Ana içeriğe atla

ARAMIZDAKİ ŞEYTANLAR VE ZİHİN TETİKÇİLERİ.



ARAMIZDAKİ ŞEYTANLAR VE ZİHİN TETİKÇİLERİ.

Sevgili dostum,

İnandığın ve kesinlikle doğru olduğunu düşündüğün pek çok şey aslında zamanında etkisi altında kaldığın güçlü psikolojik koşullandırmalardan başka bir şey değil.

Bugün insanlığın büyük bir kısmı "demokratik toplumlarda" üstelik "özgürce" yaşadığını zannetse de alışkanlık ve fikirleri bilinçli olarak, sistematik bir şekilde doğduklarından itibaren şekillendirilmiştir.

Şekillendirici mekanizmalar "görünmez" ve "fark edilmez" olduğu için de bu mekanizmayı yürütenler bir tür "görünmez iktidar" gücü kazanmışlardır.

Şu anda sahibi olduğun fikirler,dünyaya bakışın, zihinsel yapın,beğenilerin ve tüketim tercihlerin kim olduğunu bile bilmediğin başka insanlar tarafından üretilip sana kabul ettirilmektedir.

Tüm nimetlerin bir avuç insanın elinde toplandığı, dünyanın geri kalanındaki insanların değişik oranlarda süründükleri bir "hayatın" başka türlü devam ettirilebilmesinin zaten başka yolu da yoktur.

İnsanlar bugünkü düzende kılıç ve zincirlerle değil zihinlerine vurulan prangalarla kontrol edilmektedirler.

Aslında insan zihni çok güçlüdür ve kullanıldıkça da aynen bir kas gibi daha da gelişir.

Bu sebeple insanların çok küçük yaşlardan itibaren zihinlerini doğru kullanamaz hale gelmeleri ve "soru sormamaları"  sistemin devamı için önemlidir.

Bu amaçla eğitim sistemleri "soru sormayı unutturma" üzerine kurulur.

Zorunlu eğitim süreci bittikten sonra da insanların zihinlerini tembelleştirmek ve sürekli güçsüz halde tutmak için türlü "eğlence" ve "boş vakit geçirme" imkanları önlerine sunulur.

Kukla olma halinden kurtulmanın ilk adımı zihninin ne kadar kolay yönlendirilebileceğini anlamandır.

Bu konuda kullanılan teknikler konusunda ne kadar duyarsız olursan ve aklını kullanmayı ne kadar unutursan o oranda kolay yönlendirilirsin.

Bu arada bu tür hamleleri yapanlar karşına korkunç halleriyle çıkmazlar.

Seni en kolay yönlendirenler genelde kuzu postu giyerler.

Kurban ve zavallı rolü oynarlar.

Senin acımanı kazanmaya ve vicdanının üstünden zihnine ulaşmayı amaçlarlar.

Ne kadar çok duygusallaşırsan o kadar kolay yönlendirilirsin.

Özellikle başkalarının acı ve sıkıntılarıyla kolay empati kurabilen. Çabuk duygusallaşan "iyi yürekli" insanları hedeflerler. Şunu anlayın "iyi" olmanız "aklınızı kullanamıyor" olmanız anlamına gelmez.

Koyun postu giymiş şeytanlar senin tüm kutsal duygularını hedefler.

Acıma duygun, vicdanın , dini ve milli hislerin, aşk , ailen ve çocukların. Kısacası güçlü her tür duygu ve inancın zihnine açılan kapılardır.

Teknoloji çağının bilgi bombardımanı işlerini daha da kolaylaştırmıştır.

Büyük çapta bilgiye ulaşabilme imkanına sahip insanlar üzerilerine yağan bilgi sağanağından dolayı aşırı yüklenmişler ve her gün dikkatlerini neye vereceklerini, neye kızıp neye sevineceklerini şaşırmışlardır.

İnsan beyni aşırı yüklendiği zaman dışarıdan gelen etkilere açık olur ve kolay  yönlendirilir.

Bir hafta içinde depremler,salgın hastalıklar ve savaş haberleriyle ne yapacağını şaşıran sürekli korku ve öfke duyguları içinde gidip gelen birini yönlendirmek için artık fazla çaba gerekmez.

Eskiden baskıcı krallıkların ve zorba diktatörlüklerin en büyük derdi sürekli isyan edebilecek insanları korkutmak ve kendi muhaliflerini devre dışı bırakabilmekti.

Yeni dünya sisteminde milyonlarca insan "özgür" ve "mutlu" olduklarına inandırılarak kontrolü altında bulundukları sisteme "kendi istekleriyle" bağlanmakta ve içinde yaşadıkları durumu bir an bile sorgulamamaktadırlar.

Şeytan tabii ki yalancıdır. Ancak gücü yalanları doğrularla karıştırmasından gelir.

Dindar olduğunu zannederken "dinsiz" ,
özgür olduğunu sanırken "köle" ve
 mutlu olduğunu zannederken "uyuşmuş" olabilirsin.

Kainatın en muhteşem varlığı "insan" potansiyelinin farkına bile varamadan sadece yiyip,içen ve çiftleşen bir et parçasına döndürülmüştür. Dünya üzerindeki milyonlarca lafta insan gerçekten "insan" olmanın anlamını bile bilemeden doğuyorlar,zaman geçiriyorlar ve ölüyorlar.

Peki ne yapabilirsin.

İlk yapman gereken "fark etmeye" başlaman.

İkinci yapman gereken bilgilenmek.

Seni yönlendirmek için kullandıkları tekniklerin neler olduğunu ve bunlardan kurtulmak için ne yapman gerektiğini bilirsen özgürleşebilmek için bir fırsatın olabilir. Kullanmayı unuttuğun aklını ve sormayı bıraktığın soruları da sorabilirsen farklı bir yaşama yelken açabilirsin.

Karar senin.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru

Zihin Tetikçileri , Algı Yönetimi ve Gerçekler Kitabımı Sipariş İçin
https://www.kitapyurdu.com/kitap/zihin-tetikcileri-amp-algi-yonetimi-ve-gercekler/525397.html










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MANİPÜLATÖR KİŞİLİKLERİN TİPİK DAVRANIŞLARI

  MANİPÜLATÖR KİŞİLİKLERİN TİPİK DAVRANIŞLARI  Sevgili dostlar, Ailenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak, hayatınızı zehir eden manipülatör insansıların bazı tipik davranışlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Böylece kendinizi koruyabilir ve midenizi delinmekten, saçınızı ağarmaktan kurtarabilirsiniz. Manipülatif kişiliklerin tipik davranışları, genellikle kontrol etmek, kendi çıkarlarına hizmet etmek amacıyla başkalarının duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını acımasızca etkilemeye yöneliktir. Bu tür kişiler, başkalarını manipüle etmek için çeşitli psikolojik taktikler kullanırlar. Bu taktikleri bilmezseniz, oltaya takılmış balık gibi kıvranır durursunuz. İşte manipülatif kişiliklerin tipik davranışlarını psikolojik maddeler şeklinde açıklıyorum; vatana millete hediyem olsun: 1. Ana Manipülasyon Taktikleri Gaslighting: Kişinin gerçeklik algısını sorgulamasına neden olacak şekilde yanlış bilgi verme veya olayları çarpıtma. Örneğin, "Bu olayı hiç hatırlamıyorum, sen uyduruy...

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?

  KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?  İyilik ve kötülük dünyaya ilk fırlatıldığımız günden bu güne önümüze konan bir seçenek. İlk olarak masallarla başlar annemizin bize anlattığı. Masalda mutlaka kötü bir karakter vardır. Kırmızı Başlıklı kızı yemeye kalkan kötü kurt, pamuk prensesi zehirleyen üvey anne gibi ve bizim yanımız her zaman iyilerin yanıdır. Daha sonra çizgi filmler girer yaşam hanemize. Örneğin Tom ve Jerry kedi fare masalında biz hep ufak minik fareyi tutarız, Kötü kalpli Gargamele karşı mavicik Şirinlerin yanındayızdır. Sonra görüntülü masallar olan filmler girer hayatımıza Star Wars evreninde Jedi olmak isteriz ve Yoda manevi babamız olsun diye iç geçiririz. Süpermen'in yanında Lex Luthora karşı savaşırız. Sonra yıllar geçer hayatın daha da içine gireriz çünkü artık bedenimiz büyümüştür ve masallar arkamızda kalmıştır ancak aynen o masallarda okuduğumuz çelik gibi net iyi ve kötü ayrımını ararız hayatta. Tüm dünya içinde kendimizin de olduğu iyile...