Ana içeriğe atla

SAVAŞÇI ZİHİN.




Sevgili dostlar,

Hayat mücadeledir ve bu mücadelede başarılı olmanın şartı zihninizin güçlü olmasıdır. Bugün sizlerle her tür mücadelede size yardımcı olacak güçlü bir zihne sahip olmanız için gereken Algı Yönetimi çalışmaları konusunda bilgi vereceğim.

1) Korku zihninizi zehirler ve etraftakileri anlamanızı sağlayacak huzurlu bir kafa yapısından sizi uzak tutar. İnsanlar korkuları yüzünden sürekli koştururlar ve kendilerine hedefler koyarlar, ancak bu hedeflere ulaşsalar bile mutsuzdurlar. İyi bir işe girmek ister, çok para kazanmak ister, evlenmek ister, evi arabası olmasını ister. Sürekli bu hedefler doğrultusunda koşturur ancak bu hedeflere ulaşsa bile mutlu olamaz. Mutlu olmak için zihninizi hedeflerinize değil bu hedeflere giden yola odaklamanız gerekir.

2) “Ben yapamam” veya “Kesinlikle hayalimi gerçekleştiremem” türünden koyduğunuz kısıtlamalar geçmiş tecrübelerinizi yanlış yorumlayarak kendi kendinize koyduğunuz kısıtlamalardır. Bir otomobile binip kontak anahtarını bir kere çevirdikten sonra otomobil hareket etmeyince “bu otomobil kesinlikle çalışmaz” diyerek yepyeni otomobili çürümeye terk eden insanın yaptığına benzer şekilde siz de zihninize neyi yapıp yapamayacağınıza dair kısıtlamalar koyarsanız. Kısıtlamaların tamamen kendinizden kaynaklandığını bilin.

3) Sürekli hızlı bir şekilde yaşamak zihninizin şimdiki anı doğru algılamasını engeller. “Eğer bunu yapamazsam veya olaylar istediğim gibi gelişmezse ne olur ?” soruları mantıksız ve henüz yaşanmamış bir gelecek hayalinin zihninize baskı yapmasına sebep olacak sorulardır. Zihninizin geçmiş ve gelecek tarafından etkilenmesine izin vermeyerek içinde bulunduğunuz ana odaklanın.

4) Hayatta her şeyi açıklamaya ve her şeyi analiz etmeye uğraşmayın. Hayatın kendisi büyük bir gizemdir ve “ben her şeyi çözdüm” bakışı sadece sıkıntı üretir. Yaşam içinde esprili bir bakış açısına sahip olmak ve özellikle kendinize gülerek bakabilmek son derece büyük bir güçtür. Her şeyi çok ciddiye alan ve en ufak hatasında kendisini acımasızca eleştiren insanlar kaynar suya atılmış buz kalıbı gibi yavaş yavaş erirler.

5) Değişim hayatın kuralıdır. Hiçbir şey olduğu gibi aynı kalmaz, her an değişir ancak bu değişimi bazen fark edemezsiniz. En değişmez görünen şeylerin bile kendileri değişmese onlar hakkında yapılan yorumlar değişir. Bu sebeple hiçbir şeye sanki sonsuza kadar aynı şekilde devam edeceklermiş gibi sıkı sıkı sarılmanın anlamı yoktur.

6) Etrafınızdaki herkes size bol bol nasihat verir ve sizin için neyin iyi olduğunu anlatıp durur. Bunun sebebi kendi cevaplarınızı bulmanızdan korkmalarıdır ve sizin için hazırladıkları cevaplara inanmanızı isterler. Herkesi dinleyin ama hayatınızdaki cevaplarınızı kendiniz bulun.

7) Tüm düşünce ve sözlerden daha önemli olan eylemlerdir ve eylemler her zaman şu anki zamanda gerçekleşirler. Zihniniz sizi sürekli geçmişte veya gelecekte yaşatmaya çalışarak eyleme geçmenizi engeller. Çok susamış bir insanın masanın üzerinde bir bardak buz gibi limonata bulduğunu düşünün. Zihni ona bu limonatanın nereden geldiğini (geçmiş) veya eğer içerse neler olacağını (gelecek) düşündürerek limonata bardağını masadan kaldırıp içmesini engeller. Birçok insanın hayatta eyleme geçememesinin esas sebebi budur. Kendi zihninizin sizi kandırmasına izin vermeyin.

8) Mutluluğun sırrı “daha fazla” edinmek değildir. Mutluluğun sırrı “daha az” olandan keyif alabilmeyi zihninize öğretmektir.

9) Duygularınız hava durumu gibidir. Hava bazen yağışlı bazen de güneşli olur. Ruh haliniz bazen korkularla, üzüntü ve öfkeyle dolu olabilir. Burada yapılması gereken duyguları engellemeye çalışmak değil o duyguları yararlı eylemler üretmek için kullanmaktır. Güneş ışıklarından şikayet etmek yerine güneş enerjisi panelleri takıp ondan elektrik elde etmeniz lazımdır.

10) Korku ve üzüntü eyleme geçmenizi engellerken öfke sizi eyleme yöneltir. Korku ve üzüntü duygularınızı öfke duygusuna dönüştürüp bunu da eyleme yönlendirebilirsiniz. Olumsuz olaylardan korkmak veya üzülmek hiçbir işe yaramaz yapmanız gereken bu duygularınızı öfkeye dönüştürüp bu olayların üstesinden gelecek eylemlere girişmektir.

Eylem her zaman çok önemlidir çünkü hayatta değerli olan bildiğiniz şeyler değil yaptığınız şeylerdir.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com

Analiz, Danışmanlık, Koçluk ve Eğitim talepleriniz için Sosyal Medya üzerinden veya aşağıdaki e-posta adresinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
serdarkuru1975@hotmail.com


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni