Ana içeriğe atla

POKEMONLAR VE ALGI YÖNETİMİ


Dün elinde telefonuyla Pokemon arayan kocaman bir adamın yolda yürürken ayağımı ezmesi ve sonra gözünü Pokemonlardan ayırmadan pardon deyip yoluna devam etmesi üzerine bu son çılgınlık üzerine benim de yazmam farz oldu. 

Herkes bu ilginç oyunu kendi uzmanlık alanından değerlendirdiği için ben de doğal olarak kendi uzmanlık alanım Algı Yönetimi açısından analiz edeceğim. Hadi bakalım neymiş bu Pokemon Go oyununun başarılı Algı Yönetiminin ve insanlarda bağımlılık yaratmasının sebepleri.

1) Tüketici alışkanlıkları ve marka değerinin insan zihinlerine monte edilmesinin en uygun zamanı çocukluk yaşlarıdır. Mesela Toyota amblemine benzer bir sembole sahip oyuncak bir arabayla zaman geçiren çocuk yaşı büyüyüp araba kullanacak çağa geldiği zaman kendinde belli belirsiz bir Toyota sempatisi hissedecektir çünkü zamanında zihnine yüklenen dosyalar halen oradadırlar. Pokemonun koskoca adamları bile peşine takabilmesinin sebebi bu insanların çocukluk dönemlerinde zihinlerine sokulan Pokemon efsanesidir. Türkiyede Pokemon çizgi filmi bir dönem yaşanan çocuk intiharı olayından sonra yasaklanmasa yıllar sonra yaşadığımız Pokemon Go çılgınlığı çok daha büyük boyutlarda olacaktı.

2) Oyunun gerçek dünya ve sanal dünyayı akıllı bir oranda birbirine karıştırması ve sosyalleşme imkanları sanal dünyaya sıkışan insanların başka insanlarla bağ kurma ihtiyaçlarını belli ölçüde gidermesi önemli bir psikolojik faktördür.

3) Alışık olduğunuz ve duygusal bağ kurduğunuz kendi özel alanlarınızı (eviniz,mahalleniz gibi) oyuna katması son derece zekice bir hamle. İnsanlar belli mekanlara duygusal bağ kurarlar ve bu mekanları içeren ürünlere de sempati duymaları kaçınılmazdır.

4) Mekansal olarak çevredeki görüntüleri kullanması oyunda sanal bir gerçeklik yaratılmasına gerek bırakmamış bu sebeple akıllı telefona sığdırılabilmesini sağlamıştır bu da taşınabilir eğlence demektir. İnsanlar her an yanlarında bulundurabilecekleri eğlence imkanlarını çok severler.

5) İnsanların büyük kısmında dış dünyaya çıkıp bir takım kişisel zaferler kazanma isteği vardır. Oyun size bu imkanı çok kolay bir şekilde sunmaktadır. Her yakaladığınız Pokemon size gerçek bir eylem ve zafer hissi yaşatacaktır ve bu his bağımlılık yaratır.

6) Fiziksel hareket insanların psikolojisine olumlu etki sağlar. Oyun kendi verdiği zevk duygusuna bir de fiziksel hareketin verdiği olumlu psikolojiyi eklediği için bir süre sonra oynayanlarda kokain gibi bağımlılık yaratacaktır.

7) İnsanlar heyecanlı fanteziler yaşamak isterler ancak başlarına kötü bir şeyler gelmesinden de korkarlar. Pokemon oyunu insanlara kontrol edebilecekleri,tehlikesiz ve gerçeğe çok yakın bir fantezi yaşama imkanı sunmaktadır.

8) Oyun karakterlerinin "şirin" olarak dizayn edilmesi insanlardaki ayıplanma korkusunu da ortadan kaldırır çünkü bu tip bir oyun sizin dışınızdaki izleyicilerde belli bir sempati yaratacaktır.

9) Oyunların ticari değeri oyunu oynadığınız süreyle alakalıdır. Ne kadar çok oyunda kalırsanız o kadar fazla yönlendirilirsiniz ve reklam yersiniz.Oyunların geneli bir yerde sabit kalıp oynama üzerinde olduğu için sıkılma riskiniz fazladır ancak Pokemon oyununda sürekli hareket ve keşif halinde olacağınız için oyun oynama süreleriniz üretici firmayı sevinçten delirtecek ölçülerdedir

Kısacası Pokemon Go oyunu bir çok psikolojik etki açısından son derece akıllıca dizayn edilmiş ve ciddi bağımlılık yaratabilecek bir üründür. Oynamayın demiyorum gene oynayın ama lütfen yürürken dikkat edin.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru
www.serdarkuru.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?

  KÖTÜ İNSANLAR KÖTÜ OLDUKLARININ FARKINDA MIDIR ?  İyilik ve kötülük dünyaya ilk fırlatıldığımız günden bu güne önümüze konan bir seçenek. İlk olarak masallarla başlar annemizin bize anlattığı. Masalda mutlaka kötü bir karakter vardır. Kırmızı Başlıklı kızı yemeye kalkan kötü kurt, pamuk prensesi zehirleyen üvey anne gibi ve bizim yanımız her zaman iyilerin yanıdır. Daha sonra çizgi filmler girer yaşam hanemize. Örneğin Tom ve Jerry kedi fare masalında biz hep ufak minik fareyi tutarız, Kötü kalpli Gargamele karşı mavicik Şirinlerin yanındayızdır. Sonra görüntülü masallar olan filmler girer hayatımıza Star Wars evreninde Jedi olmak isteriz ve Yoda manevi babamız olsun diye iç geçiririz. Süpermen'in yanında Lex Luthora karşı savaşırız. Sonra yıllar geçer hayatın daha da içine gireriz çünkü artık bedenimiz büyümüştür ve masallar arkamızda kalmıştır ancak aynen o masallarda okuduğumuz çelik gibi net iyi ve kötü ayrımını ararız hayatta. Tüm dünya içinde kendimizin de olduğu iyile...

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop...

GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ

 GÜÇ ZEHİRLENMESİNİN 5 SEBEBİ Sevgili Dostlar, Sizin de başınıza hiç gelmiş midir ? Hani hayatınızın bir döneminde iş ortamında veya özel hayatınızda biriyle tanışırsınız. Bu kişi son derece kibar, alçakgönüllü, iyiliksever bir insandır. Böylesi düzgün bir insanla karşılaşmaktan sevinç duyarsınız. O dönemler o kişi sıradan bir vatandaştır makamı mevkisi hatta parası yoktur ama karakteri vardır.  Bu kişi öyle bir insandır ki zor zamanınızda gözünüzü kapatıp güveneceğiniz biridir. Sonra zaman geçer hayatta çoğu zaman olduğu zaman yollarınız ayrılır ve o kişi anılarınızda tatlı bir hayal olarak kalır. Sonra bir gün bir şekilde yollarınız yeniden kesişir. Bu kişiyi tekrar gördüğünüze çok sevinirsiniz. Ama bir bakarsınız yıllar önce bıraktığınız kişi gitmiş yerine bambaşka bir insan gelmiştir. Yeni kişi son derece kaba, kibirli ve türlü hileler kötülükler peşinde olan birine dönüşmüştür. Bir zamanlar iş yerinde kendi çıkarına A4 kağıt bile kullanmaktan korkan kişinin yerine nereden...