Ana içeriğe atla

BU FIRSATI KAÇIRMASAYDIM HAYATIM DEĞİŞİRDİ PSİKOLOJİSİ

 


BU FIRSATI KAÇIRMASAYDIM HAYATIM DEĞİŞİRDİ PSİKOLOJİSİ

Sevgili dostlar,

Hayatımız boyunca karşımıza çıkan fırsatlar oluyor; bazılarını yakalıyoruz, bazılarını kaçırıyoruz. Peki, neden bazen bir fırsatı kaçırdığımızda "Ah, keşke! Hayatım değişirdi" diye düşünüyoruz? Bu düşüncenin psikolojik sebeplerini merak ediyorsanız ailenizin Algı Yönetimi uzmanı olarak psikolojik sebeplerini ufaktan yazdım. Buyurun okumaya devam edin.

1) Bilişsel Yanılgılar: Geriye Dönük Oyunlar

Bir fırsatı kaçırdığınızda, "Eğer şu anı kaçırmasaydım, her şey çok daha farklı olurdu" diye düşünüyorsan bilişsel yanılgılara kapılmış olabilirsin. Geriye dönük yanılgı, yani "hindsight bias," bizi olayların sonuçlarını önceden tahmin edebileceğimizi düşündürür. Bu, kaçırdığımız fırsatın bize ne kadar çok şey kaybettirdiğini abartmamıza yol açar. Buna göre geçmişte kalmış olaylara bakarsın ve kendince tahminlerde bulunursun ve bu tahminler abartılı olur. Örneğin "Internetten Çiğ Köfte Satmak Fikri aklıma geldiği zaman bir site açsaydım şimdi zengindim" türü düşünceler buna örnektir. Kendince bir senaryo kuruyorsun ve bu senaryoda kesin başarılı oluyorsun.

2) Kontrol İhtiyacı: Hayatımın Direksiyonu Benim Elimde

Kontrol etmeyi seviyoruz, değil mi? Bir fırsatı kaçırmak, bu düşünceye göre kontrolü kaybettiğimiz anlamına gelir. Bu durum, bizi o fırsatın hayatımızı kökten değiştirebileceğine inanmaya itebilir. Örneğin sabah uyandığında akşam uyuyana kadar başına gelen tüm olayları bir şekilde kontrol edebileceğine inanırsan yaşamda başına gelen her istenmeyen olayda önce kendini suçlarsın. Ancak dostum kontrol bir ilüzyondur yaşamda kontrol sahibi olduğumuz olayların oranı son derece az aslında. Burada hep iki yanlış düşünce vardır. Ya tüm olayları kontrol etmeliyim diye delirenler ya da zaten hiç bir şey benim kontrolüm altında değil diyerek kendini akıntıya bırakanlar. Olman gereken durum bu ikisinin ortasıdır. Örneğin kafeye gittin ve buluşman gereken arkadaş bir saat gecikeceğini söyledi. Burada sen kontrolün altında olmayan gecikmeye sinirlenmek yerine o bir saati kulaklığı takıp "Aydın Serdar Kuru You Tube kanalından" iki tane video dinlemeye ayırsan çok daha akıllıca davranmış olursun.

3) Pişmanlık Teorisi: Keşke'lerin Gücü

Pişmanlık, kaçırılan fırsatlarla ilgili güçlü bir duygudur. "Keşke şöyle yapsaydım, böyle olsaydı" diye düşündüğümüzde, alternatif bir gelecekte daha iyi olabileceğimizi hayal ederiz. Bu da bizi, kaçırdığımız fırsatları abartmaya itebilir. Bu keşke ve pişmanlık içeren tüm sözler gene senin hayal gücünle alakalı dostum. Örneğin "üniversite sınavında keşke daha fazla puan alsaydım hukuk okuyup başarılı bir avukat olabilirdim"  bir cümle tamamen mantık hatasıdır. Örneğin daha fazla puan alsan hukuk fakültesi kazanacağın kesin değil, hadi kazandın orada iyi bir eğitim alıp başarıyla bitireceğin kesin değil, okuldan sonra mesleğini yapıp yapamayacağın belli değil ve en sonunda başarılı bir avukat olacağın da tamamen senin hayalin. Şimdi keşkeyle başlayan cümlelerini bir de böyle düşün dostum.

4) Sosyal Karşılaştırma: Komşunun Bahçesi Daha Yeşil Görünür 

Başkalarının hayatlarına baktığımızda, kendi kaçırdığımız fırsatları daha fazla önemsemeye başlayabiliriz. "Falanca kişi şu fırsatı yakaladı ve hayatı değişti, benim de olabilirdi" diye düşünmeye başlarız. Örneğin "Bizim salak Ayla zengin kocayı kaptı şimdi paraya para demiyor dolar diyor" şeklinde dövünmeler olabilir ama bu gene senin kendi kurduğun senaryodur. Ayla o paranın karşılığında tüm hayatı ve kişiliğini de satmış ve günde iki öğün dayak da yiyor olabilir. Yani etrafındaki insanların dışarıdan çok mutlu görünen hayatları hiç de öyle olmayabilir. 

5) Anlam Arayışı: Hayatımın Amacı Ne?

Son olarak, hepimiz yaşamımızın bir anlamı olduğuna inanmak isteriz. Bir fırsatı kaçırmak, bize hayatımızın bir yönü olduğunu ve bu yönün değişebileceğini gösterir. Bu, kaçırdığımız fırsatların önemini abartmamıza neden olabilir. Bunu daha iyi anlaman için şunu düşün sen kendince bir amaç ve anlam belirledin mesela haber spikeri olmak istiyorsun. Ama bunun yerine muhasebeci oldun. Kendinde müthiş bir haber spikeri potansiyeli görüyorsun ama aslında o potansiyel sen de yok. Şu an yaptığın mesleği iyi yapmak yerine ne o mesleği iyi yapıyorsun ne de haber spikeri olabilmek için becerilerini arttırmaya çalışıyorsun. Sadece "ah be o televizyonlarda ben olacaktım şimdi" diyerek dövünmekle uğraşıyorsun. Bazen Navigasyonda sokak gözükür ama gerçek dünyada o sokak trafiğe kapanmış olabilir. Navigasyona veya sokağa söveceğine gözünü açıp başka bir rota belirlemen lazımdır. 

Kısacası dostlar unutmamanız gereken şey, hayatta her zaman yeni fırsatlar olduğudur. Yani, bir fırsatı kaçırsan bile, hayat devam ediyor ve her zaman yeni kapılar açılıyor. Bu kapılar yok diyorsan önce gözündeki kapkara gözlükleri çıkarmanı tavsiye ederim.

Tabi fırsatları kaçırmamak için en önemli mesele kendini onlara hazırlamaktır. Bunun içinde gereken kendini sürekli geliştirmektir. 

Bu konuda kendini geliştirebileceğin ve zihinsel olarak daha güçlü olmanı sağlayacak videoların bulunduğu kanalımı da buraya paylaşıyorum. Bence bir gir bak ama gene de sen bilirsin.

https://www.youtube.com/AydinSerdarKuru

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni