Ana içeriğe atla

KENDİNE GÜVEN KAZANDIRACAK 5 YÖNTEM





KENDİNE GÜVEN KAZANDIRACAK 5 YÖNTEM

Sevgili dostlar,

Ufak bir tatil arasından sonra ailenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak gene huzurunuzdayım. Bugün size kendinizi ezik, zavallı ve hiç bir şey beceremez hissettiğiniz zamanlar kullanabileceğiniz isveç çakısı gibi etkili 5 Algı Yönetimi taktiği hibe edeceğim. Bunları doğru zamanda ve doğru şekilde kullanırsanız kendinizi çöllerde sefil olmuş berduş arabeskçi durumundan göğsünde lazer ışınlarını sektiren Iron Man durumuna getirebilirsiniz. Taktik benden uygulaması sizden efendim.

1)  Olumsuz Beklentilerini Olumluya Dönüştür

Genelde kendimizi ezmeye çok yatkınızdır ve her tür durumda becerilerimizi olduğundan daha az ve kötü görürüz. Örneğin okulda veya iş yerinde sana topluluk önünde konuşma görevi verilse ve buna benzer bir tecrübeyi en son ilkokulda yaşamış ve o tecrübende çok kötü geçmişse, şu an otuz yaşında olmana rağmen hemen kendini ezmeye başlarsın. 

"Ben kim topluluk önünde konuşmak kim, en son ilkokul üçüncü sınıfta başına geleni unuttun mu, sınıfın önünde far görmüş tavşan gibi kalmış herkese rezil olmuştun şimdi de aynısı olacak" gibisinden kendini ezdikçe ezersin ve giderek bu işte çuvallayacağına iman edersin. 

Sen inandıkça gerçekten de öyle olur. 

Kendine bu kötülüğü yapacağına beynindeki bu telkin mekanizmasını avantajına kullan. 

Örneğin baktın topluluk önünde konuşma görevinden hafiften tırsmaya başladın hemen kendine olumlu telkinlerde bulunmaya başla. Örneğin "Ben harika bir konuşmacıyım ve insanlar benim fikirlerime ilgi duyarlar" 

Bu olumlu cümleyi inanmasan bile, sana saçma gelse bile inatla tekrar etmeye devam et. 

Kısa süre içinde beyninin telkin mekanizması devreye girecek ve sinir sistemin etkilenerek kendine güvenin artacaktır çünkü dostum beynin aynen bir bilgisayar gibi ona verdiğin sürekli telkine göre şekillenir. 

Eğitimli ve rasyonel insanların "cahil cesareti" olarak yaftaladıkları şey aslında budur. 

Bazı insanlar kendilerine o kadar güvenli telkinlerde bulunurlar ki beyinlerini istedikleri hedefe rahatça odaklarlar. Örneğin sen son derece yakışıklı bir erkek olmana rağmen gidip sevimli bir kadına "merhaba" demek için elli kere düşünürken senin yarın bile olmayan adam kendine sürekli "ben acayip yakışıklıyım kızlar bana bayılır" şeklinde telkinde bulunduğu için çoktan tanışıp telefon numarasını cebine kaydetmiştir.

Aşırı analitik insanlarsa tam tersine kendilerine "gerçekçi olmak" adına sürekli olumsuz telkinlerde bulundukları için kendilerinden daha "az gerçekçi"  insanlara göre daha başarısız olurlar.

2) Şüphe içeren kelimeler kullanma .

Sana bir şey sorulduğu ya da fikrin istendiği zaman "bildiğim kadarıyla" , "tam emin değilim ama" veya "belki şöyledir" gibi şüphe ve karmaşa içeren kelimeler kullanma. Bazı insanlar bir şey hakkında uzman bile olsalar bir türlü kendilerinden emin olamazlar ve aşırı analiz yaparlar. Bunun tersine eğer bir konuda gerçekten bir fikrin varsa, doğru olduğunu düşündüğün her neyse bunu kendine emin şekilde söyle ve kelimelerini buna göre seç. Örneğin "İnanıyorum ki" "Bildiğim şudur ki" ve "Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki" şeklinde yoruma açık olmayan kelimeler kullan. İnsanlar kendilerinden emin şekilde konuşan insanların sözlerine daha kolay inanırlar. Ancak burada tabi gerçekten bilmediğiniz ve ehil olmadığınız konularda bunu yapın demiyorum ama bilgi ve tecrübeniz olan konularda da çok alçakgönüllü olmayın. 

3) Kendine güvenli olduğun anları hatırla.

Bazı durumlarda kendine güveninin azalmaya başladığını hissettiğin an hemen beynindeki eski dosyaları aç. Örneğin bir iş görüşmesine gittin ve kapının önünde beklerken kendinde güvensizlik hissetin. Tam o anda hemen zihninde daha önce yaşadığın ve kendine güven patlaması hissettiğin eski tecrübeni düşün mesela halı saha maçında üç gol attığın gün. Beynin bu olayı canlandırdıkça onunla alakalı duyguları da hatırlayacak ve garip şekilde tüm bu hisleri o anki durumuna yansıtacaktır. Aynen bir kavanozda sakladığın paraları ihtiyacın olduğu zaman kullanman gibi. Güveninde sarsılma hissettiğin an hemen zihnindeki anılar kavanozunu aç ve biriktirdiğin kendine güvenli hallerini içeren görüntüleri oynat.

4) Sosyal Medyayı dikkatli kullan.

Dostum sosyal medya tamamen kıyaslama üzerinden yürür. Herkes en iyi anlarını ve hallerini orada paylaşır. İnsanların hep en mutlu ve şıkır şıkır hallerini görürsün ama sabah gözleri şişmiş veya başarısızlığa uğramış hallerine şahit olmazsın. Moralin iyiyken ve dünyaya umutlu gözlerle bakarken sosyal medya sana fazla zarar vermez çünkü başka insanların iyi halleri de senin şu an ki durumundan çok da farklı değildir. Ama kendini kötü hissediyor ve zor zamanlardan geçiyorsan bir de üstüne sosyal medyada sevinçten göbek atan "mutlu insanlara" dikkat kesilirsen kendini daha kötü hissedersin. Böyle zamanlarda sosyal medyaya sarılmak yerine önüne bir defter al ve geçmişinde kendinden gurur duyduğun anları tek tek yaz. Beyninin arşiv sistemi hemen devreye girecek ve senin o an yaşadığın olumsuzluğun etkisini azaltacaktır.

5) Güzel giyin

Kendimize güvenimiz dip yaptığında "lanet olsun bu dünyaya" veya "ben zavallı minik bir fareyim" moduna girebiliriz. Böyle bir durum giyim kıyafetimize de yansır. Bilimsel araştırmalar giyim şeklimiz ve dış görünüşümüzün psikolojik durumumuzu direkt etkilediğini gösterir. Bu sebeple baktınız kendinizi ezik hissediyorsunuz hemen SüperStar giyinme düğmenize basın. İngiliz kraliçesi sizi beş çayına çağırsa nasıl giyinecekseniz o şekilde giyinin. Güç ve şıklık dolu bir giysi kendinize güven oranınızı hemen bir kaç puan arttıracaktır. Jilet gibi giyinmiş bir halde gideceğiniz ortamda hissedeceğiniz kendine güven oranıyla, yırtık pırtık rengi atmış giysilerle gideceğiniz ortamdaki güven oranı arasında dağlar ve galaksiler kadar fark vardır.


Evet dostlar kısa tavsiyelerim bunlar. Deneyin bakalım ne olacak.

Tabi kişisel gelişim ve Algı Yönetimi konularına ilgiliyseniz kanalımı bir gözden geçirmenizde fayda var. Kendine güven konularında problem yaşıyorsan  "Güçlü bir Zihne Sahip Olmanın 10 Yolu" videomu izlemeni özellikle öneririm. 

Kanalım buradadır efendim


Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

OKUDUĞUNU ANLAMANIN 5 YOLU

  OKUDUĞUNU ANLAMANIN 5 YOLU Sevgili dostlar, Gezip tozmaktan son zamanlarda bir şeyler yazamıyordum. Baktım köreleceğim yazayım dedim. Ele almak istediğim konu son derece önemlidir efendim. Genel olarak baktığımızda insanlarımızın çoğunun ya hiç okumadığını okuyanların da okuduklarını anlamadığını fark ettim.  Sosyal medyaya bir şey yazıyorum örneğin "hayatının kontrolünü eline al" diyorum ama okuyan arkadaş "Hocam neden pazardan bir kilo armut al yazdın ?" diye bana mesaj gönderiyor. Demek ki Galaktik uhrevi imparatorluğumuzun eğitim sistemi bu işi gözden kaçırmış.  Okumayı öğretmiş ama anlamasını öğretmemiş (bilerek mi acaba ?) O zaman ailenizin ve mahallenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak bu işe bir pençe atmamın zamanı gelmiştir. Şimdi size etkili okumanın beş bilimsel tekniğini vereceğim. 1) Aktif Okuma : Dostum okuma sadece gözlerini harfler üzerinden geçirmek değildir. Yani gözlerini harfler üzerinden geçirerek koca bir kitabı okursun ama ne anlatıyor diye sa