Ana içeriğe atla

ZİHİN NOTLARI



ZİHİN NOTLARI.

Sevgili dostum,

Bütün problemlerin zihnini ve içinden geçen türlü düşünceleri kendin zannetmenden kaynaklı

Mutsuzluğun ve mutluluğun dışındaki olaylardan değil o olaylar hakkındaki düşüncelerinden oluşmakta.

Geçmiş ve geleceği düşünmekten o kadar acı çekiyorsun ki şu anda yaşadığın hiç bir mutluluğu fark edemiyorsun.

Anlamıyorsun ki hem geçmiş hem de gelecek zihninde oluşan ve aslında var olmayan düşüncelerden ibaret.

Tüm yaşamını hatta evreni kendinin kontrol edebileceğini hatta aynen bir Tanrı gibi kontrol ettiğini düşünüyorsun. Bu sadece zihninin sana yaşattığı bir hayal ve illüzyon.

Tüm yaşamını kontrol edebileceğini zannettiğin için aynı anda yüz tane işi yapmaya çabalıyorsun ve aynen koca bir gökdeleni itmeye çalışan karınca gibisin. 

Acı çekiyorsun çünkü karınca olduğunu kabul etmek istemiyorsun.

Kafandaki düşünceler bir engizisyon işkencecisi gibi ruhunu sürekli kamçılıyor ve çiviler çakıyor ama sen işkencecine aşık olmuşsun onları bir türlü bırakamıyorsun.

Egon zihninle iş birliği yapıp sürekli senden yeni bir şeyler istiyor. 

Daha fazla mal, daha fazla saygı ve daha fazla aşk.  
Daha çok yemek, daha çok giyinmek ve daha çok sevişmek istiyor. 
Sürekli istiyor. 
Acımasız bir binici elinde önüne iple uzatılmış kuru bir havucun peşinden koşan ve koşmaktan kemikleri çıkmış zavallı bir beygir gibisin.

Acı sadece acıdan beslenir. Acı çektikçe daha fazla acı üretmek istiyorsun. Acının ilacı kendine ve başkalarına acı çektirmek değil elindekilerle mutlu olmayı başarabilmektir.

Kafanda duyduğun sesler sen değilsin.
Egon ve zihnin sürekli seninle konuşuyor. 
Sürekli mızmızlanan ve korkan, her şeyden şikayet eden seslerin aslında sana ait olmadığını gerçekten anlayabildiğin zaman tüm acıların son bulacaktır. Bütün aşmış ve ermiş dediğin insanlara bu oldu.

Kim olduğunu çevre şartların, geçmişin ve gelecek hakkındaki düşüncelerin belirlemez. Sen zaten olduğun gibisin kafanı karıştıran sadece susmayan egon ve zihnin.

Geçmiş hakkındaki hayallerinin ve hatıralarının şu an üstünde hiç bir etkisi yoktur ve dün yediğin kızarmış köfteler hayalinde ne kadar güçlü olursa olsun içinde bulunduğun şu anda karnını doyurmaz.

Zihnini ve egonu susturmanın tek yolu içinde bulunduğun anın farkına varman ve elindekilere şükretmeye başlamandır. Farkında olmadığın hiç bir şeye şükredemezsin. 

Hocam benim hiç bir şeyim yok deme sakın çünkü bu yazıyı okuyabiliyorsan bir çift işe yarar gözün var demektir. İstersen onlar olmadan bir hafta geçirmeyi dene.

Başkalarına kendini açıklamaya çalışmaktan vazgeç. Açıklanan her şey sınırlanmış demektir. Başkaları seni nasıl tanımlarsa tanımlasın bu onların sorunudur çünkü bunu yaptıkça kendilerini sınırlamış olacaklardır.

İnsanlarla bir araya geldiğinde toplumun sana verdiği rolü oynama sadece kendin ol. 

Mesleğin veya bağların sen değilsin bu sadece toplumun sana verdiği roller. 

Örneğin ben yazar ve eğitmen değilim bunlar sadece toplumsal rollerim ama gerçek ben o roller değil. 

Yaşam ilginç şekilde gelişmen için ihtiyaç duyduğun deneyimleri sana yaşatır. 

Şu an her ne yaşıyorsan buna bir şeyleri öğrenmek için ihtiyacın var demektir. 

Tabi bunu kabullenmek kolay değil ben bile yazarken tam anlamıyorum ama sistem böyle çalışıyor. 

Zorlu dersler istemiyorsan çabuk öğren ve kitaplarla akıllı insanların tecrübelerinden faydalan.

Her şeyi çok ciddiye alma. 
Sana her şeyi aşırı ciddiye aldıran mıymıntı zihnin. 

Hatta bu yazıyı bile çok ciddiye alma. Beni de ciddiye alma. Ama kendin olabilmeyi ve evrenin çalışma şeklini anlamayı ciddiye al. Kim olduğunu ve yaşamdaki amacını da ciddiye al.

Şu saniye bu yazıyı okuduğun an elinde olan tek gerçek şeydir. 

Bu ana yoğunlaşarak değerli zihin enerjini geçmiş ve geleceğe çok fazla harcama.

Şu anda verdiğin kararlar sonraki tecrübelerini belirleyecek.

Şu an yaşadığın hayatı geçmişte verdiğin ya da vermediğin kararlar belirledi.

Örneğin bu yazıyı okumaya karar vermen ve şu an okuduğun cümleye kadar okumuş olman yaşamında bir şeyleri değiştirebilir. 

Hiç bir şey boşuna ve tesadüf değildir.

Evet yazı bitti.

Anlama ve öğrenmeye devam etmek istiyorsan You Tube kanalıma da beklerim. Linki aşağıda.


Bak gene bir karar vermen gerekiyor.  Bakalım hangi kararı vereceksin.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni