Ana içeriğe atla

HENRY FORD VE HAFTASONU TATİLİ

1926 senesinde Ford otomobil fabrikasının kurucusu ve dünyanın ilk seri üretim bandının mucidi Henry Ford fabrikalarındaki tüm işçilerin Cumartesi ve Pazar günü tatil yapmasına karar verdi. "Hafta Sonu" kavramı da bu karardan sonra meydana çıktı. Ford bunu yapana kadar çalışanların hafta sonu tatili diye bir kavram yoktu.

Peki Ford bunu çok iyi bir insan olduğu için mi yaptı ?

Hayır. Henry Ford her büyük işadamı gibi çok iyi bir algı yönetimi uzmanıydı. Ucuza mal ettiği otomobilleri çalışan kesime satabilmesi için o insanlarda otomobil sahibi olma ihtiyacı yaratması gerektiğini biliyordu ama sürekli çalışan ve iş dışında vakti olmayan bir çalışanında otomobil almasına çok da gerek olmayacaktı.

Ford amacına ulaşmak ve insanların otomobillerini kullanabilecekleri vakte sahip olmaları için "hafta sonu" kavramını yaratması gerektiğini anlamıştı ve kendisi bunu başlattığı anda diğer sektörlerdeki fabrikalarda çalışan işçilerde doğal olarak bu hakkı isteyeceklerdi. Hatta en kapitalizm düşmanı sendikaların bile bu uğurda mücadele vereceklerini ön görmüştü.

Fordun öngörüsü doğru çıktı ve sendikalar ve yüzbinlerce işçinin verdiği büyük mücadeleler sonucunda 1938 senesinde çıkarılan yasayla hafta sonu tatili hakkı Amerikadaki tüm işçilere tanındı ve oradan da dünyaya yayıldı. Bundan böyle tüm hafta çalışıp üreten işçiler hafta sonu tatillerinde bol bol gezecekler ve kendi ürettiklerini bolca tüketecekler hatta bunun için üstüne bankalara borca da gireceklerdi.

Henry Fordun başarılı algı yönetimi operasyonu başarıya ulaştığı gibi kendisi de Amerikadaki işçilere ilk hafta sonu tatilini veren "vefakar işadamı" imajına konmuş oldu.

Bu örnekte olduğu gibi iyi düşünülmüş bir algı yönetimi operasyonu sizi hem istediklerinize ulaştırmakla kalmaz hemde bu başarınızı başkalarının da alkışlamasını sağlar.

Kendi hayatınız ve işinizle alakalı benzeri çözümleri üretebilmeniz için gereken temel düşünce teknikleri eğitimlerimizde etkin bir şekilde öğretilmektedir.

www.serdarkuru.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

OKUDUĞUNU ANLAMANIN 5 YOLU

  OKUDUĞUNU ANLAMANIN 5 YOLU Sevgili dostlar, Gezip tozmaktan son zamanlarda bir şeyler yazamıyordum. Baktım köreleceğim yazayım dedim. Ele almak istediğim konu son derece önemlidir efendim. Genel olarak baktığımızda insanlarımızın çoğunun ya hiç okumadığını okuyanların da okuduklarını anlamadığını fark ettim.  Sosyal medyaya bir şey yazıyorum örneğin "hayatının kontrolünü eline al" diyorum ama okuyan arkadaş "Hocam neden pazardan bir kilo armut al yazdın ?" diye bana mesaj gönderiyor. Demek ki Galaktik uhrevi imparatorluğumuzun eğitim sistemi bu işi gözden kaçırmış.  Okumayı öğretmiş ama anlamasını öğretmemiş (bilerek mi acaba ?) O zaman ailenizin ve mahallenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak bu işe bir pençe atmamın zamanı gelmiştir. Şimdi size etkili okumanın beş bilimsel tekniğini vereceğim. 1) Aktif Okuma : Dostum okuma sadece gözlerini harfler üzerinden geçirmek değildir. Yani gözlerini harfler üzerinden geçirerek koca bir kitabı okursun ama ne anlatıyor diye sa