Ana içeriğe atla

RED BULL NASIL KANATLANDI ?

Tadı çokta süper olmayan ve içindeki maddelerin zararları hakkında internette bir çok "aman sakın içmeyin" konulu kaynak bulabileceğiniz bir enerji içeceği acaba hangi ikna taktiklerini kullandı ve sizler kendi işinizde ve hayatınızda bundan ne gibi dersler çıkarabilirsiniz ?

Red Bull'un başarı hikayesinin arkasındaki kişi Avusturya vatandaşı ve bugün itibarıyla 9.2 milyar dolarlık bir servetin tepesinde neşeyle oturan Dietrich Mateschitz amcamızdır.

Mateschitz daha önce olmayan bir pazarı çeşitli ikna ve pazarlama teknikleri kullanarak tamamen kendisi meydana getirmiş ve bu meydana getirdiği pazarı da tepe tepe kullanmıştır.

Avusturyada doğan ve çok da iyi bir öğrenci olmadığı için üniversiteyi on senede geze geze bitiren Mateschitz, satış elemanı olarak girdiği Unilever firması için tüm dünyayı dağ taş dolaşıp deterjan,diş macunu ve şampuan satmış ve bu dönemde ikna ve pazarlamanın prensiplerini direkt olarak sahada öğrenmiştir.

1982 yazında sıkıntıdan sayfalarını karıştırmak için eline aldığı bir dergide Japonyanın en çok vergi veren zenginlerinden Bay Taisho denen bir adamın bu paracıkları daha önce ne olduğunu duymadığı "enerji içecekleri" satışından kazandığını okumuş ve okumakla kalmayıp konuyu araştırmaya başlamıştır.

Bir iş görüşmesi için gittiği Tayland'da enerji içeceklerinin çok popüler olduğunu ve özellikle "Kratindaeng" yani Su Bufalosu isimli markanın uykularının gelmesini istemeyen kamyon şoförleri tarafından su gibi tüketildiğini görmüştür. Bu acayip içeceği kendisi de alıp incelediğinde içindeki maddelerin basit ham maddelerden oluştuğunu ve üretiminin kolay olduğuna kanaat getirmiştir.

Mateschitz beyefendi pek çoğumuz gibi sadece düşünüp hayal kurmakla kalmamış hemen ve kararlı bir şekilde eyleme geçerek önce işinden istifa etmiş ve tüm birikimleriyle bugün Red Bull olarak bildiğimiz içeceği üretmek için paçaları sıvamıştır.

Kendisi de boğa burcu olan Mateschitz içeceğin logosunu bizzat kendisi seçmiş ( iki tane toslaşan boğa) ve "Red Bull Kanatlandırır" sloganını da reklamcısı Kastner isimli bir adam ortaya çıkarmıştır.

Etrafındaki herkesin böyle basit maddelerden oluşan bir sıvıyı satarak başarılı olamayacağı yönündeki "tavsiyelerine" ve ilk dönemler doğru dürüst satış yapamadıkları için batma tehlikesi geçirmesine rağmen Mateschitz yılmamış ve aynen logosundaki boğalar gibi sürekli mücadele etmiştir.

Red Bull zorlu bir kaç seneden sonra satış kampanyasını tamamen değiştirmiş ve sadece üniversite kampüslerine ve gece kulüplerine odaklanmıştır. Özellikle kampüslerde özel satış arabalarıyla yaptıkları bedava dağıtımlar çok etkili olmuştur.

Kampüslerde ve gençlerin takıldığı gece kulüplerinde kullanılan taktik şuydu. Yüzlerce gence bedava dağıtılan Red Bulların eninde sonunda reklamcılıkta "kraliçe arı" denilen çevresi bol,popüler ve sözleri dinlenen gençlerin eline geçeceğini ve bu gençlerin etraflarını etkileyerek bir dalga etkisi yaratacağını düşünüyorlardı. (İkna taktikleri : Sürü psikolojisi kullanımı prensibi)

Bu taktik tabii ki son derece başarılı oldu ve özellikle İngiltere pazarında kısa zamanda senede 200 milyon kutu ürün satılmaya başlandı ve tüm bu satışlar sadece "kulaktan kulağa" reklamlarıyla yapılıyordu.

Mateschitz bununla yetinmedi ve hedef kitlesi olarak belirlediği gençlerin belli bir kesiminin son derece ilgi duyduğu dünyadaki en deli,çılgın ve acaip sporları yapan kişileri toplayarak onlara Red Bull sponsorluğuyla müthiş gösteriler düzenletti.

Kendisi de bir havacılık tutkunu olan ve yüzlerce antika uçağa sahip olan Mateschitz her birisi ayrı çılgınlıkta hava gösterileri de düzenleyerek gene hedef kitlesi olan kesimin dikkatini çekmeyi ve "heyecan = Red Bull" formülünü kabul ettirmeyi başardı

Amerikan pazarında da Mateschitz benzer bir ikna taktiği uyguladı ve "Muskeeter - Silahşör" adı verilen satış ekipleri Amerikadaki popüler bar ve club'lara bedava Red Bull yığmaya başladılar. Barmenler bir süre sonra Votka gibi içkilerle karıştırılan Red Bull içeceklerin müthiş bir talep gördüğünü ve bu işte iyi para olduğunu farkedince satışlar Amerikada patladı.

Bu dönemde gece alemlerine nereden çıktığı bilinmeyen Red Bull dedikoduları da insanlara servis edildi. Bu garip şehir efsanelerinde "çok alkol almış da olsan Red Bull içersen sarhoş olmuyorsun" veya "Boğaların cinsel gücüyle Red Bull arasında bağlantı var hatta boğalardan elde edilen bir madde varmış bunun içinde" gibi laflar giderek kulaktan kulağa hızla yayılmaya başladı. Bu dedikodular zaten patlamış olan Amerikan satışlarını süpersonik seviyelere erişti ve oradan da tüm dünyaya yayıldı.

Mateschitz son hamlesini de kendisi gibi bir Avusturyalı olan Arnold Schwarzenegger'in desteğiyle Holywood'da binlerce filmde oynayan ama Oscar gibi bir ödülleri olmayan dublörlere yönelik maddi değeri çok yüksek bir ödül ortaya atarak yaptı. Yakın zamanda "Dublör Oscarları" olmaya aday bu özel ödülün simgesi de tabii kanatlı bir figür. (Red Bull kanatlandırır demişti ya)

Toparlayacak olursak Mateschitz ve Red Bull markasının başarısının nedenlerini ;

1 ) Daha önce hiç örneği olmayan bir ürüne pazar yaratmak ve ürünü insanlara götürmek yerine, insanları ürüne çekmek

2) "Kulaktan kulağa,arkadaş tavsiyesi" gibi "sürü psikolojisi" olgularının nasıl kuvvetli etkiler yarattığını öngörüp pazarlama stratejisini buna göre uyarlamak.

3) Sadece iyi bir fikir bulmakla kalmayıp etrafındaki "çok bilmişlerin" laflarını dinlemeyerek cesaretle kararlı bir şekilde eyleme geçmek olarak

özetleyebiliriz.

Not: "İkna taktikleri : Sürü psikolojisi kullanımı prensibi" yakın zamanda son derece profesyonel,seçkin ve küçük gruplara yönelik olarak İzmir ve İstanbul'da başlayacak ve bizzat benim tarafımdan verilecek eğitim programımda üzerinde durulacak prensiplerden biridir. Burada örnek olarak son derece geniş bir konunun sadece ufak bir varyasyonu verilmiştir.

Sevgilerimle

www.serdarkuru.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni