Ana içeriğe atla

MAYMUNLAR VE ADALET

 


MAYMUNLAR VE ADALET

2003 senesinde Sarah Brosnan and Frans de Waal isimli iki zeka fışkıran bilim insanı acayip bir deney yaptı.

Buna göre iki tane dişi kapuçin maymunu ayrı kafeslere kondu. 

Kapuçin maymunu denen bu şirin arkadaşlara üzüm ve salatalık dilimleri vermeye başladılar. 

İlk senaryoda maymunlar birbirlerini göremeden kafeste kös kös otururken uzatılan üzüm ve salatalık dilimlerini afiyetle yediler. Bir problem çıkmadı.

İkinci senaryoda bilim insanları maymunların birbirlerini görebilmelerini sağladılar. Bu vaziyette maymunun birine salatalık ve üzüm verilmeye devam edilirken diğerine sadece salatalık dilimi verildi. Sadece salatalık dilimini alan maymun yan kafesteki diğer maymuna üzüm de verildiğini görünce kıyameti kopardı. Hakkını alabilmek için kafesi yumruklamaya ve bağırmaya başladı.

Bu ilginç deney Internette var biraz araştırırsanız bulursunuz linki özellikle vermiyorum çünkü armut piş ağzıma düş kitlesini beslemekten sıkıldım.


Hocam bunlar maymun ne olmuş yani derseniz. 

Bir örnek daha

Psikologlar Peter Blake ve Katherine McAuliffe tarafından yedi farklı ülkede yapılan başka bir deney de ilginçtir.

Bunlar yaşları dörtle on beş yaş arasında değişen farklı ülkelerden yüzlerce çocuğa bu deneyi uyguladılar. Buna göre iki çocuk bir masaya karşılıklı oturtuldu. Önlerinde tavandan iple asılmış birer tabak kondu. Deneyciler başladılar tabaklara şeker koymaya. Ancak dağıtım hep adaletsizdi.

Bir çocuğun önündeki tabağa dört şeker konurken diğerine on şeker kondu. Çocuklar da bunu gördü.

Bundan sonra çocuklara eğer şekerleri kabul ediyorlarsa tabağa bağlı yeşil ipi çekmeleri ve şekerleri önlerine düşürüp afiyetle yemeleri, yok eğer kabul etmiyorlarsa tabağa bağlı olmayan ve boşta duran kırmızı ipi çekmeleri söylendi.

İşte size sonuç. Her ülkeden yüzlerce sabi sübyan. Yaşları dört de olsa yaşları on beşte olsa kendilerine daha az şeker verildiğini gördükleri zaman kırmızı ipe sarılıp teklifi reddettiler. 

Şekersiz kalırım gene de istemem dediler.

Yani sevgili dostum ister maymun olsun ister minicik çocuk adaletsizlik ve torpil hemen algılanarak buna tepki veriliyor.

Maymunlar ve çocuklar bunlara tepki veriyor da koca koca insanlar salak değil ya.

Dünyadaki herhangi bir ortamda, bu ortam ister Amazon ormanları olsun ister Himalaya dağlarının tepesi, yolsuzluk ve torpili gören insanlar buna tepki verir. Tepki veremezse gitmenin yollarını arar. Gitme imkanı yoksa kendini salar ve uyuşturur. Bir şeyler yapıyormuş gözükür ama hareketsiz kalır.  

O yüzden demişlerdir ki atalarımız "adalet mülkün temelidir"

Bir ailede, bir mahallede , bir işyerinde ve bir ülkede mutluluk ve gelişmenin kaynağı ne bilimdir ne sanat. Ne çok çalışmaktır ne akıllı olmak. Medeniyet ve gelişmenin temel sırrı adalettir. 

Adalet direği yıkıldı mı geri kalan her şey de çökmeye başlar. Tüm kutsal kitapların ana fikri ve tek cümlelik özeti de adalettir. Kutsal Kitaba göre yaşamak için otuz beş cilt tefsir okumanıza gerek yoktur adil olun yeterlidir. Adalet nedir hocam derseniz o da basittir.

Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma yeter.

Bu anlattıklarıma inanmıyorsanız gidin Kapuçin Maymunlarına sorun.

Onlar daha iyi bilir.

Sevgilerimle

Not : Peki hocam madem öylede bizler maymundan daha akıllıyız ne yapacağız derseniz önce sizi sürekli kandıran Algı Yönetim tekniklerine karşı kendinizi korumayı öğreneceksiniz. Maymundan farkın olacak.

Bunun yolu da bilgi.

Bilgi istiyorsan iki tane kitap yazdım tanesi bir karışık tost parası değil işte linki

https://www.kitapyurdu.com/yazar/aydin-serdar-kuru/221783.html

Okumak güzelde izlemek de harika olur diyorsan al sana saatlerce bu konularda konuştuğum You Tube kanalı hem de bedava. Bir tuşa bas abone ol.

https://www.youtube.com/c/AydınSerdarKuru/videos

Yok ben bunları yapmam diyorsan buna Kapuçin maymunları bile güler.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?

  KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?  İyilik ve kötülük dünyaya ilk fırlatıldığımız günden bu güne önümüze konan bir seçenek. İlk olarak masallarla başlar annemizin bize anlattığı. Masalda mutlaka kötü bir karakter vardır. Kırmızı Başlıklı kızı yemeye kalkan kötü kurt, pamuk prensesi zehirleyen üvey anne gibi ve bizim yanımız her zaman iyilerin yanıdır. Daha sonra çizgi filmler girer yaşam hanemize. Örneğin Tom ve Jerry kedi fare masalında biz hep ufak minik fareyi tutarız, Kötü kalpli Gargamele karşı mavicik Şirinlerin yanındayızdır. Sonra görüntülü masallar olan filmler girer hayatımıza Star Wars evreninde Jedi olmak isteriz ve Yoda manevi babamız olsun diye iç geçiririz. Süpermen'in yanında Lex Luthora karşı savaşırız. Sonra yıllar geçer hayatın daha da içine gireriz çünkü artık bedenimiz büyümüştür ve masallar arkamızda kalmıştır ancak aynen o masallarda okuduğumuz çelik gibi net iyi ve kötü ayrımını ararız hayatta. Tüm dünya içinde kendimizin de olduğu iyile...

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ

 GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ Sevgili Dostlar, Sizin de başınıza hiç gelmiş midir ? Hani hayatınızın bir döneminde iş ortamında veya özel hayatınızda biriyle tanışırsınız. Bu kişi son derece kibar, alçakgönüllü, iyiliksever bir insandır. Böylesi düzgün bir insanla karşılaşmaktan sevinç duyarsınız. O dönemler o kişi sıradan bir vatandaştır makamı mevkisi hatta parası yoktur ama karakteri vardır.  Bu kişi öyle bir insandır ki zor zamanınızda gözünüzü kapatıp güveneceğiniz biridir. Sonra zaman geçer hayatta çoğu zaman olduğu zaman yollarınız ayrılır ve o kişi anılarınızda tatlı bir hayal olarak kalır. Sonra bir gün bir şekilde yollarınız yeniden kesişir. Bu kişiyi tekrar gördüğünüze çok sevinirsiniz. Ama bir bakarsınız yıllar önce bıraktığınız kişi gitmiş yerine bambaşka bir insan gelmiştir. Yeni kişi son derece kaba, kibirli ve türlü hileler kötülükler peşinde olan birine dönüşmüştür. Bir zamanlar iş yerinde kendi çıkarına A4 kağıt bile kullanmaktan korkan kişinin yerine nereden...