Ana içeriğe atla

İNOVASYON AŞAĞI İNOVASYON YUKARI

Bu aralar en kıl olduğum kelimeler listesinin üst sıralarında "inovasyon" kelimesi gelmekte. İçinde İnovasyon kelimesi geçen seminer,kurs,eğitim ve haberden afedersiniz ama bana artık gına geldi.

Bu İnovasyon denilen İngilizceden bozma kelimeye bizim dilimizde "Yenileşim" denir. Yani dünyanın değişen koşullarında türlü icatlar,buluşlar ve sistemler ortaya koyarak uyum sağlamak ve öne geçmektir.

Peki çok güzel ancak "Başımıza yeni icat çıkarma" sözünün atasözü olarak benimsendiği bu ülkede inovasyon konulu seminerler,kurslar falan açarak bu işlerin altından kalkabilirmiyiz onu bir düşünelim.

Bir kere insan kendini kandırmaya çok müsait bir yaratıktır. Şimdi tüm dünyadan ama özellikle Amerika ve Uzakdoğu'dan şakır şakır yeni icatlar,buluşlar her gün hayatımıza girerken bizler de oturup "aaa çok güzel hadi bizde inovasyon yapalım toplayın arkadaşları bir seminerde bunu konuşalım" demekle bu işler olmaz ne yazık ki.

Yeni icatlar,yeni buluşlar ve yeni fikirler insanların özgürce düşünebildikleri,gelecek korkularının olmadığı ve tüm sistemin yeni düşünceleri ön plana çıkarıp onlara fırsatlar sunduğu ülkelerde ortaya çıkar.

Tüm eğitim sisteminin ilkokuldan doktoraya kadar size verilen bir takım bilgileri harıl harıl ezberleyip kağıda şekilli bir halde dökmek üzerine kurulduğu,öğrencilerin testlere sınavlara hazırlanmaktan yarış atından bile beter hale döndüğü,gerek derslerde gerek normal hayatta en küçük farklı bakış açısı veya yorumun bile cezasız kalmadığı; Cehaletin ama daha kötüsü okumuş cahillerin etrafta kol gezdiği ve tüm sistemleri kendilerine göre dizayn ettikleri,fikir hakkı,telif ve patent gibi şeylerin kesinlikle uygulanmadığı ve ürettiğiniz her tür fikrin rahat rahat çalınabildiği,okunmayan,yazılmayan ve analiz yapılmayan bir ülkede ;

İnovasyon falan olmaz hiç kimse kendini kandırmasın.

Bill Gates,Steve Jobs ve Zuckerberg gibi yeni fikirleriyle dünyayı değiştiren insanlar bu ülkede olsalardı acaba ne olurlardı bir düşünmek lazım. Bu insanları yenilikçi yapan sadece kendi zekaları değil o ülkelerdeki total gelişmişlik ve fikirlerini hayata geçirmelerini sağlayan sistemlerdi. Bill Gates acaba Windows programını hayata geçirebilmek için,Steve Jobs Apple bilgisayarı için ve Zuckerbergde Facebook fikri için bizim bankalara veya devlet kurumlarına gitse beş kuruş kredi alabilirlermiydi çok merak etmişimdir.

Yani inovasyın için bir yeni bir fikriniz olması yetmez benim evimin köşesindeki kahvede oturan amcaların da sorsanız süper fikirleri vardır ancak gelin görün ki fikirlerinizi destekleyen yasal altyapı ve en önemlisi para olmadan o fikirlerin soğan kabuğu kadar değeri yoktur.

Toparlarsam. Bir ülkenin ciddi yasal ve altyapı problemleri varsa,o ülkede özellikle insanların özgürce farklı fikirler oluşturabilecekleri bir hava solunmuyorsa ve genel olarak okumak,yazmak ve düşünmek insanların hayatlarının bir parçası değilse isterseniz yılın her günü Türkiyenin her tarafında inovasyon seminerleri,kursları,toplantıları düzenleyin ve gazetelerinizi inovasyon haberleriyle doldurun hiç bir dişe dokunur yeniliği hayata geçiremezsiniz.

Şu İnovasyon laflarını artık bıraksak ve biz ülkemizi toptan bir şekilde nasıl kalkındırırız onu düşünsek çok daha gerçekçi olacaktır.

Sevgilerimle

www.serdarkuru.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ

PSİKOLOJİK BASKI TEKNİKLERİ Sevgili dostum, Bugün üzerinde uygulanıyor olabilecek yada gelecekte karşı karşıya kalabileceğin bazı psikolojik baskı tekniklerinden örnekler vermek istiyorum. Her zaman dediğim gibi seni ancak bilmediğin yumruklar devirebilir ama geldiğini gördüğün her tür saldırıya karşı önlem alabilirsin. 1 ) Öncelikle üzerinde psikolojik olarak baskı kurmaya çalışan insanlardan acıma falan bekleme. Yaptıklarında da bir mantık filan arama. Neden benim üzerime geliyorlar gibi saçma sorular seni sadece daha zayıflatır. Bu tür şeytanlar başka insanların acılarından beslenir. Sen ne kadar acı ve sıkıntı çekersen o oranda zevk alırlar. Öncelikle böyle bir saldırıyı mantığınla çözmek için zaman kaybetme. Zaten sen baskı görmen için bir sebep aradıkça kendi kendini de suçlamaya başlarsın, bu da tam saldırgan manyağın istediği şeydir. Çünkü kendini suçladıkça acın daha da artar ve acın arttıkça o pisliklere daha fazla zevk verirsin. 2) Sana saldıranlar genelde sosyop

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ?

BAZI ERKEKLER GÜÇLÜ KADINLARDAN NEDEN HOŞLANIR ? Selamlar dostlar, Tabi şimdi bu durumun altında da gene psikolojik sebepler var. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bu konuyu irdeleyelim efendim. Olgunluk ve Bağımsızlık: Güçlü kadınlar genellikle kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve olgun bireyler olarak görülürler. Bu tür bir olgunluk ve bağımsızlık, birçok erkeği etkileyebilir, çünkü bu, bir ilişkide karşılıklı saygı ve eşitlik anlamına gelir. Geleneksel kadın rolünde çocuksuluk ve erkeğe bağımlı olma yüklendiği için bir çok erkek bu rolden rahatsızlık duyabilir. Güçlü kadın erkeğin bu ihtiyacını görebilir. Dengeli İlişkiler: Güçlü bir kadın, ilişkide dengeli bir ortaklık kurma eğilimindedir. Bu, ilişkinin her iki tarafının da eşit sorumluluk taşıdığı, bir tarafın diğerine bağımlı olmadığı bir ilişki anlamına gelir. Bazı insanlar kendi avantajlarına bile olsa dengesiz denklemlerden rahatsız olurlar bu sebeple böyle bir erkek gerçekten dengeli bir ilişki kurabileceği kadı

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM

KARANLIK TARAFINI YÖNETMEK : CARL JUNG'DAN BAŞARI İÇİN 5 ADIM  Sevgili dostlar, Bugün size psikoloji allamesi ve ulema-i-ekber Carl Jung hazretlerinin gölge kavramından bahsedeceğim. Ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak amacım içinizdeki kötü çocuğu ve "senden adam olmaz" dedikleri zaman bahsedilen "adam olmayacak" kısmınızı nasıl güzel işlere ve başarının kırmızı halılı ve altın varaklı yollarına yöneltirsiniz konusundan bahsedeceğim. Carl Jung efendi bakalım neleri tavsiye etmiş. Adım 1 : GÖLGEN İLE YÜZLEŞ Carl Jung hazretlerinin "gölge" kavramı, kişinin bilinç dışında bıraktığı ve kabul etmekte acayip zorlandığı kişilik özelliklerini ifade eder. Örneğin, belki de eleştirel veya yargılayıcı bir yanınız var ve bu genellikle stresli durumlarda belirginleşiyor. Yani stresli durumlarda başlıyorsunuz millete laf sokmaya, arkasından eleştirmeye veya kendiniz dışında herkesi aptal ilan etmeye. Ama normal zamanlarda pamuk gibi ponçik gibisiniz. İşte bu seni