Ana içeriğe atla

PROPAGANDA BEYNİ NASIL ETKİLER ?



PROPAGANDA BEYNİ NASIL ETKİLER ?

Sevgili dostlar,

Propaganda beyninizin zihinsel fonksiyonlarını psikolojik araçlarla etkileme tekniklerinin bütünüdür.

Bugün başta Amerikada "fake news" modelinde görüldüğü üzere tüm dünyada siyasi ve ekonomik çıkarlar amacıyla yapılan ve hiç ara vermeden üzerinize boşaltılan dev bir propaganda sağanağı altındasınız.

Propagandanın boyutu ve çeşitliliği o kadar arttı ki ne doğrudur ne yalandır anlamamız iyice zorlaştı.

Önümüze konulan bilgilere güven azaldıkça da bunun yansıması olarak insanların haberlere,eğitime ve bilime güvenleri de azalmaya başladı.

Mesela şu anda medyada sıkça gördüğümüz ve Çinde ortaya çıktığı söylenen "Corona Virüsü" haberleri gerçek mi yoksa bir takım ilaç şirketlerini zengin etmek için kamuoyu hazırlayıcı bir "haber reklam" mı ? anlayamıyoruz.

Yani önce "hastalıkla korkut"  sonra "panik üret"  en sonunda da paniğe yakalanmış insanlara da "ilaç sat"  tiyatrosu mu var karşımızda yoksa gerçekten bir virüs salgını mı var hiç birimiz emin değil.

Gelin size biraz propaganda beyninizi nasıl etkiliyor bahsedeyim.

Öncelikle bilin ki propaganda zaten var olan duyguları özellikle korkuları kullanır.

Çocuğunun hasta olma korkusundan tut işini kaybetme endişene kadar zaten içinden mırıldandığın her tür korku propagandanın hedefidir.

Korku beyninin düşünme ve analiz yeteneklerini de zayıflatacağı için propagandanın içine işlemesi daha kolay olur.

Mesela Hindistan'dan gelerek ülkemizde üreyen bir tür kenenin ısırdığı insanların öldüğü ve her gün hastanelere yüzlerce kene vakasının gittiğini saat başı haberlerde görmeye başlarsan artık çimlere bile oturmaya korkar, ufacık bir kaşıntı hissettiğin zamana acil servise koşarsın.

Üstelik bir de piyasaya kokusuyla keneleri rahatsız edip senden uzak tuttuğu söylenen bir "sprey" çıkarırlarsa gidip ne olur ne olmaz diyerek o spreyden beş altı kutu edinirsin. Çünkü korku aklını almıştır.

Propagandanın ikinci gücü hedef seçtiği insanların ona inanma ihtiyacıdır.

Örneğin yaşlanmak bir gerçektir. Ne yaparsan yap yaşlanmanın önüne geçemezsin.

Ama reklam propagandası sana beş yüz liralık bir kremle yüzündeki kırışıklıkların azalacağını söylerse içten içe buna inanmak istediğin için gidip o kremi alıp yüzüne boca edersin.

Propagandanın beynini ele geçirmesiyle mücadele etmek için sana üç yöntem tavsiye edebilirim.

a) Tüm korkularını sorgula özellikle önüne "korksana" diye konulan korkuları. Korkularının bir çoğunun hiç bir mantıklı sebebi olmayabilir.

b) Önüne konulan tüm bilgileri ve haberleri titizlikle sorgulayıp analiz et. Hiç bir habere bu en yakınından bile geliyor olsa iyice ölçüp tartmadan inanma. Hele hele o haberlere kanarak bir eyleme geçmeden önce çok daha fazla ölç biç.

c) Bugünkü teknolojinin her tür resmi ve video görüntüsünü üretebileceğini aklından hiç çıkarma. Vefat etmiş büyük dedenin yüz yıllık bir resminden onun üç boyutlu hologramını üretip seninle sohbet ettirebileceklerini bil.

Kısacası her zaman olduğu gibi propaganda bataklığından Allahın sana verdiği aklını kullanarak ve devamlı tefekkür ederek çıkabilirsin..

Sevgilerimle

Aydın Serdar Kuru

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni