişimdir.

Klasik yazı sonu ricam geliyor gene.

Efendim hiç kibirli olmayan bir You Tube kanalım var. Keyifli ve bilgilendirici videolarımı izlemek istersen abone olursan sevinirim. İstemezsen canın sağ olsun kardeşim.

Buyrunuz link

https://www.youtube.com/c/AydinSerdarKuru


Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru.

Yorumlar

  1. Son derece önemli bir konuya değinmişsiniz, sağolun hocam, adamsınız! Saygılar...

    YanıtlaSil
  2. Mükemmel enfeslikte bir yazıydı yenisini bekler başarılarınızın devamını dilerim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni