Ana içeriğe atla

HAYATINIZIN AMACI NEDİR ?



Sevgili dostlar,

"Hayatının amacı nedir ?" sorusunu sık sık hem kendime hem de başka insanlara sorarım çünkü insanın kendine sorması gereken önemli sorulardandır.

Bu soruyu sorduğum insanlar ya genelde benden özel uzmanlık hizmeti alıyordur veya normal bir muhabbet esnasında konuştuğum dostlardır.

Ezici çoğunluğun net bir cevabı olmaz.Bir kısmı tamamen boş bakışlar eşliğinde "Bilmem ki" der.Bir kısmı okulu bitirmek,iş bulmak,yükselmek,evlenmek,araba almak gibisinden standart cevaplar verir.Bir kısmı da size idealizm deodorantı sıkar.Vatanıma milletime hizmet der,insanlara yardımcı olmak der veya dini inancımı tam olarak yaşamak der.

Bunlar güzel cevaplardır ama altı boştur. Mesela vatanına milletine hangi yöntemler ve hani alanda hizmet edeceksin dersin cevap boş gelir. İnsanlara hangi özelliklerinle yardımcı olacaksın diye sorarsın mırın kırın edilir.Dinini yaşarken tam ve net olarak Allah'ın seni yarattığı hangi amaç doğrultusunda "mücadele" edeceksin dersin çok tatmin edici cevaplar gelmez.

Bunun temel sebebi aslında aile ve eğitim yapılanmasıdır.

İnsanlar doğduklarından itibaren önce aileleri sonrada eğitim sistemi tarafından kalıp hedeflere yönlendirilir.Bir kısım ailede kendi başaramadıkları hedeflerini çocuğuna yüklemeye çalışır ve iyilik yapacağım derken hayatını mahvederler.

İşin aslı her insan aslında ne için yaratıldığını ve hangi özel yeteneklere sahip olduğunu bilir.İçten gelen bir ses sürekli bunu size tekrarlar.Bu ses en kuvvetli şekilde çocuklukta duyulur fakat zaman içinde önce aile,sonra çevre en sonunda da eğitim sistemleri bu sesi bastırırlar.İçindeki sesi bastırılan insan kendini bir anda son derece mutsuz olacağı bir kapanın içinde sıkışmış olarak bulur.

Etrafınıza baktığınız zaman her yerin asık suratlı ve öfkeli insanlarla dolu olmasının sebeplerinden birisi de budur.

İşin daha tehlikeli bir boyutu da vardır.

Kendi özel hayat amaçlarından uzaklaştırılmış mutsuz insanlar radikal ve kötü niyetli örgütlerin ideal devşirme hedefi haline gelirler.

FETÖ,PKK ve DAEŞ gibi türlü örgüt bu tür insanları minik balıklar gibi avlar.Onlara içlerindeki boşluğu dolduracak sahte cennetler vaat ederler ve bir süre sonrada hepsini beyinleri yıkanmış robotlara çevirirler.Rus elçisini öldüren kandırılmış çocuğun hikayesine ve gözlerine bakarsanız bunu görebilirsiniz.

Bu sebeple bir insanın hayat amacını yeniden "hatırlaması" ve o doğrultuda harekete geçmesi çok önemlidir. Hem kendisi için önemlidir hemde ülkesi için önemlidir.

Bu konuda aslında esas görev eğitim sistemi ve devletindir ancak çeşitli sebeplerle bu iş çocukluk yıllarında halledilemiyor ve bir çok diplomaya sahip ama amaçsız,mutsuz insanlar kendilerine zindan gibi gelecek iş ve ortamların içine salınıyorlar.

Bu konudaki açığı genelde Kişisel Gelişim sektöründe hizmet veren eğitmen ve koçlar kapatmaya çalışıyor ama çok yetersiz kalmaktalar.Bunun birinci sebebi zaten bu işi yapmaya soyunanların büyük çoğunluğun bilgisizlikleri ve gerçekten işlerinin uzmanı olmamaları.İkinci sebepse olaya sadece parasal yönden bakılması ve insanlara standart bir takım tekniklerle üfürükten şekilde yardımcı olunmaya çalışılmasıdır.

Bu konuda yapılması gereken bir çok şey vardır ve birçok insanın farklı çözüm ve önerileri olacaktır.

Ben şahsen teknik ve bilimsel metotların faydalı olduğuna inanıyorum.Hem kendi üzerimde denediğim hemde başka dostlarımızda iyi sonuçlar aldığım için.

Kısaca açıklamak gerekirse.

Kendi hayat amacını somut şekilde ortaya koymak ve içindeki yaratılıştan gelen sesini eskisi gibi net duyabilmek isteyen bir insana ilk yapılması gereken analiz ve test çalışmasıdır.

Bu aşamada çeşitli bilimsel ölçüm ve psikolojik çalışma teknikleriyle o insanın kişilik özellikleri,bilinçaltı faktörleri ve öz değerlerinin sıralaması ortaya konur.Bu çalışma aynen bir anahtar gibidir.Bir kere bu anahtarı elinize geçirdiğiniz zaman kararlarınızı daha doğru verir ve dünyaya çok net bakarsınız.

Analiz aşamasından sonra koçluk aşaması başlar.Etkili ve Güçlü sorularla o kişinin zihnindeki imajların üstündeki tozlar alınır ve açığa çıkartılır.Kişi hayat amacını daha net tarif edebilmeye,bu konuda somut hedefler belirmeye ve artık gideceği limanı görebilmeye başlar.

Son aşamada ise eyleme geçme ve motivasyon safhasına geçilir. Artık kişilik özellikleri ve değerlerini bilen,kendine net bir hedef ve eylem planlamış kişi motivasyon teknikleriyle harekete geçirilir ve hareketini devam ettirme alışkanlığı kazandırılır.

Tabi bu çalışmanın başarıya ulaşmasında anahtar iki faktör vardır.

Değişim isteyen kişinin gerçekten kararlı olması ve ona yardımcı olan uzmanın işinde gerçekten uzman olması.

Hayatınızın amacını yeniden duyduğunuz,hatırladığınız ve harekete geçtiğiniz bir yıl olması dileklerimle.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com
https://www.facebook.com/algiyonetimi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni