Ana içeriğe atla

VİTAMİN İÇ BAŞARILI OL.


Sevgili dostlar,

Algı yönetimi konusu ilgi alanım olduğu için reklamlar benim için ayrı bir öneme sahip. Çünkü her reklam ayrı bir Algı Yönetimi tekniğinin kullanım alanıdır. (Tabii bilen ve becerebilene)

Ekranlarda dönen bir vitamin reklamı çok hoşuma gidiyor. Bir aşçı kardeşimiz böyle çakı gibi dinamik,enerjik imaja sahip. (aşçılar artık yeni süper kahramanlarımız her yerimiz aşçı doldu. Yiyecek et bulamayan milletimiz ekranda leziz etleri izleye izleye karnını doyuruyor)

İşte bu aşçı kardeşimiz tabaktan tabağa, yamaktan yamağa, müşteriden müşteriye koşuyor. Başarılı ve enerjik bir görüntü çiziyor. Sonra da dönüp her gün vitamin kullanıyorum diyor. Tabi açıktan açığa ben bu başarımı vitamin içmeye borçluyum demiyor ama verilen algı bu.

Algı yönetiminde buna Hale etkisi denir. Hani bu kutsal şahsiyetler resmedilirken kafalarının etrafına nurdan hale çizerler ya. Onun gibi. Buradaki psikoloji ünlü ve başarılı şahsiyetlerin neyin yanında dururlarsa algılarının bir kısmını ona aktarması olgusuna dayanır.

Çok basittir ve etkilidir. Çünkü çoğu insan beğendikleri ünlü bir şahsiyet  "bunu yiyin, bunu için,bunu giyinin" dediği zaman ister istemez yönlendirildikleri ürünlere sempati duymaya başlarlar. Sebebi çoğu insanın pek akılcı düşünemez olması ve güdüleriyle hareket etmesidir.

Örneğin verdiğim reklamdaki aşçının enerjik olması her gün vitamin içmesinin yanı sıra  bir çok başka faktöre de bağlıdır. Sağlıklı olması,kan şekeri durumu,yaptığı işi seviyor olması veya genel olarak o anki mutluluk hali önemlidir. Enerji dediğin şey de sürekli olmaz. Günün bir yarısı çok enerjik olan bu aşçı kardeşimiz, günün geri kalanını yarısı boş patates çuvalı gibi geçiriyor da olabilir.

Ünlü isimlerin psikolojik etki üretmesi çok sık kullanılan bir durumdur.

Bazen o ünlü kişilerin kendilerinin bile meydanda olması gerekmez. İsimleri ve Soyadları bile aynı etkiyi üretir.

Örneğin Koç veya Sabancı dediğiniz zaman aklınıza otomatik olarak güç ve para algıları üşüşür.(Benim üşüşüyor mesela)

Akıllı ve ünlü şahsiyetlerde isimleri veya soyadlarının bu etkisini gene akıllı şekilde kullanırlar.

Örneğin Boyner ailesi bu alanda müthiş zeki. Boyner soyadlarını şirketlerinde çok harika bir şekilde kullandılar.Özellikle Cem Boyner beyefendinin yakışıklı ve klas duruşu neredeyse marka algılarıyla özdeşleşti. Tek eleştirim biraz abartmaya başlamaları. (Cem bey lütfen şu Marka Danışmanınızla bir konuşun "Sen de Boynerle" ne demek yahu.Güzelim klas algınızı mahvedecekler.)

Neyse uzatmayayım. Kısacası sempati duyduğunuz ünlü birisi sizden bir şeyler yapmanızı istiyorsa biraz durup düşünün derim. Hale etkisi altında olabilirsiniz.

Ek bir şey daha aklıma geldi.

Bu tür Algı Yönetimi ve genel olarak algıların değişebilirliği konularını konuştuğum zaman bazen şöyle sorular geliyor.

"Hocam ona algı, buna algı. Ya bu dünyada gerçek nedir bizler nasıl anlayacağı ?  Ya bizim gerçek dediğimiz şeyler hep birilerinin bize algı yapmasıysa ?"  diye sorarlar.

(Bak bu "Algı Yapma" kelimesi tamamen biz Türklerin üretimi. Algı Yönetimi kavramını icat eden  hiç bir Amerikalı "Don't Make Perception To Me - Bana Algı Yapma) diye bir cümle kurmaz, kuramaz.)

Bu soruya cevabım şudur.

Dostum içindeki vicdan ve mantık sana hep gerçeği söyler.

Gerçek güçlüdür.

Gerçeği korkmadan söyleyebilen ve kendisine söylenen gerçeği kaldırabilen güçlüdür.

Güç gerçeğin sesi olabilmektir.

İçindeki vicdan ve mantığın sesini ne kadar bastırırsan, gerçekten de bir o kadar uzaklaşırsın.

Gerçekten uzaklaşırsan da gücünü kaybedersin.

Bu lafım tüm ömrünü güç kazanacağım ve elimdeki gücü koruyacağım diye didinmekle geçirenlere de gelsin. Güç mü istiyorsun. Elimdeki gücü kaybederim diye mi korkuyorsun. Gerçekten ve doğruluktan ayrılma yeter.

Ben buraya yazayım ihtiyacı olan gelir alır.

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni