Ana içeriğe atla

BİLİNÇALTININ SIRLARI.





Sevgili Dostlar,

1) İnsanlar zihinlerini doğru kullandıklarını zannederler. Örneğin karnınız acıktığı zaman “Ne yemek yesem ?”  veya birisinin hareketlerinden rahatsız olduğunuz zaman “Bu insan neden bana böyle davranıyor ?” diye zihninize sorular sorarsınız. Ancak düşünme işleminin büyük kısmı farkında olduğunuz zihniniz tarafından değil farkında olmadığınız bilinçaltınız tarafından yerine getirilir.

2) İsrail’de zihin ve Algı üzerine çalışan bilim insanı Ran Hassin ve araştırma ekibi bu konuda son derece ilginç bir deney yaptı. Denek olarak kullanılan insanlara özel bir gözlük takarak iki gözlerine de ayrı ayrı görüntüler yansıtıldı. Bir göze çok hızlı bir yanıp sönen kareler gösterildi. Diğer göze de bir matematik sorusu gösterildi ve gördüklerini tekrar etmeleri söylendi. (5+2 = ? ). Diğer göze yanıp sönen kareler gösterildiği için deneklerin dikkati dağılarak soruyu algılamaları iki saniye kadar gecikti ve ancak iki saniye sonra soruyu tekrar edebildiler.

Daha sonra matematik sorusunun sorulduğu göze sorunun doğru yanıtı olan “7” rakamı veya yanlış sonuç olan “8” rakamı gösterilerek deneklerden rakamı görür görmez yüksek sesle okumaları söylendi. Burada normal olarak beklenen kendilerine gösterilen sonuç rakamını da iki saniye gecikmeli okumalarıydı. Denekler yanlış sonuç olan “8” sayısını beklendiği gibi iki saniye gecikmeli okurken, doğru sonuç olan “7” rakamını görüntü gelir gelmez hiç beklemeden okudular.

Bu deney farklı soru ve rakamlarla defalarca tekrarlandıktan sonra İsrailli bilim  insanları deneklerin bilinçaltının aslında soru gözlerinin önüne konar konmaz soruyu çözdüğü ve bu sebeple doğru sayıyı hiç gecikme yaşamadan cevaplayabildikleri sonucuna vardı. Kısacası bilinçaltınız önüne gelen bir soruyu daha siz düşünmeye başlamadan çoktan çözmüş oluyordu.

3) Bu deney bilinçaltı zihnin düşünüldüğünden çok daha gelişmiş bir kapasiteye sahip olduğunu ispatlamaktadır. Tabi şu anda bu konular üzerinde çalışan bizler daha buzdağının çok ufak bir kısmını görebilmekteyiz ancak sonuçlar Algı Yönetimi Prensipleriyle de uyum göstermekte.

4) Algı Yönetimi biliminde de bilinçaltının bu ani algılama ve sonuca varma gücü kullanılır. Buna göre ilk defa tanıştığınız bir insanın kişiliği hakkında bilinçaltınız dört dakika içinde analizini yapar. Bazı insanlar için “ilk görüşte gözüm tutmadı” demenizin sebebi aslında budur. Buna benzer şekilde uygun teknikler kullanarak insanların bilinçaltına özel mesajlar gönderip o ilk dört dakika içinde sizi “daha akıllı” , “daha güvenilir” , “etkileyici” veya “ikna edici” olarak algılatmak da mümkündür. Reklamlarda da benzer teknikler kullanılarak insanların normalde hiç ilgilenmediği ve ihtiyacı olmayan ürün ve hizmetleri satın aldırmak olasıdır. Bildiğimiz bazı ürünler bu Algı Yönetimi tekniklerini reklam videoları ve görsellerinde çok etkili kullanarak normalde ulaşamayacakları satış rakamlarına ulaşıyorlar. Benzer şekillerde siyasetçilerinde bazı “Algı Stabilizasyonu” teknikleri kullanarak seçmeni bilinçaltı olarak etkilemeleri ve konuşmalarıyla, imajlarını onların bilinçaltına “güvenilir lider” , “güçlü devlet adamı” şeklinde göndermeleri mümkündür.

Donald Trump ekibinde bulunan ve Amerikan seçimlerdeki çalışmalarını yakından takip ettiğim Algı Yönetimi Stratejileri uzmanı Corey Lewandowski’nin uyguladığı Algı teknikleri bunun en iyi örneğidir ve Corey Lewandowski eğer Trump’ın ekibinde olmasaydı ben açıkçası seçilebileceğini düşünmüyorum. Tabi Siyasi Algı Yönetimi kapsamıda yapılan çalışmalara Türkiye’deki siyasetçiler veya siyasi kariyer yapmak isteyenlerden hala yeterince ilgi yok ancak ilgi duymaları halinde Türkiye’de çok başarılı çalışmalar yapılabilir. Umarım hiçbir işe yaramayan ve kendilerine zarar veren eski model propaganda uygulamalarına yüz binlerce lira dökmekten bir gün gelir sonunda uyanırlar ve çağa ayak uydururlar. Bu sözüm her siyasi partimiz için geçerli.

Kısacası bilinçaltı zihnin insan kararları üzerindeki etkisi çok büyüktür ve bu anahtarı ele geçirecek olanlar müthiş bir anahtara sahip olacaklardır. Bu konudaki bilimsel çalışmaları takip etmeye devam ediyorum ve gelişmeler konusunda sizleri bilgilendirmeye devam edeceğim.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com

Analiz,Koçluk ve Eğitim talepleriniz için aşağıdaki e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.

serdarkuru1975@hotmail.com


Yorumlar

  1. Çok ilginç bir yazı benim için.
    Makale için teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni